Peşinen belirteyim bu satırların yazarı keskin bir Demokrat ve Adalet Partili aileden geliyor. Öyle ki baba evinde hâlâ Menderes’le Demirel’in resimleri asılıdır. Buradan hareketle yazacaklarımın ne önyargı ile ne de siyasi tercihle bir alakası vardır.
Dün Meclis’te bütçe görüşmeleri esnasında Başbakan Erdoğan Kamer Genç’in iki gün önce söylediklerinden hareketle Kemal Kılıçdaroğlu’na ayar çekti ve Genç’e ceza kesip kesmeyeceğini sordu!
Ceza niçin mi?
Kamer Genç’in Adnan Menderes için önce sarf edip sonra baskılarla özür dileyerek geri aldığı sözleri için!
Peki ne mi demiş Kamer Genç:
-Adnan Menderes’in, Başbakan olduğu günlerde nikahsız ilişkilerinin olduğunu
dillendirmiş!
Tamam ölülerin arkasında konuşulmamalı bu doğru ama eğer eski bir Başbakan iseniz eşyanın tabiatı gereği bütün hayatınız sorgulanır. Buradan hareketle Adnan Menderes’le ilgili haber ve iddiaları da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
Hayır, ben Kamer Genç’i savunuyor değilim, sadece yapılan korkunç bir takiyeyi gözler önüne sereceğim.
Deniz Baykal’ın malum kaseti ortaya çıkınca, “Biz Meclis’de çalışırken, birileri meğer nerelerdeymiş” gibi imalarla bel altı atışları yapan Başbakan’a sormak lazım, Adnan Menderes’in nikahsız ilişkilerini onaylıyor mu?
Sakın hangi nikahsız ilişkileri diye sormayın, bu konuda atılan onlarca manşetle yazılan çok sayıda kitap var!
Dahası bu ilişkilerden Ayhan Aydan hanımla olanı “Bebek davası” diye Adnan Bey’in Yassıada yargılamalarına bile konu
olmuştu!
Dolayısı ile Adnan Bey’in bu ilişkilerini Başbakanlık koltuğunda oturan Erdoğan’ın bilmemesi mümkün değil!
Öyle ise sormak lazım, Başbakan’ın bu tutumunu nasıl izah edeceğiz?
Deniz Bey’i sadece bir kasetle linç ederken, evlilik dışı ilişkileri tescilli olan Adnan Menderes’i nasıl günahtan münezzeh tutarsın ve bir anlık dalgınlıkla bu konuyu ağzından kaçıran Kamer Genç’e ceza talep edersin?
Ortaya çıkan tabloya göre Tayyip Bey için suçun kendisinden ziyade, kimin işlediği önem taşıyor ki böyle bir tavrı sadece ve sadece  Menderes’i seven merkez sağ seçmeni etkilemek için takındığı ortadadır.
Siyasetçi takımı ürktüğünden soramıyor ama biz soracağız!
Sayın Başbakan; Adnan Menderes’in Ayhan Aydan’dan Suzan Sözen’e kadar herkesin dilinde olan evli kadınlarla ilişkilerini onaylıyor musun, onaylamıyor musun bunu açıklamak zorundasın!.. Dahası, sen de dahil senin geldiğin siyasi aşiret, onlarca yıl merkez sağ siyasete küfür edip durdu, şimdi ne oldu da Menderesperver oldun, ya da öyle görünme gereğini duyuyorsun!

SUSPUS... 
Abdüllatif Şener’den korkuyor mu?
AKP’yi kuran 4 isimden biri olan Abdüllatif Şener önceki gün Başbakan’ın kendisine af çıkardığını söyledi... Nasıl bir af mı?.. Malum, Başbakan’ın TBMM’de 3 ayrı suç dosyası var ve dokunulmazlık zırhı ortadan kalktığında bunlardan yargılanacak... Bu dosyalardan biri de görevini kötüye kullanma suçu ki pek çok hukukçu Erdoğan’ın o suçtan ceza alması kesin diyor... İşte Abdüllatif Şener’e göre Tayyip Bey görevi kötüye kullanma suçunda indirimler yaparak aslında kendisine af çıkarıyormuş!.. Malum, indirim olayı ile ceza alsanız bile o ceza tecile yani ertelemeye giriyor ve suçtan kurtuluyorsunuz.. İddia önemli ama söyleyen daha da önemli.. Sahi böylesine keskin bir ithamda bulunan Şener’e Başbakan aylardır bir laf olsun niye etmiyor?.. Dikkat edin Ali Müfit Gürtuna için de hiçbir zaman, hiçbir söz etmemişti ki ikisi de Erdoğan’ın en yakın çalışma arkadaşları idi... Sahi uçan kuşlara bile ayar çeken Erdoğan, Şener ile Gürtuna konuşunca niçin suspus oluyor?

BEKLİYORUM... 
Enver Aysever’e sorular
1) Kendisini gazeteci diye satan CHP Parti Meclis Üyesi Enver Aysever’e soruyorum, AKP faşizmi ile mücadele etmek yerine niçin  Büyük Atatürk ve onun Cumhuriyetinin değerleri ile uğraşıyorsun?
2) Bak ben siyaset yapmaya talip olmamama rağmen, benim AKP muhalifi yazılarım, Ulusal Kanal’da yaptığım muhalif televizyon programlarım ve Tayyip Erdoğan’ın bana açtığı davalar ortada, gazeteciliğin esnasında ve siyasete gireli beri sana AKP ve Erdoğan niçin tek bir dava bile açmadı?
3) Bugüne kadar AKP karşıtlığı olarak ne yaptın, ne ürettin, zerre mücadelen oldu mu?.. Kılıçdaroğlu’nu SKY-Türk’e çıkarmaktan başka  CHP’ye zerre bir katkın oldu mu? Hangi özelliğin ve başarınla CHP’den siyasete girdin? Birikimin nedir?
4) Yaptığın Atatürk karşıtlığı için özel bir gerekçen var mı? Hataylısın, Atatürk’ün Hatay’ı Türkiye’ye bağlamasına içerlemiş olamazsın değil mi?
5) CHP içinde mezhepsel istismarlar yaptığın doğru mu? Yiğit Alevi kardeşlerimin bu istismarla seni bir yere getirmeyeceğini bilmiyor musun?
6) Önder Sav beni tehdit etti deyip, Ataşehir belediyesinden araç ve koruma aldığın doğru mu?.. (Turktıme’ın haberi). Cevaplarını bekliyorum Enver Efendi!

HIRSIZLIKLA SAVAŞ...  
Kılıçdaroğlu’na en çok yakışan şey
Bakın göreceksiniz Kemal Kılıçdaroğlu, Haziran’da yapılacak olan genel seçimde büyük bir patlama yapacak... Nereden mi biliyorum?.. Önceki gün Kılıçdaroğlu’nun bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşmayı  bir ziyaret vesilesi ile gittiğim Kırıkkale’de bir kahvehanede izledim ki zerre mübalağa etmiyorum, kahvehaneyi dolduranların bazıları beni tanıyıp sağ eğilimli olduklarını açıktan ifade ettikten sonra;  “Ağabey oyum bu dürüst adama”  dediklerinin şahidiyim... Altını çizerek yazıyorum, bunlar CHP’den zerre bir hesabı ve beklentisi olmayan ve olmayacak olan birinin samimi gözlemleridir.. Evet Kırıkkale gibi sağ seçmenin ezici çoğunlukta olduğu bir yerde bile koca kahvehanenin yarısı Kılıçdaroğlu’na sevgi ile bakıyorsa bu çok önemli bir göstergedir... Kemal Bey’in dün Meclis’de patlattığı Kayseri bombası ise halk vicdanında akisler yaratacak kalite ve üsluptaydı.. Devam Kemal Bey, hırsızlığın üstüne gitmek sana çok yakışıyor!