Bilal Erdoğan...

Kim ne kadar tezvirat yaparsa yapsın ya da "Yağcılar'da inecek var" kampanyası yürütsün; kendime özel yargılarım vardır. "Beğendim" notunu kolay vermem.

Tarafsız Bölge'deki Bilal Erdoğan'ı dikkatle izledim. Önce Ahmet Hakan'ı tebrik etmeliyim. Üst üste iki programda ilkleri başardı. Önce İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu'nun hakkını verdi. Ardından Erdoğan Jr'ın.

İlginç olan bazılarının "Ahmet Hakan bu kadar cahil mi?" şeklindeki soruları oldu. Oysa herkesin anlayacağı, yani bilgilenebileceği tarzı kullandı.

Samimi itiraflar

Bu duruma açıklık getirdikten sonra konuşmalardan çıkardığım önemli noktaları aktaracağım:

* Cumhurbaşkanının oğlu olmayı ben seçmedim. Ayrıca sevmedim.

* Asla aktif siyaset içinde bulunmayacağım.

* 17-25 Aralık sürecinde epey protesto edildim. Gerçekse ben bunları hiç hak etmedim.

* O tarihten bu yana sosyal medyayı kullanmıyorum. Televizyon seyretmiyorum, gazete okumuyorum. Çok fazla küfür yemem bunun ana nedeni.

14 yıl

Bu itiraflar çok önemli. 10 yıl Amerika'da, 4 yıl İtalya'da ikamet etmiş ve bu ülke dillerine vakıf birine fazla haksızlık yapıldığı kanısındayım.

Bana asıl enteresan gelen suşi yapabilmesi!

ETNOSPOR

4. ETNOSPOR Kültür Festivali'ni destekleyenlerdenim. Bu organizasyonun "Türk Dünyasını kucakladığına" inanıyorum. Araya Arjantin gibi ülkelerin Etnospor'a dahil edilmesi düşünce olarak güzel.

2020'de ev sahipliğini yapacağımız "Dünya Göçebe Oyunları" da Türk Dünyasını kucaklayacak. Değerlendirmemi, kullanılan müthiş sloganla tamamlayacağım, "Ok at, güreş tut, at bin."

Geç kalmadınız, katılmanız için pazar akşamına kadar süreniz var...

Voleci Şeref

Bu hafta Orhan Ayhan'la programını izlemekte zorlandım. Yanlış anlaşılmasın kötülüğünden değil. Benim televizyon seyretme imkanlarımın dışına çıkılmasından. TRT Spor-2'nin yayın hayatına geçişi güzel düşüncenin eseri. Ancak bu yeni ekrana ilgiyi artırmak için program kaydırmalarının olması da doğal.

Uzun uğraşlardan sonra bir berber dükkanında Orhan Ayhan'la programını seyretme olanağı yakaladım. Müşteriler saç sakal tıraşı olurken o koca aynalardan beni de izlediklerini fark ettim. Aralarında tanıyanlar var. Ama yaşlı bir adamın elinde kağıt kalemle devamlı not almasını yadırgayanlar mevcuttu.

Beşiktaş muhabiri

Orhan Ayhan'ın Şeref Görkey'le uzun geçmişi olması doğal. Spor servisinde çalışmaya başladığı ilk senelerde "Beşiktaş'tan sorumlu idi."

Volecinin yakın dönemden kalma kayıtları da vardı. Bu ikilinin karşılıklı sevgi ve saygısı hiçbir zaman unutulmayacaktır. Nitekim aralarındaki şakalaşmalar, dillere destan.

Rekorlar Kitabı'na

Şeref Görkey, attığı gollerle Beşiktaş'ın sembolüydü. Bunların bir tanesi hariç hepsi voleyle idi. Bu nedenle Guinness'e alındı.

O istisnai gol ise tesadüfen kafasına çarparak gerçekleşmişti. Zaten Görkey, istisnasız her maça saçlarını briyantinleyip çıkardı. Maç bittiği an kafasındaki makyajı hemen kaldırırdı.

Ricam

Voleci Dedeye rahmet okumayı unutmuyorum. TRT Spor Koordinatörü Mehmet Buğra Şahin'den bir dileğim var. İkinci spor ekranlarını bir an önce, benim kullandığım platforma da taşıması. Tanıdığım Şahin, bunu başarabilecek çapta biridir.

Sağlık Bakanı okusun

Beylikdüzü Hastanesi, İstanbul'un yeni sayılacak sağlık kuruluşlarından. Kısa sürede üç başhekim değiştirdi ama ekip sağlam.

Vatandaş mağduriyeti yok. Hastalar memnun. İşinin ehli olanlar hep burada.

Diyabet bölümünde bir hemşire var. İsmi Safiye Denizmer. Sanki dünyaya çalışmak için gelmiş. Safiye Hanım'ın "şeker hastalığı bilgisi" kimi uzman doktorlardan öte.

Bu mütevazı sağlıkçı, her hastanın ilk durağı. Dilerim Sağlık Bakanı Mehmet Koca, Safiye Denizmer'in farkındadırlar. En azından hemşireye edilen dualar, kulaklarına kadar gelmiştir.

Eğer hâlâ duymamışlarsa biz vesile olalım...

GÜNÜN SÖZÜ

Evcil hayvanların en vahşisi dalkavuklardır. Pittakos

Yazarın Diğer Yazıları