Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Hüseyin Macit <br>YUSUF

Hüseyin Macit
YUSUF

BM Barış gücüne verilen süre doldu!

BM Barış gücüne verilen süre doldu!

Defalarca yazdım, emperyalist Batı''nın ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi''nin (BMGK) 5 Daimi Üyesi''nin güdümündeki Birleşmiş Milletler''in(BM) Kıbrıs Türk halkına verdiği zararları bir köşe yazısına sığdırmak mümkün değildir. BM''nin, eli kanlı Makarios''un Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasının 13. maddesini değiştirme ve Akritas Planı çerçevesinde 1963 Kanlı Noel''de EOKA teröristlerinin Kıbrıs Türk halkını soykırımla topyekûn ortadan kaldırarak Enosis''e ulaşma gayretleri sonrasında aldığı hemen hemen tüm kararlar aleyhimize oldu. BM adeta yangına benzin dökerek, adanın Yunanlaşması için elinden geleni yaptı. Kıbrıs Cumhuriyeti''ni yıkan, yüzlerce kardeşimizi katliam çukurlarına gömen,binlerce Türkün göç etmesine sebep olan, cennet adayı cehenneme çeviren Rumlar iken, BM tarafından alınan taraflı ve gerçekleri gözetmeyen kararlarla hep Rumları korudu, özellikle 4 Mart 1964''te alınan 186 nolu meşhur kararla gaspçı Rum Yönetimi meşrulaştırılarak Kıbrıs Cumhuriyeti''nin bir Yunan devletine dönüştürülmesine katkı kondu. 1963-74 arasında adada dökülen Türk kanları ve EOKA vahşeti sadece raporlarda kaldı. BM''nin kendi hazırlattığı Ortega Raporu''ndaki yıkım ve Türk kayıpları ile ilgili hiçbir şey yapılmadı. Bunlar yetmiyormuş gibi BM halihazırda eşit egemen ayrı bir devlete sahip olduğumuzu, adada en az Rumlar kadar hakkımız hukukumuz  olduğu gerçeğini yok saymakta, eşit siyasi haklara ve egemenliğe sahip olduğumuz gerçeğini değerlendirmekten kaçınmaktadır. BMGK bu çarpık adaletsiz duruşu nedeniyle Rum yanlısı tutumunu sürdürmektedir. BMGK''nin adada görev yapmakta olan BM Barış Gücü''nün (BMBG-UNFICYP) görev süresini her altı ayda bir uzatmak için izlediği prosedür sabırları taşırmıştır. UNFICYP''in görev süresinin uzatılma prosedüründe 1964''ten itibaren ilgili bütün taraflarla istişare edilmiş; uzatma için rızaları alınmış; BMGS bunu raporlarında yayınlamış ve BMGK de kararlarında bunu ifade etmiştir. Ne var ki bu durum 2000''li yıllardan itibaren Kıbrıs Türk tarafıyla (KKTC) istişare edilmez olmuştur.Türk tarafının bu haksız duruma tepkisi her altı ayda bir yayınlanan protesto mesajları ile sınırlı kalmıştır. En son geçtiğimiz yıl KKTC ve TC Dışişleri Bakanlıklarından yapılan açıklamalarda bu durumun böyle devam etmesine müsaade edilemeyeceği, BM Barış Gücü''nün KKTC''de görev yapmayı sürdürebilmesi için KKTC makamlarından izin alınmasının gerektiği duyurulmuştur.

77. BM Genel Kurul çalışmaları çerçevesinde Eylül ayında New York''a giden KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu görüştükleri BM Genel Sekreteri Guterres  ve yardımcılarına, KKTC''de BM Barış Gücü''nün görev yapması için KKTC makamlarından izin alınması gerektiğini tekrarlamış, KKTC''nin rızasının alınmamasının, BM''nin kendi ilkelerinin ve kurallarının ihlali anlamına geldiği ve haksız uygulamanın kabul edilmesinin mümkün olmadığı bildirilerek bu amaçla da Kuvvetlerin Statüsü (SOFA) Anlaşmasının imzalanması gerektiğini bildirmişti. BM yetkilileri ile yaptığı görüşme sonrasında konuyla ilgili açıklama yapan KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu BM''nin taslağı inceleyeceğini bildirmiş, gazetecilerin bir sorusu üzerine ise "En kısa sürede cevap vereceklerini söylediler ama biz fazladan bir ay süre tanıdık. KKTC olarak net bir şekilde onlara diyoruz ki ''Bakın, KKTC topraklarında sizin görev yapmanızın onayını verecek olan makam Rum hükümeti değildir, biziz. Biz bunca sene misafirperverlik yaptık, izin verdik ama artık bu bitti. Yanıt olumsuz gelirse de atmamız gereken adımlardan asla çekinmeyiz. 1974''ten sonra Türk askerinin güvencesiyle yaşıyoruz, BM askeri KKTC''den giderse gider'' " açıklamasında bulunmuştu.

Türk tarafının BM''ye SOFA anlaşmasını imzalamaları için verdiği süre dolmuştur. Bu konuda halihazırda Türk tarafına herhangi bir resmi cevap verilmezken 17 Kasım günü Rum tarafında yayınlanan Alithia gazetesi, Çin''in Güney Kıbrıs''taki Büyükelçisi Liu Yantao''nun Çin Büyükelçiliği''nde Çin Komünist Partisi''nin 20''nci kongresi sebebiyle düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorusuna karşılık "Çin''in elinde, BM Genel Sekreterliği''nin Barış Gücü için SOFA anlaşmasını reddettiğine dair bilgi bulunduğunu" söylediğini öne sürdü. Liu''nun "Kıbrıs''taki Barış Gücü''nün görev icrası konusunda BM kuralları olduğunu ve Çin''in, BM Güvenlik Konseyi kararlarına uyulması gerektiği tutumuna sahip olduğunu" söylediğini ekledi.

Çin elçisinin dedikleri doğru ise yapılacaklar bellidir.BM Barış Gücü''nün KKTC''de görev tapması derhal yasaklanmalı ve kamplarının kapısına kilit vurulmalıdır. Bu konuda daha önce yazdığım bir yazımda da vurguladığım üzere BM Barış Gücü''nün KKTC''de görev yapabilmesi için BM ve KKTC arasında mektup teatisi veya KKTC tarafından Barış Gücü''ne pratik hal çaresi sağlanması kesinlikle düşünülmemelidir. Yapılması gereken 11 Kasım''daki KKTC''nin Türk Devletleri Teşkilatına gözlemci üye yapılması kararı sonrasında elde edilen güçle tanınma konusuna ağırlık verilmesi ve bizi yok sayan BM''nin karşılık olarak da yok sayılmasıdır. Günün sonunda dünyanın 5''ten büyük olduğu gerçeğini BMGK''nin yüzüne şamar gibi vurmamız tanınma ile olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları