Geçtiğimiz yılı Libor skandalı ile geçiren Avrupa piyasalarında şimdi de, JP Morgan’dan iki önemli kaynağa atfen, altın ve
Geçtiğimiz yılı Libor skandalı ile geçiren Avrupa piyasalarında şimdi de, JP Morgan’dan iki önemli kaynağa atfen, altın ve gümüş piyasasında manipülasyon yapıldığı iddiası ortaya atıldı.
Dünya piyasalarını derinden sarsan küresel krizde 5’inci yıl geride kalırken; Avrupa’daki bazı bankalar, mafya usulü bir dolandırıcılık sistemi kurmakla suçlanıyor.
Avrupa piyasalarında, şimdi de altın ve gümüş piyasasında manipülasyon yapıldığı iddiası ortaya atıldı.
İngiliz Guardian ve Telegraph gazetelerinde, altın ve gümüş fiyatlarında bankaların türevli işlemler ve faizde manipülasyon yapıldığı ve fiyatların ayarlandığı iddiası yer aldı.
Ortalık karıştı
Uzun süredir trader olarak görev yapan Andrew Maguire; King World News’a değerlendirmede bulunurken, JP Morgan’dan ismini vermek istemeyen iki kaynağın kendi bankalarında altın ve gümüş fiyatlarında manipülasyon yapıldığını açıkladığını söyledi.
Buna ek olarak; enerji ve emtia piyasalarında da manipülasyon olduğu iddiaları gündemde yer aldı. JP Morgan’ın enerji fiyatları üzerinde de oynadığı kaydedilirken, büyük bankaların mafya stili bir dolandırıcılık içinde olduğu belirtildi.
İngiliz Guardian ve Telegraph gazetelerindeki haberlerde, bankaların piyasaların dokunduğu her şeyi manipüle edebileceğine işaret edilirken, hükümetlerin kontrolünde hâlâ büyük açıklar olduğuna değinildi. Bankaların; parayı kendi kasaları için kullandığı, ülke ekonomisine katkı sağlamadığı da haberde yer aldı. Küresel krizin beşinci yılından hâlâ batmak için çok büyük yapıların olduğuna işaret edilirken, istikrarın sağlanması için büyük yapıların parçalanması gerektiği belirtildi.
G. Kıbrıs bankaları
Öte yandan; Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Anastasiades, sermaye kontrollerini Ocak’ta sonlandırmayı planladıklarını açıkladı. Bir yıl önce zor bir döneme girdiği gözler önüne serilen Güney Kıbrıs’tan dikkat çeken bir açıklama geldi. Ülkede bankacılık sistemi ağır yara alırken kurtarılması için banka mevduatlarının belirli kısmına el konularak krizin önüne geçilmeye çalışılmıştı. Nicos Anastasiades; adadaki iki büyük bankanın mevduat sahiplerine zarar yazılmasının ardından kreditörler ile varılan anlaşmayı en iyi uygulayan ülke olduklarını savundu. Ülkenin büyümeye odaklanması gerektiğini kaydeden Anastasiades, büyüme odaklanılması için istihdam şartların oluşturulması ve işsizliğin azaltılması gerektiğini belirtti.
Avrupa, banka iflâsını yönetemez
İngiltere Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Paul Tucker ABD’nin, bir banka iflasını yönetebileceğini fakat, Avrupa’nın böyle bir duruma hazır olmadığını söyledi. Paul Tucker, AB regülatörlerinin yeni bir banka iflasını idare etmek için gerekli ekipmanlar ile henüz donanmadıklarını ve vergi mükelleflerinden finansal destek istemek zorunda kalabileceklerini bildirdi. Tucker, konu ile ilgili açıklamasında, “Amerikan otoriteleri baskı altında bir bankanın iflasını idare edebilir, ancak, Avrupa’nın bu pozisyonda olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu. Tucker ayrıca, batan bir bankanın tasfiyesminin kolay olmayacağını, ancak, muhtemelen 2008 ve 2009’da yaşanan finansal kargaşanın tekrarlanmayacağını vurguladı.
