Bu belediye hakkındaki raporların neresinden başlayacağım inanın bilmiyorum.

Belediye faaliyetlerinin tanıtımı kapsamında yapılan ödemelerin incelenmesinde bir sürü kusur bulunmuş.

"Ödemeler" dediğimizde sizin bizim paramız.

Sayıştay yaptığı incelemede Bursa Osmangazi Belediyesi''nin rutin faaliyet ve hizmetlerinin gazetelerde, televizyonlarda ve web ortamında yaygın olarak haber ve reklamının yaptırıldığını belirlemiş.

Hatta dahası bazı haber ve reklamların Belediye Başkanının şahsi reklamı mahiyetinde olduğu, Belediyenin görev, yetki ve sorumlulukları kapsamında olmayan TV programları ve video yayınları hazırlatıldığını tespit edilmiş.

Ayrıca yerel ve ulusal medyada Osmangazi Belediyesi''nin rutin faaliyet ve hizmetleri ile ilgili sürekli olarak ücret karşılığı haber yaptırıldığı görülmüş.

Bu harcamalar kapsamında 400''ün üzerinde ödeme emri belgesi ortaya çıkarılmış inanabiliyor musunuz… Toplam 4.1 milyon TL civarında tanıtım ve reklam ödemesi yapıldığı tespit edilmiş. Söz konusu harcamaların çoğunluğu "Tanıtma, ağırlama, tören, fuar, organizasyon giderleri" olmak üzere, 22 adedi diğer hizmet alımları, 1 adedi ilan giderleri ve 1 adedi de diğer yayın alımları tertibinden ödenmiş.

Belediye faaliyetlerinin tanıtımı için de Belediyenin gazetesinin insert dağıtımı, 1.1 milyon TL civarında belediye tanıtım materyallerinin basılması olmak üzere toplamda 6 milyon TL''nin üzerinde harcama yapılmış.

Kimsenin okumadığı bir kağıt parçasına 6 milyon lira harcamışlar.

Üstelik bunu 2020 yılında pandemi nedeni ile gelirlerde önemli azalmanın olduğu, toplumun her kesiminin ekonomik olarak olumsuz etkilendiği bir dönemde yapmışlar.

Sayıştay bile raporda, "kamu maliyesinin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır" diyerek tepki göstermiş.

Söz konusu haberlere bakıldığında sanki doğal haber gibi, bir hafta içinde Belediyede yapılan temizlik, kar temizleme çalışmaları, yapılan yardımlar vb. konular yer almış.

Daha kötüsü bu haberler için söz konusu kanal ve gazetelere yüklü ödemeler yapılmış. Bakın reklam, ilan vs. vermemişler. Haber satın almışlar.

Devam edelim…

İnceleme sonucunda Osmangazi Belediyesi tarafından çıkarılan Hisar Gazetesinin, Belediyenin hizmetlerinin, faaliyetlerinin ve projelerinin tanıtımı amacıyla çeşitli yerel ve ulusal gazetelerle birlikte insert dağıtıldığı, bu yöntemle dağıtımın normal yöntemlere göre çok pahalı olduğu anlaşılmış.

Insert dağıtım dedikleri de gazetenin yanında ek olarak verilen maliyeti belediye tarafından üstlenilen uygulama. Bu yöntem, hedeflenen "müşteriye" yani vatandaşa kısa sürede ulaşmanın pahalı bir yöntemi.

Bu kapsamda 2020 yılında 122 adet ödeme emri belgesi ile Belediyenin gazetesinin salt insert dağıtımı için 774 bin lira harcama yapıldığı görülmüş.

360.000 adet düzeyinde sadece belirli okurlara ulaştırılmak için Belediyenin gazetesinin dağıtımının yaptırıldığı anlaşılmış.

Belediye tarafından verilen cevapta ise "her eve gönderseydik devasa maliyetler çıkardı" demiş ve eklemiş: "Ne kadar çok kişi yatırım ve hizmetlerden faydalanırsa kaynakların o kadar etkin, verimli ve tasarruflu kullanıldığının düşünüldüğü ifade edilmiştir…"

Yerseniz!

Sayıştay da yememiş raporda demiş ki: "Insert dağıtım yöntemi ile 400.000 bağımsız bölüme söz konusu Belediye gazetesinin nasıl ulaştırıldığı hakkında bilgi verilmemiştir."

Bir şey anlatayım…

Bu olay akıl alır gibi değil.

Bursa Osmangazi Belediyesi tarafından yaptırılan Panorama 1326 Bursa Fetih Müzesi için ulusal bir Enstitü tarafından verilen İdeal Kent Ödülünün reklamı amacıyla Ankara ilinde 100 adet bilboard, 30 adet raket ve 10 adet megalight kiralama hizmeti alındığı tespit edilmiş

Bakın reklam Bursa''da değil Ankara''da verilmiş.

Reklamın ana unsuru ise Belediye Başkanı müze falan dekor yani sadece.

Neyse devam edelim anlatmaya…

İlgili ödül Fransa''nın başkenti Paris''te bulunan genel merkezinde düzenlenen bir törenle Belediye Başkanına verilmiş. Törene katılım için, Belediye Başkanı, 3 Başkan yardımcısı ve Özel Kalem Müdürü görevlendirilmiş. Törene katılan 5 kişi için toplam uçak parası, otel parası ve harcırah ödemesi yapılmış.

Ancak gelin görün ki Paris''te organizasyonu yapan ve ödülü veren enstitünün web sayfasına bakıldığında adres neresi?

Çankaya/Ankara. Ayrıca Enstitünün seçici kurulu, 7 öğretim elemanından oluşuyorken olup 6''sı Türk, 1 tanesi de yabancı!

Durun daha bitmiyor.

Enstitünün, UNESCO ile herhangi bir bağı da tespit edilememiş. Kim bu firma peki? Kent Araştırmaları Enstitüsü ile aynı adreste yer alan Adamor Araştırma ve Danışmanlık Şirketi.

Yani çakma ödül, çakma ödül töreni ve bu bahaneyle harika bir Paris tatili. Üstelik insanlar bu kadar da yardıma muhtaçken.

Düşünün. Önce sahte bir organizasyon düzenleniyor. Sonra sahte ödül ve töreni. Bu ödül ve töreni için gazetelere TV''lere reklamlar veriliyor, Ankara''da Cumhurbaşkanı görsün diye billboardlar kiralanıyor. Toplam nerdeyse 300 bin TL sokağa atılıyor.

Bu belediye bununla yetinmiyor.

Mülkiyeti Belediyeye ait olan Demirtaşpaşa Mahallesi 2398 ada 1 sayılı parseldeki 1595,37 metrekare alanlı Abdal Kültür Evinin 10 yıl süre ile özel bir vakfa bedelsiz olarak tahsis ediyor. Daha önce Ensar''a tahsis edilen bu yer şimdi de İHH Vakfına tahsis edilmiş.

Sayıştay uyarıyor ama dinleyen kim?

Bırakın şu milletin yakasını…