Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Barlas'la Remzi Gür mü, yoksa Tayyip Bey mi çarpıtıyor?

Gelin hep beraber yüksek sesle sorgulayalım!
Remzi Gür kim?
Başbakan’ın çocuklarını ABD’de okutan ve Tayyip Bey’i sürekli olarak yazlık evinde ağırlayan malum işadamı!
Mehmet Barlas kim?
O da Remzi Gür misali Başbakan’a ve ailesine fevkalade yakın bir gazeteci!
Bir de Ceyda Erem var ki o iş kadını!
Ceyda Hanım yargılandığı malum davadan beraat edince Remzi Gür bu hanımefendiyi arayarak  “Geçmiş olsun”  demiş.
Ceyda Hanım’ın cevabı ise şu olmuş:
- “Böyle bir olaya seyirci kalmadığı için Başbakanımıza şükranlarımı bildirdim.”
Remzi Gür de bu ifadeye şu karşılığı  vermiş:
- “Niye şaşırdın? Başbakanımızı tanımıyor musun? O böyle olaylarda babasının oğlu olsa gözünün yaşına bakmaz.”
Tam bu noktada bir tespit yapalım.
Bu diyaloglar Milliyet gazetesinde (Nedim Şener’in yaptığı röportaj) ve iki gün sonrasında da Ertuğrul Özkök’ün sütununda yer almıştır ve kaynak da Ceyda Erem’dir.
Ceyda Hanım bütün bunları birilerini suçlama adına değil, aklanması bağlamında yaşadığı süreci minnet duygularıyla Nedim Şener’e ifade etmiştir.
Dolayısı ile Ceyda Erem’in olmayan bir şeyi yani Başbakan’ın olaya  müdahil olmasını durduk yerde Milliyet’e ifade etmesi mümkün değil.
Hele hele Remzi Gür gibi Başbakan’a çok çok yakın birinin ismini  gündeme getirmesi akla ziyan bir hadise!
Şu halde Başbakanın bu olayın bir yerinde olduğu sonucu ortaya çıkmıyor mu?
Diyeceksiniz ki ama Başbakan dün bu konuyu yalanladı, yani  kendisinin herhangi bir dosyayı almadığını ve Teftiş Kurulu ile Emniyet’e de bir talimat vermediğini yazılı olarak beyan etti!
Evet Ertuğrul Özkök’ün önceki günkü yazısından sonra Başbakan’ın konu ile alakalı olarak böyle bir açıklaması oldu, bu doğru ancak bu açıklama neden Milliyet’te Pazar günü yayınlanan mülakattan hemen  sonra değil de üç gün sonra yani Özkök’ün  “Başbakan Yargıya müdahale mi etti” yazısından sonra yapıldı?.. Dahası peki ya  Mehmet Barlas’ın ifadelerine ne diyeceğiz?
Mehmet Barlas, Ertuğrul Özkök’e bu konu ile alakalı olarak; Ceyda Erem’i çok çok yakından tanıdığını, bir dosya hazırlayıp Başbakan’a verdiğini, Başbakan’ın da bu dosyayı Başbakanlık Teftiş Kurulu’na ilettiğini, keza Emniyet’in de bu gelişmelerden sonra rüşvet operasyonunu başlattığını söyledi.
Evet Mehmet Barlas’ın sözleri budur ve önceki gün Ertuğrul Özkök’ün sütununda bunlar yayımlanmıştır. Dahası Barlas’ın dünkü yazısına baktım, Özkök’e böyle bir beyanım olmadı benzeri bir ifadesi  yoktur.
Tam bu noktada soralım; Mehmet Barlas’ın, Başbakan’a olmayan bir dosya teslimini, olmuş gibi sunma ihtimali olabilir mi? Barlas emin olmasa iddialı bir biçimde bunu dillendirebilir  mi?
Mümkün değil, zira Mehmet Barlas, Başbakan’ın ailesi ile evinde görüşebilen nadir isimlerden biri.
Diyecekiniz ki Ceyda Hanım herkesi kandırmış olamaz mı?
İnsaf ile değerlendirin, CNR Fuarcılık gibi büyük bir ticari kurumun patroniçesi, Türkiye’nin en önemli gazetelerinden birine yani Milliyet’e, keza Başbakan’ın en yakın arkadaşına (Remzi Gür’e) ve ünlü bir gazeteciye (Barlas’a) durduk yerde  “Tayyip Bey’e dosyaları gönderdim, sağ olsunlar ilgilendiler” der mi, niye desin, böyle bir şeyi söylemekle ne gibi bir çıkarı olabilir?
Yoksa yoksa, Başbakan’ın o malum konuda bazı teşebbüsleri oldu da, ilahi bir tecelli ile suçüstü görüntüsü oluşması ile imajım yara almasın diye yalanlama yoluna mı gitti?
Değilse Başbakan, Barlas’ın mı, Remzi Gür’ün mü yoksa Ceyda Erem’in mi hangisinin yalan söylediğini bulup ortaya çıkarmak zorundadır!..


 

SUSKUN...
CHP’ye 87 milyar TRT’nin yandaşlık tescilidir!

TRT milletin kuruluşu ve 72 milyonun parasıyla yayın yapıyor. Hal bu iken TRT, İbrahim Şahin isimli malum şahsın yönetimi sayesinde milletin 87 milyarını CHP’ye ceza olarak ödeyecek ki böyle bir ceza ya da tazminat, TRT tarihinde ilktir. Soruyorum; İbrahim Şahin’e göre TRT madem tarafsız ve yansız yayın yapıyor, CHP’ye ödenecek bu ceza neyin nesidir? Anayasaya göre tarafsız olması gereken ve kamu kurumu olan TRT, nasıl oluyor da böyle bir tazminata mahkûm oluyor... Bu tazminat kararı mahkemece verildiğine göre bu hüküm aslında TRT’nin taraflı yayın yaptığının yargı tarafından onanması yani tescili değil midir?.. Ey Bülent Arınç, bu tabloya suskun mu kalacaksın!


BAĞLANTISIZ...
Ergenekon’un darbe balonu patladı!

İlgili savcı Mehmet Ergül’e göre ’Darbe Günlükleri’nin Ergenekon’la bağlantısı yokmuş!.. Evet bunu söyleyen yargıdır. Sorarım size bu  hüküm aslında Ergenekon soruşturmasının çökmesi anlamına gelmiyor mu? Öyle ya Ergenekon soruşturmasının darbe ve günlükler ile alakası olmadığına göre o soruşturma artık siyasi içeriğini kaybetmiş olmuyor mu? Prof. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay gibi isimler bu darbe hikayeleri çerçevesinde içeride tutulmuyorlar mı? Darbe günlüklerinin Ergenekon’la bağının olmadığı tescillenmiş ise yani yargı öyle bir kanaate varmış ise merak ediyorum, bu isimler hâlâ niçin içeride tutuluyorlar?.. Tekrar hatırlatalım; geç gelen adalet, adalet değildir!

Yazarın Diğer Yazıları