Ülkemizde son yıllarda en çok konuşulan ve gündemde olan konulardan biri barınma sorunudur. Ev kiraları ciddi şekilde artmaktadır. Düşük ücretle çalışanlar için ev satın almak artık neredeyse imkânsız hale gelmiştir. Bu insanlar için kirada oturmak dahi ciddi bir çaba gerektirmektedir. Bu sorunun temel nedenleri neler olabilir? Çözüm için neler yapılabilir? Aşağıda bu konulara kısaca değineceğim.
Konut Fiyatları Neden Bu Kadar Hızlı Arttı?
Barınma sorununun temel nedenlerinden biri konut fiyatlarındaki önlenemeyen yükseliştir. Bundan birkaç yıl önce ortalama gelir seviyesine sahip bir aile, 10 - 15 yıl düzenli birikim yaparak ev satın alabiliyordu. Ancak bugün, büyük şehirlerde bir ev almak için neredeyse 30 - 40 yıl çalışmak gerekiyor. Bunun arkasında birkaç önemli neden var:
Arz ve Talep Dengesindeki Bozulma: Son yıllarda nüfus artışı, hızlı şehirleşme ve göç hareketleri konut talebini artırdı. Yanı sıra yeni konut üretimi yeterince hızlı olamadı. Bu durum fiyatların artmasına neden oldu.
Enflasyon ve Dolar Kuru Etkisi: İnşaat yapım maliyetleri büyük oranda döviz kuruna endekslidir. İnşaat malzemelerinin fiyatları arttıkça konut maliyetleri de doğal olarak artmaktadır. Bu durum gerek sıfır gerekse de ikinci el ev fiyatlarını yukarı çekmektedir.
Yatırımcıların Etkisi: Konut piyasası, yatırımcılar için halen daha yüksek getiri sağlayan bir alan olmaya devam etmektedir. Büyük yatırımcılar, çok sayıda konut satın alarak piyasada fiyatları yükseltebiliyor.
Kiralar Neden Yükseldi?
Kira fiyatları da ev fiyatlarıyla orantılı şekilde hızla arttı. Büyük metropollerde kira ödemek artık asgari ücretle geçinen bir aile için neredeyse imkânsız duruma gelmiştir. Kiraların bu kadar hızlı yükselmesine sebepleri ne olabilir?
Ev Sahiplerinin Güvende Kalma İçgüdüsü: Yüksek enflasyon ve alım gücünün sürekli düşmesi nedeniyle ev sahipleri, kiralarını sürekli artırma ihtiyacı duymaktadırlar.
Deprem Faktörü: Ülkemizde yaşanan yıkıcı depremlerden sonra güvenli binalara olan talep doğal olarak artmıştır. Bu durum güvenli ve sağlam yapılardaki kiraların artmasına neden olmuştur.
Kısa Dönem Ev Kiralamaları: Büyük şehirlerde ve sahil kasabalarında ev sahipleri, evlerini günlük veya kısa dönemli kiraya vermeyi tercih etmektedirler. Bu tercih piyasada uzun vadeli kiralık evlerin azalmasına neden olmaktadır.
Çözümler:
Barınma sorunu ciddi bir konu ve kısa vadede çözüme ulaşması oldukça zordur. Ancak bu konuyla ilgili bazı başlangıçlar yapılabilir:
Sosyal Konut Projeleri Artırılmalı: Devlet destekli konut projeleri, düşük ve orta gelirli vatandaşlar için umut olabilir. Ancak bu projelerin şeffaf ve ulaşılabilir olması önemlidir.
Konut Kredileri Düzenlenmeli: Mevcut durum itibariyle konut kredisi faiz oranları şu anda oldukça yüksektir. Daha uygun ödeme planları sunulması durumunda, insanların ev sahibi olma imkânı artabilir.
Kira Düzenlemeleri Yapılmalı: Ev sahipleri de ekonomik zorluk yaşamaktadır. Kira artışlarını belirli bir oranda sınırlamak, kiracıları koruyabilir. Ancak bu dengeyi iyi kurmak gerekmektedir.
Boş Ev Vergisi Getirilmeli: Son yıllarda ev sahipleri ve kiracılar arasında çıkan hukuksal sorunlar nedeniyle bazı ev sahipleri, evlerini kiraya vermek yerine boş tutmayı tercih etmektedirler. Boş kalan evlere ek vergi getirilmesi durumunda bu evler kiralık piyasaya daha hızlı dâhil olabilir.
Sonuç
Barınma sorunu, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir problemdir. İnsanlar bütçelerine uygun fiyatlarla başlarını sokabilecekleri bir ev bulamazsa, elbette huzursuzluk giderek artacaktır. Devlet, özel sektör ve vatandaşlar el ele vererek bu soruna çözüm bulmak zorundadır. Gerekli önlemler alınmazsa; bırakın ev almayı, kiralık bir ev bulmak bile hayal olmaya devam edecektir.
Türker Polat