Çocuğunuzu dikkatli izleyin!

Çocuğunuzu dikkatli izleyin!
Omurga eğriliği yani "skolyoz" en çok 10-14 yaşındaki kız çocuklarında görülüyor. Ancak aileler çoğu zaman "Çocuğumun duruşu bu!" diyerek hastalığı göz ardı ediyor.

Oysa skolyoz tedavisinde doğru uzman ve erken tedavi sayesinde yaşam kalitesi ciddi oranda yükseltilebiliyor. Skolyoz omurganın göğüs ve bel bölgesinde yana doğru eğrilmesi olarak tanımlanıyor. Bu hastalarda sırtta eğrilik (şekil bozukluğu) ve sırt-bel bölgesinde ağrı görülüyor.
Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Deniz Konya, "Skolyoz hastalarının bir kürek kemiği diğerine göre daha dışarıda ve bir omuzu diğer omzundan daha düşük olur" diyor. Skolyoz hastalığındaki bu duruş bozukluğu, kişinin kendine olan güvenini sarsarak depresyon ve bazı psikolojik sorunların ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Türkiye’de yaklaşık 1.5 milyon skolyoz hastası bulunduğu belirtiliyor.

Gözden kaçırılıyor
Skolyoz vakalarında en sık rastlanılan problem, tanı koymada geç kalınması oluyor. Aileler çoğu zaman çocuklarının duruşlarına dikkat etmiyor. Bu durumun ebeveynlerin eğitim düzeyiyle de yakından ilgili olduğunu söyleyen Doç. Dr. Deniz Konya, "Skolyoz bazen belirti vermeyerek sadece şekil bozukluğu yapıyor ve aileler çocuklarında sadece basit bir duruş bozukluğu olduğunu düşünerek doktora götürmüyorlar" diyor. Çocukta ağrı olması durumunda anne ve babanın, genellikle aile hekimi veya çocuk doktoruna başvurması ve hekimlerin ağrıyı geçirmek için ilaç vermesi de esas sorunun atlanmasına neden olabiliyor. Hastaların, omurga cerrahlarına ulaşabilmek adına Türk Omurga Derneği’nden de yardım alabilecekleri belirtiliyor.

Tedavi erken yapılmalı
Hastalığın şiddetine bağlı olarak konjenital skolyozun tedavisi, her yaşta uygulanabilen ameliyat ile yapılabiliyor. İdiyopatik skolyozun ise 10-14 yaşında gerçekleştirilen ameliyat ile tedavi edilmesi gerekiyor. Yaş ilerledikçe tedavinin zorlaştığı belirtiliyor. Doç. Dr. Deniz Konya, "12 yaşındaki hastayı tedavi etmekle 45 yaşındaki bir hastayı tedavi etmek aynı kolaylıkta değildir" diyor. Yaşlılarda görülen skolyoz tedavi edilmediğinde; ayaklarda güçsüzlük ve idrar ile kaka tutamama gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Hastalık, ağırlık derecesine göre yürüme mesafesini de azaltıyor. Bunun dışında hastada yanma, uyuşma ve aşırı ağrı oluyor. Hastalığın bu tür ciddi belirtiler ortaya çıkmadan önce tedavi edilmesinde yarar görülüyor.

Sık görülen skolyoz tipleri
İdiyopatik Skolyoz: En sık görülen ve oluşma nedeni bilinmeyen skolyoz türüne deniyor. En çok 10-14 yaş arası kız çocuklarında görülüyor. (Vakaların yüzde 90’ını kız çocuklar oluşturuyor.) Konjenital Skolyoz: Gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, şeker hastalığı ve bazı vitamin eksiklikleri gibi etmenlerle doğuştan meydana gelen skolyoz tipi oluyor. Halk arasında "Beli açık doğdu" diye tanımlanan skolyozlu bu bebekler bel sinirleri açık şekilde doğuyor. Konjenital skolyozun; beli açık ya da omurlar birbirine yapışık şeklinde olmak üzere farklı alt grupları bulunuyor. Erişkin Skolyoz: Erişkin yaşta omurga yaşlanmasına bağlı olarak gelişiyor.

Ameliyat sonrası dönem
Idiyopatik skolyozu olan ve 40 derecenin üstünde eğriliği bulunan skolyoz hastalarının omurgası, ameliyatla vida ve vidaları birbirine tutturan çubuklar sayesinde düzeltiliyor. Ameliyatın ardından hasta ilk gün yürütülerek, üçüncü veya dördüncü günde taburcu ediliyor. Operasyon geçiren kişi 2-3 hafta içinde günlük yaşantısına geri dönüyor. Kişinin 6 hafta boyunca korse takması gerekiyor. Ameliyat sonrasında 6 haftalık bir dinlenme dönemi bulunduğu için çocukların ameliyatı genellikle okulların tatil dönemlerinde yapılıyor. Cerrahi yöntem, skolyoz hastalarında yaşam kalitesini % 70-80 oranında yükseltiyor.