Çocuk yetiştirme, ebeveynlerin karşılaştığı en karmaşık ve hassas süreçlerden biri. Geleneksel olarak, çocukların davranışlarını yönlendirmek için eleştiri ya da ödüllendirme yöntemleri sıkça tercih edilse de, son bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, destekleyici bir yaklaşımın çocukların duygusal, sosyal ve bilişsel gelişiminde daha etkili olduğunu ortaya koydu.

Destek, eleştiri ve ödüllendirme arasındaki bu paradigma değişimi, ebeveynler ve eğitimciler için yeni bir yol haritası sundu.

BİLİM NE SÖYLÜYOR?

ABD’de bulunan Stanford Üniversitesi’nde çocuk psikolojisi üzerine çalışan Prof. Dr. Carol Dweck’in “büyüme odaklı zihniyet” (growth mindset) üzerine yaptığı çalışmalar, destekleyici yaklaşımların çocukların öğrenme süreçlerini nasıl dönüştürdüğünü gözler önüne serdi. Dweck’in Journal of Child Psychology dergisinde yayımlanan araştırmasına göre, çocukların çabalarını takdir eden ve onları cesaretlendiren bir yaklaşım, öz güvenlerini artırarak zorluklarla başa çıkma yeteneklerini güçlendirdi.

Eleştiri ise, özellikle sürekli ve yıkıcı olduğunda, çocuklarda kaygı ve özgüven eksikliğine yol açabildi.

Ödüllendirme ise kısa vadeli motivasyon sağlasa da, uzun vadede çocukların içsel motivasyonlarını zayıflatabildi.

İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nden gelişim psikoloğu Prof. Dr. Susan Golombok da benzer görüşleri paylaştı. Golombok’un yayımlanan Parenting and Child Development adlı kitabında, çocukların bireysel farklılıklarını kabul eden ve onları destekleyen ebeveyn tutumlarının, çocukların duygusal zekasını ve sosyal becerilerini geliştirmede kilit rol oynadığı belirtildi. Golombok, “Ebeveynlerin eleştiri ya da ödül yerine, çocuklarının ilgi alanlarını ve güçlü yönlerini keşfetmelerine rehberlik etmesi, onların bağımsız ve kendine güvenen bireyler olmalarına yardımcı olur” dedi.

DESTEKLEYİCİ YAKLAŞIM NEDİR?

Destekleyici yaklaşım, çocuğun çabalarını takdir etmeyi, duygularını anlamayı ve onlara rehber olmayı içeriyor.

Örneğin, bir çocuğun matematik dersinde zorlanması durumunda, “Bu soruyu çözemedin” demek yerine, “Bu konuyu anlamak için ne kadar çaba gösterdiğini görüyorum, birlikte üzerine çalışalım” gibi bir yaklaşım, çocuğun öğrenme sürecine olan güvenini artırdı.

Çocuk Çalışmaları Merkezi’nden Dr. Linda Mayes, bu yöntemin çocukların problem çözme becerilerini geliştirdiğini ve başarısızlık korkusunu azalttığını vurguladı.

Mayes’in Child Development Perspectives dergisinde yayımlanan makalesine göre, destekleyici ebeveynlik, çocukların stresle başa çıkma mekanizmalarını güçlendiriyor ve uzun vadeli psikolojik sağlıklarına katkıda bulundu.

ÖDÜLLENDİRME VE ELEŞTİRİNİN SINIRLARI

Ödüllendirme, özellikle maddi ödüller ya da sürekli övgü, çocukların dışsal motivasyona bağımlı hale gelmesine neden olabiliyor.

Örneğin, bir çocuğun iyi not aldığı için hediye alması, onun öğrenmeyi sadece ödülle ilişkilendirmesine yol açabilir. Benzer şekilde, eleştiri de çocuğun kendine olan güvenini zedeleyebilir. Londra Üniversitesi’nden eğitim psikoloğu Dr. John Hattie’nin yayımlanan meta-analiz çalışması, eleştirinin çocukların öğrenme süreçlerini olumsuz etkilediğini ve özellikle ergenlik döneminde özgüven kaybına yol açtığını gösterdi.

UZMANLAR, DESTEKLEYİCİ YAKLAŞIMI HAYATA GEÇİRMEK İÇİN ŞU ÖNERİLERDE BULUNDU:

Çabayı Takdir Edin: Çocuğunuzun sonucundan bağımsız olarak gösterdiği çabayı övün. Örneğin, “Bu proje için çok çalıştığını görebiliyorum” gibi ifadeler kullanın.

Duygulara Odaklanın: Çocuğunuzun duygularını anlamaya çalışın ve onlara duygularını ifade etme alanı tanıyın.

Rehber Olun: Sorunlara çözüm bulmaları için çocuklarınıza rehberlik edin, ancak cevapları doğrudan vermeyin.

Bireyselliği Kabul Edin: Her çocuğun farklı bir öğrenme hızı ve tarzı olduğunu unutmamanız önerildi.