++++
Fatma ÇELİK
+++++
Kara para aklama suçlamasıyla haklarında 40’ar yıl hapis cezası istenen 28 sanık arasında yer alan Polat çifti, iki hafta arayla tahliye oldu ve tahliye kararına yapılan itiraz da reddedildi. Neticede tutuksuz yargılanacakları davada ceza almayacakları ihtimali de kuvvetlendi.
“Görgüsüz paylaşımlar devam edecek mi?” sorusuna “Hayır, asla öyle bir şey olmayacak. Sosyal medyayı kullanırken de çok dikkatli olacağım” diye cevap veren Dilan Polat, eşinin tahliye haberini dahi görgüsüzlüğüyle ilişkili şarkısını söylediği sosyal medya paylaşımıyla kutladı.
Gören sinirlendi, sosyal medya “biz enayi miyiz”, “ohh büyük çalana ceza yok”, “biz de böyle yiyelim o halde” diyenlerle doldu.
Cezalandırmanın amacı
Cezalandırmanın temel amacı, suç işleyene bir yaptırım uygulamanın yanı sıra, daha önceden suç işlemiş olan bireylerin yeniden suç işlemelerini engellemek ve suç işlememiş bireylerin de suç işleme eğilimlerinin oluşmasını veya bu eğilimle suç oluşturan davranışa yönelmelerini engellemek, bu hususta caydırıcı etki oluşturmaktır.
Yani, esas olarak, cezalandırmanın temel amacı, caydırıcılıktır.
Hatta geçtiğimiz yazılarda, Cumhurbaşkanına hakaret veya muhalif faaliyetler karşısında uygulanan adli tedbirlerin ve cezaların son yıllarda caydırmak amacıyla uygulandığını belirtmiştik.
Cezalandırmanın toplum üzerindeki bu etkisi siyasi otoritelerce de pek ala biliniyor o hâlde.
Ancak farkında olunmayan veya umursanmayan diğer bir durum da cezalandırmanın mefhum-u muhalifinde: Cezalandırmak caydırıcıysa, (suç işleyen birini) cezalandırmamak da bir o kadar suça teşvik edici olabilir.
Vergisini düzenli ve eksiksiz ödeyen, yasalara ve etik değerlere uyarak iş yapan insanlar için de adalete güveni zedeleyen bu durum, toplumun geleceği açısından oldukça tehlikeli.
Kanunlara uymanın enayilik olarak görüldüğü bir toplumun gelişmesi mümkün olmadığı gibi, her geçen gün toplum hayatındaki olumsuzluklar ve suç oranlarıyla birlikte gerileme de artacaktır.
Adalet inancı
Polatlar, suçlu mu değil mi bunu elbette ki hâkim takdir edecek. Burada kamuoyunun tepkileri değil, deliller etkili olmalı. Ancak davaya dair kamuoyuna yansıyan bilgilerin kamuoyunun adalet inancını derinden sarstığına da şüphe yok.
