Can Ataklı: "Aman deprem iktidarımıza zarar vermesin"

Can Ataklı: "Aman deprem iktidarımıza zarar vermesin"
Korkusuz yazarı Can Ataklı, Elazığ depremi için düzenlenen ortak basın toplantısında açık olan mikrofonu fark etmeyen Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya “Efendim kamuoyundaki algı çok iyi” sözlerini eleştirdi.

Korkusuz yazarı Can Ataklı bugünkü yazısında Elazığ’da yaşanan 6.8 şiddetindeki depremin ardından bölgede incelemelerde bulunmak için şehre gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın ortak basın açıklamasında yaşananları kaleme aldı.

Basın açıklamasından önce açık olan mikrofonu fark etmeyen Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım'ın İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya “Efendim kamuoyundaki algı çok iyi” sözlerini eleştiren Ataklı, "devletin olaya el koyması şovu”nun sihirinin de bozulduğu söyledi.

Ataklı'nın "İlk dertleri aman bu deprem iktidarımıza zarar vermesin" başlıklı yazısı:

Elazığ’daki depremi öğrendiğimizde gecenin ilk saatleriydi.

Depremin 6.8 şiddetinde olduğunu ve 1 dakikaya yakın sürdüğünü öğrenince ister istemez “Eyvah” dedim.

Çünkü böyle bir depremin yıkıcı olmaması mümkün değil.

İlk gelen haberlerde can kaybı olmadığı, bazı binalarda hasar olduğu, özellikle içinde derin çatlaklar oluşan binalara oturanların girmediği ileri sürülüyordu.

Zaten resmi yetkililer de halkı bu duvarlarında çatlaklar olan binalara girmemeleri konusunda uyarıyordu.

Ancak zaman ilerledikçe durumun o kadar da iç açıcı olmadığı ortaya çıkmaya başladı.

Önce 2 kişinin maalesef can verdiği, yaralıların olduğu bazı binaların yıkıldığı, enkaz kaldırma çalışmalarına başlandığı bildirildi.

Bu sırada ekranlarda İçişleri, Çevre ve Sağlık bakanları görünüyordu hep.

10 dakika, 20 dakika, bir saat, iki saat ekranda tutuldular.

Özellikle yandaş tetikçi medya “Devletimizin olaya anında el koyduğunu, her türlü yardımın yapıldığını, hiçbir sorun yaşanmadığı” yolunda yayın yapıyordu.

İşte tam bu sırada valinin, İçişleri Bakanı’na “Efendim kamuoyundaki algı çok iyi” demesi açık unutulan mikrofondan tüm Türkiye’ye yayılınca “devletin olaya el koyması şovu”nun sihiri de bozuldu elbette.

Buna Kızılay Başkanı’nın da fedakarca yardım için koşması gerekirken “Para yardımlarınızı bekliyoruz” açıklaması yapması milletin tepesini attırıverdi.

Bakanların sanki bir savaş yönetiyormuş edasında her tarağı kameralarla dolu bir salondaki görüntüleri saatlerce yayınlanırken açıkçası canım sıkılıyor ve “Bu kadar şov da olmamalı” diye içimden geçiriyordum ki, zaten bunun planlı olduğu anlaşıldı bu “mikrofon kazası” ile.

Çok belli ki kimi bakanların çok çalışıyor görüntüsü vermesi tamamen kamuoyunda algı yaratmaya yönelik.

Özellikle bakanların neredeyse her cümleye “Cumhurbaşkanımızın bilgi ve talimatları doğrultusunda” diyerek söze başlamaları da bu şovun göstergelerinden biri zaten.

Bu durum sırıtınca bu kez yandaş tetikçi medya aracılığı ile başka bir terör başlatıldı.

Neymiş “Bazı yalan görüntüler” servis ediliyor, gerçek olmayan deprem haberleri yayılıyormuş.

Oysa o sırada çok büyük bir çoğunluk depremden zarar görenler için dualar ederken akıllara da ister istemez “Depreme karşı o kadar laf edildi, peki hazırlıklar için gerekenler yapıldı mı, 1999’dan bu yana toplanan deprem vergileri ne oldu?” soruları geliyordu.

Ancak bunlar iktidar için çok korkutucu sorular.

Onların öncelikli derdi kamuoyunun “Her şeyin çok iyi gittiğini sanması” ve bunun aksinin asla söylenmemesi.

Mantık ve uygulama bu olunca, elbette yapılan olumlu işler de bir anda gözlerden silinip gidiyor.