Caydırma niyeti etkili oldu mu?
Sokak röportajında, Instagram yasağı üzerine Cumhurbaşkanına ve ona destek veren seçemene söyledikleri nedeniyle tutuklanan Dilruba K., tahliye edildi.
Esas olarak, daha önce itham edildiği Cumhurbaşkanına hakaret suçundan tahliye edilmiş; ancak halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçundan dolayı tutukluluğu devam ediyordu, o da artık sonlandı.
Peki, “Dilruba artık özgür” diyebilir miyiz?
Tabii, burada Dilruba sembolik bir isim; esas sormak istediğim, bundan sonra sokakta kendisine mikrofon yöneltilecek kimseler, kendilerine yöneltilen sorulara herhangi bir baskı ve tehdit altında hissetmeden, hür bir şekilde cevap verebilecekler mi?
Caydırıcı etki
Dilruba K. tutuklandığında, bu tutuklamanın ona uygulanan bir tedbir olmanın ötesinde amaç taşıdığını söylemiştik.
Neticede ceza alması dahi beklenmeyen iki suçla suçlanan Dilruba K, kaçma şüphesi, delil karartma tehlikesi vs bulunduğu için tutuklanmadı.
Dilruba K, “böyle konuşmayın”, “eleştirmeyin”, “tepki göstermeyin”, “susun” vs şeklinde mesajların toplumun geri kalanına iletilmesi için tutuklandı.
Ancak kendisi de tahliye edildikten sonraki ilk açıklamasında, başı dik bir şekilde “söylediklerimde ne kadar haklı olduğumu gördük” dedi, geri adım atmadı. Bu önemli.
Zira, insanı diğer canlılardan ayıran düşünebilmesi, fikir ortaya koyabilmesi ve bu fikirler doğrultusunda üretebilmesidir. İnsanlığı sürdürecek olan da geliştirecek olan da düşüncelerdir ve düşünceler ifade edilmedikleri sürece, gelişmenin sağlanması mümkün olmaz.
Bu açıdan Dilruba K’nın başına gelenlerin toplumun geri kalanını en az şekilde etkilemiş olmasını umarım. Zira, düşüncelerin ifade edilmediği yerde gelişme olmaz.
İfade etmenin önemi
İnsanların karakterini ortaya koymaları, iletişime geçmeleri, kendilerini ifade etmeleriyle başlar.
İngiltere’nin başkenti Londra’daki meşhur Hyde Park’ta Speaker’s Corner adı verilen, Türkçeye “Konuşmacının köşesi” olarak çevirebileceğimiz bir alan bulunur. İngilizlerin tam 140 senedir varlığıyla gururlandığı bu alan, İngiltere’de ifade özgürlüğünün simgesi haline gelmiştir. Alan deyince öyle büyük bir kürsü, sahne falan hayal etmeyin, parkın içerisinde bir boşluktur bu yalnızca ancak amaca hizmet için yeterlidir. Çok sayıda kişi, bu köşede, politika, sanat, din, felsefe gibi aklınıza gelebilecek her alanda fikirlerini özgürce dile getirir.
Böylece sıradan kişiler, sıradan veya sırdaşı fikirlerini ifade etme özgürlüklerinin tadını çıkarırlar. Esas olarak, en temel haklarını kullanırlar.
Bizde ise, bu sembolik ifade özgürlüğü köşesinin aksine, sembolik ifadeyi sınırlama tutuklamaları yapılıyor.
Söyleyecek sözü olan insanların alanı daraltılıyor.
Fikirleri ifade etmenin bu şekilde cezalandırılması, hukukun temel ilkelerinin açıkça ihlalidir.