Sayıştay raporlarını inceleyerek belediyeler hakkındaki tespitleri ayrıntıları ile yazdım. Yazıyorum.
Siyasi parti ayırt etmeksizin tüm raporları okuyorum ve ilgililerine ulaşıp Sayıştay'ın bulguları hakkındaki cevaplarını almaya çalışıyorum.
Bu defa yazacağımız belediye CHP'li olan Maltepe Belediyesi...
Adım adım gidelim.
Bakın mesela...
Sayıştay raporunda "Aralarında Doğal Bir Bağlantı Bulunmadığı Halde Yapım, Hizmet ve Mal Alımı İşlerinin Bir Arada İhale Edilmesi" konusundaki, "Park ve Bahçelerin Onarımı ve Peyzaj İşleri Yapım İşi"ne ait yaklaşık maliyet cetvelinde toplam 253 kalem iş bulunuyor.
Ayrı ayrı ihale edilmesi gereken yapım, hizmet ve mal alımı işlerinin bir arada yapım işi olarak ihale edildiği görülmüş.
Sayıştay da tespit edip uyarmış.
Belediyeye sorduğumda ise yanıt olarak; "Öncelikle raporda yer alan bu bulguya dair kurumumuzdan herhangi savunma istenmemiştir. Buna rağmen kurumumuz bulgu hakkında görüşlerini kurumla paylaşmıştır. Kamuoyunda herhangi bir şüpheye yer bırakmamak için sonuçlanma aşamasında bulunan ihalemiz, raporda yer alan bulgu işaret edilerek tekrardan açık ihale usulü ile ihale edilmiştir" cevabını aldım.
Başka diğer bir bulgu başlığı şu: "Hâlihazırda İş Yürüten Mevcut Yükleniciye Yürütülen İş ile Bağlantısı Olmayan Farklı İşlerin Başkanlık Oluru ile İhalesiz Olarak Yaptırılması".
Meali ise şöyle: Belediye tarafından bağımsız olarak ihale edilmesi gereken "yağmursuyu ve atık su kanal imalatları işi" Başkanlık Oluru ile hâlihazırda Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde yürütülmekte olan "Park ve Bahçelerin Onarımı ve Peyzaj İşleri Yapım İşi"nin yüklenicisine yıl içerisinde piyasa araştırması yapılarak mevcut bulunan birim fiyat üzerinden yaptırılmış. Ayrıca Sayıştay kurumdan herhangi bir savunma istememesine rağmen tüm bilgiler Sayıştay'a sunulmuş. Bu hareketle ihalede kamu faydasının gözetildiği ve savunucusu olduğu vurgulanmış.
Konuyu belediyeye sorduğumda ise teknik bir gerekçe ileriye sürülerek bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, "Bahse konu alan yapım işleri de alt yapı hizmetlerine yöneliktir ve raporda da yer almaktadır. Ayrıca raporda yeterince ifade edilmemiş olmasına rağmen aydınlatmak istediğimiz husus şudur ki; düzenleme yaptığımız iş kalemlerinde gerçekleşmeyen hizmetlerle ilgili herhangi bir hak ediş düzenlenmemiş ve külfet yaratılmamıştır" denildi.
CHP'li belediyedeki diğer bir konu ise yol üzeri otoparkların işletilmesi, Süreyyapaşa Vakfı'na devredilmesi olarak önüme çıktı.
Bu konuyu ben de çok merak ediyordum.
Belediye ise verdiği uzun yanıtta konunun yasalara asla aykırı olmadığını savunarak bir de Sayıştay'ın tespitindeki yanlışlıkları anlattı.
Otoparkların vakfa devredilmesiyle otopark mafyasının ortadan kaldırıldığını savunan belediye açıklamasında "Mapark" diye bir uygulama olduğunu aktararak özetle şunları söylüyor:
"Mapark uygulaması, Maltepe esnafının gün içerisinde trafik yoğunluğuna karşı düzenleyici rol üstlenmemizi talep etmesinin ardından hayata geçti. Esnaf odaları ile birlikte projeyi oluşturduk. İstihdam rolüyle de işsizliğe karşı da bir imkanlarımız doğrultusunda çözüm önerisi ortaya koyduk.
Süreyyapaşa Vakfı bir kamu kurum ve kuruluşu değildir. Bu nedenle belediye iktisadi iştiraki Mapark'a projenin yaptırılmasında kendi tabi olduğu mevzuat hükümlerine göre hareket etmiştir. Vakfımız, benzer projelerde kazanımlarını; eğitim, sağlık ve sosyal yardımlara yönlendirmektedir. Öğrencilerimize burs, muhtaç vatandaşlarımıza aş ve şifa bekleyen vatandaşlarımızın da sağlık harcamalarını üstlenmektedir."
Açıklamanın sonunda da şöyle bir not eklenmiş:
"Süreyyapaşa Vakfına toplamda 1.660.000 TL aktarılmış ve Süreyyapaşa Vakfından da Maltepe Belediye bütçesine protokol hükümleri gereğince 664.000 TL gelir aktarılmıştır. Bu şekilde belediye bütçesine katkı sağlanmıştır."
Belediye özetle diyor ki biz otoparkları vakfa vererek, hem işletme maliyetinden kurtulduk, hem otopark mafyasından kurtulduk, hem istihdam sağladık hem de belediye kasasına sıcak para girişi sağladık.
Belediye için bu konu önemli çünkü kent merkezlerinin trafik yoğunluğundan esnaf mağdur oluyor. Bu uygulama ile otopark nedeniyle küçük esnafı tercih etmeyen müşteri sayısı arttı. Uygulama ile birlikte de esnaf, belediyeden beklediği çözümün karşılığını bulmuş gözüküyor.
Tamam, güzel ama belediyelerle bu vakıflar arasındaki ilişkilere hep soğuk bakan birisiyim.
Orada da Maltepe Belediyesi'nin savunması şöyle:
"Süreyyapaşa Vakfı, kamuoyunda gündeme gelen vakıflardan farklı bir rol üstleniyor. O da şudur; Süreyyapaşa Vakfı, yönetimi Belediye encümeninde olan, kar amacı ve ticari faaliyeti olmadan kira gelirleri ile sağlık, sosyal ve öğrenim desteği veriyor. Örneğin gelirleriyle 5 bin öğrenciye burs, sağlık harcamaları bütçelerini aşan bireylerin raporlarını sunmaları durumunda ilaç ve hastane masraflarını ödediği gibi ihtiyaç sahibi vatandaşlara da sosyal yardımda bulunuyor. 60 yılı aşkın aktif olan Vakıf kamu vakfıdır. Bu nedenle kamuoyunda tepki çeken birey veya bir gruba ait Vakıflardan ayrılır. Son olarak Mapark'ta Belediyemiz ve Vakfımız zarara değil tamamen kâra ortaktır. Bütçesinden kaynak çıkarmadan kaynak yaratan, istihdama çare bulan ve sokak güvenliğini sağlayarak esnafa rahat nefes aldıran bir projedir."
En azından Maltepe Belediyesi'nden şeffaf şekilde cevap alabiliyoruz.
Peki ya diğerleri?