Bin kere hayır!
Sezonunu ilk derbisinde Galatasaray'a kötü ve korkak oynayarak yenilen, arkasından Şampiyonlar Ligi'nde bu kez de iyi oynamasına karşın Porto'ya mağlup olan Beşiktaş'ta işler bir anda tersyüz oldu..Bu zor günleri yaşayan Siyah Beyazlılar'dan Gençlerbirliği karşısında beklenen tek sonuç galibiyetti..
Ertuğrul Sağlam'da kötü gidişi düzeltebilmek için hafta içinde takımda bazı değişiklikler yapacağının sinyalini vermişti. Stada gelen sporseverler hem bu değişiklikleri hemde bu maçın sonucunu çok merak ediyordu. Ertuğrul Sağlam'ın günlerdir yapacağını söylediği revizyonu Burak ve Ali Tandoğan ikisinin ilk 11'de yer almasıydı. Peki bu iki oyuncu Beşiktaş'a ilaç olmuşmuydu ? Hayır. Özellikle Burak kaçırdığı akıl almaz gol posizyonlarında taraftarları az daha kalpten öldürecekti. Beşiktaş'daki bu değişiklikler sakatlıklar nedeniyle zorunlu olarak yapıldıysa buna birşey söylenemez. Ancak bunlar kötü gidişe dur demek için bir önlemse, Sağlam bilsin ki bu nafile bir çabadan öteye geçmez.
Beşiktaş dün uzun bir aradan sonra çıktığı gündüz maçında Nobre'nin topuk golüyle üç puanı aldı o kadar..Bu gol Kartal'ı önümüzdeki günlerde kurtarır mı? Asla..Çünkü Siyah Beyazlılarda defans zaafı aynen yerinde duruyor. İbrahim Toraman'ın o rakibin üstüne çıkarak yaptığı fauller ve sık sık rakip kale önünde oynaması, defansı kaderine bırakması, Beşiktaş için hiçde olumlu işler değil. Kartal şükretsin ki dün rakibi gol atmayı değil yalnızca gol yememeyi düşünmüştü. Takımın bu sezon en faydalı adamı Serdar Özkan'ı da ortaya çekmenin ve onu oralarda sıkıştırmanın da hiçbir manası yoktu.
Sonuç olarak Beşiktaş dün topuk golüyle yanlızca üç puan almıştır. Futbol olarak ilerisi için umut vermişmidir ? Hayır. Yeni kadrodaki futbolcular umut olmuşmudur? Hayır. Higuin gibi sonradan giren oyunculardan gelecekte faydalanabilir mi? Hayır..Beşiktaş bu üç puanla düze çıkmışmıdır? Hayır..Hayır..Hayır..