Greenpeace Akdeniz,“Tek Kullanımlık Plastikler Yasaklasın”projesi kapsamında deniz canlılarındaki plastik kirliliğine dikkat çekmek için Marmara, Ege ve Akdeniz’den toplanan, barbun, istavrit, kefal, mırmır, tekir ve kırmızı karides türlerinin mide ve sindirim sistemleri inceledi.Bunun yanında, çoğunluğu Ege ve Marmara Denizi’nden tedarik edilmiş midyelerden üretilen ve Adana, Ankara, Bodrum, İstanbul ile İzmir’de satılan midye dolmaların içerisindeki mikroplastik miktarları da incelendi.

“Türkiye’deki Deniz Canlılarında Mikroplastik Kirliliği”raporkapsamında243 adet balık,32 adet karidesve317 adet midye dolmaanaliz edildi.İncelenen balıklarınyüzde 44’ünde, kırmızı karidesinyüzde 18’indeve midye dolmalarınyüzde 91’indemikroplastik bulundu.

EN ÇOK KEFALDE VAR

Rapordayer alan bulgular şöyle:

* İncelenen tüm türler göz önüne alındığında kefal türünün yüzde 64,8’inde, barbununyüzde 63’ünde, mırmırınyüzde 34,3’ünde, tekirinyüzde 32,8’inde, istavritinyüzde 26,7’sindemikroplastik bulundu.
* Bu demek oluyor ki genel olarak tüm balıkların yüzde44,3’ündemikroplastik var. Yani yaklaşık olarak her iki balıktan biri mikroplastik içeriyor.
* Balık başına düşen mikroplastik adetleri ise kefalde2,5, barbunda1,1, mırmırda0,6, tekirde ve istavritte0,4. Buna göre 5 farklı ticari balık türünde ortalama olarak balık başına düşen mikroplastik adedi1,08.
* Bölgesel bazda balık başına düşen mikroplastik Ege Denizi’nde (İzmir)1,7Marmara Denizi’nde (İstanbul)0,85ve Akdeniz’de (Adana)0,74adet.
* Kırmızı karides örneklerinin yüzde 18,8’indemikroplastik bulundu. Yapılan incelemede, her 10 karidesten ikisinde0,28adet mikroplastik olduğu tespit edildi.
* 5 farklı noktadan örneklenen midye dolmalarınyüzde 91,2’sindemikroplastik bulundu. Ortalama olarak midye başına 0,63 adet mikroplastik tespit edildi. Porsiyon bazında değerlendirildiğinde 100 gramlık bir midye tüketiminde5,76 adet, 250 gramlık midye tüketiminde ise14,41 adetmikroplastik tüketilme riski olduğu tahmin ediliyor.
* Balıklardaki, karidesteki ve midye dolmalardaki mikroplastiklerin 13 farklı polimer tipinde olduğu tespit edildi. En fazla bulunan polimer tipleri ise tek kullanımlık plastiklerin üretiminde kullanılanlar olduğu tespit edildi.

‘TEK KULLANIMLIK ÜRÜNLER YASAKLANMALI’

Greenpeace Akdeniz Plastik Proje SorumlusuNihan Temiz Ataş konuyla ilgili şunları söyledi,“Türkiye’deki deniz canlılarındaki plastik kirliliği araştırması, plastik kirliliğin deniz canlıları ve insan sağlığı için ne derece endişe verici olduğunu ortaya koyuyor. Daha da vahimi,bu mikroplastiklerin çoğunluğunun tek kullanımlık plastiklerin üretiminde kullanılan polimer tipteki plastikler olması. Bu sorunun tek bir çözümü var, tüketim kültürümüzü değiştirmek. Plastiği yok edemiyoruz, kullanıp uzağa atmanın bir çözüm olmadığı ve artık plastiğin tabaklarımızda olduğu gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız. Atılacak ilk adım, alternatifi olan ve AB’de de yasaklanan tek kullanımlık ürünlerin Türkiye’de de yasaklanması olmalı. Üç tarafı plastikle değil denizlerle çevrili bir Türkiye için bunu yapmalıyız.”

‘BALIKLARIN SİNDİRİM KANALLARINI TIKIYOR’

Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’ndenDoç. Dr.Sedat Gündoğdu ise şu değerlendirmeleri yaptı,“Mikroplastikler günlük hayatta kullandığımız plastik ürünlerin zamanla çeşitli faktörler aracılığıyla parçalanması sonucu oluşan 5 milimetreden küçük plastiklere deniyor. Canlılar tarafından yanlışlıkla yenilebiliyor. Özellikle balıklar ve kuşlar bu plastikleri yemek suretiyle, boğulup ölebiliyor. Hatta bazı mikroplastik partiküller balıkların sindirim kanalını tıkayabiliyor. Mikroplastiklerin belli boyuttan küçük olanları canlı vücudunun daha derinlerine kadar taşınıp bu organlarda birikebiliyor. Bu canlıları insanlar tükettiğinde bu mikroplastiklerin insana transferi de söz konusu olabiliyor. Bunun da çok ciddi sağlık problemleri yaratma riski mevcut. Bu çalışmada elde edilen sonuçlardan özellikle barbun ve kefal balığında tespit edilen plastikler daha önce dünyanın farklı bölgelerinde benzer türler üzerine yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlardan daha yüksek. Adeta plastik bir kapanda gibiyiz. Bu konuda acil önlemler alınması gerekiyor.”