Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Çözüm için 2 Abdullah!

Kürt sorununu iki Abdullah
çözermiş!   Bunlardan biri 40 bin kişinin kanına giren bölücü başı Öcalan’mış!
Peki ya diğeri mi?
O da TC diye aşağıladıkları Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlığı makamında oturan Abdullah Gül imiş!
Kim mi söylüyor bunu?
PKK’lı pardon DTP’li Belediye Başkanı!
Şehir merkezine Kürtçe tabelalar diken, oğlunun dağa çıkmasına engel olmayan Diyarbakır’ın Sur ilçesi Başkanı Abdullah Demirbaş!
Evet Kürtçülüğün zirvesinde gezinen Belediye Başkanının gözü gönlü iki Abdullah’da!
Böyle bir ismin Öcalan’ı önermesi olması gerekendir de, ona Abdullah Gül’ü ilave etmesi dehşet verici bir şeydir!
Peki ama bu adam bu cesareti nereden alıyor?
Böyle bir izlenimi nasıl edindi?
En önemlisi böyle bir güveni Abdullah Gül’e nasıl duyuyor?
Tescilli bir katil ile ülkenin Cumhurbaşkanını nasıl özdeşleştirir?
Nasıl onları bir elmanın iki yarısı gibi görür ve sunar?
Demek ki adı geçen Başkanın bir bildiği var!
Demek ki Abdullah Gül’ün kendini ziyarete gelen Kürtçü Hakkari  heyetine  “Biraz bekleyin, çok iyi şeyler olacak”  demesinin ardı arkası var?
Demek ki bugün Diyarbakır’da olacak olan Gül’ün devlete “hastir” çeken Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’i ziyaret etmesinin ardında bazı bilinmeyenler var!
Demek ki Gül’ün yine bugün Diyarbakır’da STK ambalajlı malum tiplerle kucaklaşması da basit bir ziyaret değil!
Peki ne midir?
Vallahi onu Abdullah Gül Bey’e
sormak lazım!
Baksanıza Gül’ü karşılayıp bağrına basan bölücü güruh 2 Abdullah diyor başka bir şey demiyor, niye acaba?
Sahi Cumhurbaşkanının, Başbakan Erdoğan’la CHP ve MHP adeta  koro halinde iki dil, iki bayrak ihanetine dur demiş ve noktayı koymuş iken bölgeye gitmesi niçin?
Gül neden Tayyip Bey’in kapattığı yarayı deşme gereğini duyuyor?
Oysa Cumhurbaşkanından beklenen, bölücüler tarafından iki dil, iki bayrak ve özerklik talebi dile geldiği an (geç de olsa )Tayyip Erdoğan misali gürlemesiydi, oysa o bunu yapmayıp rezaleti ayaküstü bir iki basit demeçle geçiştirdi.
Bu sütunda bir kaç kere yazıldı yine tekrarlayayım, Tayyip Erdoğan  Abdullah Gül’ün yanında emin olun çok daha güven veriyor!
Evet benim Cumhurbaşkanını anlama ve yorumlama noktasında ciddi sıkıntım var!
Ne olur birisi çıksın Gül’ün şu bölücülük meselesinde ne düşündüğünü anlatsın bana!
Nerede netameli konu var Abdullah Gül hep kafa karıştırıyor!
Lütfen Ermeni açılımı olayını, Erivan’a gidişini ve Bursa stadında Azeri bayrağını yasaklatmasını hatırlayın!
Barzani ve Talabani ile olan muhabbetini ve Irak Türkmenlerine olan mesafesini göz önüne getirin!
Kıbrıs’daki ver-kurtulcu tutumunu sorgulayın!
Özal ve Demirel’in aksine Türki Devletleri Türkiye’den her gün daha da uzaklaştırmasını değerlendirin!
Sahi 5 sene ne zaman doluyor!
Çankaya’ya çok acil yeni bir Cumhurbaşkanı gerekiyor!

 

 

BERİ GELSİN...
Kürt sorunu nedir açıklayabilen var mı?
Son 20 yılın moda  kavramı “Kürt Sorunudur” lakin bunun ne olduğunu bugüne kadar açıklayabilene hiç rastlamadım.
Evet “Kürt Sorunu” hakkında onlarca televizyon programı yaptım, belki yüzlercesini izledim ama bu sorunun ne olduğunu hâlâ bilmiyorum.
Bu ülkenin koca koca Başbakanları bile Kürt sorunu var diyor ama onun ne olduğunu bir türlü ifade etmiyor ya da
edemiyor!
Sahi nedir Kürt sorunu?
Kürtçenin konuşulmasını sağlamak olamaz zira böyle bir engel yok!
Kürtçe kaset, Kürtçe yayın, Kürtçe medya bile serbest.
Peki Kürtlere karşı bu ülkede bir ayırım
var mı?
Mümkün değil zira Kürtler Cumhurbaşkanı bile olabiliyor ki oldular.
Keza bu ülkenin en itibarlı işadamları Kürt kökenliler, en güzel semtlerde ve villalarda onlar oturuyor. Ankara’nın merkezi ve en pahalı semti sayılan Kızılay’daki mülklerin tapularının üçte ikisi yapılan bir araştırmaya göre Kürtlere ait.
Peki Kürtlere karşı horlama vs.. gibi şeyler söz konusu mudur?
Değildir, tersine Kürt kökenliler sağlam karakteri sebebiyle ilave saygı da görürler. Ayrıca toplumda bu tür bir ayrışma yok. Anadolu coğrafyası bin yıldır yapılan evliliklerle harman olmuş durumda, kimin kökeninin ne olduğunu merak eden bile  yok.
Kısacası Kürt kökenliler bu ülkenin temel unsuru ve birinci sınıf vatandaşı!
Ayrıca Türkiye ırk devleti değil, imparatorluk bakiyesi bir devlet!
O zaman adına niçin mi Türk deniyor?
Türklük bütünleştiren bir şemsiye, Anadolu coğrafyasında yaşayanlara Osmanlı döneminde bile yüzyıllardır hep Türk
denmiş!
Deniliyor ki her şey serbest oma Kürtçe niçin ikinci resmi dil değil!
Bu mümkün değil zira böyle bir şey ülkeyi böler!
Dilin resmiyetine onay, yeni bir milletin kabulü ve yeni bir devletin inşasıdır. İşte Belçika’da aynı ırktan insanlar Flamanca ve Valon diliyle konuşuyorlar diye ayrılmanın eşiğindeler. Dilde ayrılık devlette ayrılık demektir.
Tekrar tekrar soruyorum: Kürt sorunu diye vaveyla koparanlar açıklasın; nedir eksikleri?
Tamam Güneydoğu az kalkınmış yeterince imar edilmemiş olabilir ama aynı şey benim doğduğum Karadeniz ve İç Anadolu’nun bazı bölgeleri için de geçerlidir. Burada üzerinde durulması gereken şey, devletin bunu bilinçli olarak yapmadığı, tersine GAP gibi devasa bir projeyi bölgede  hayata geçirmeye
çalıştığıdır.
Lafı uzatmaya gerek yok, Kürt  kökenliler bu ülkede azınlık değiller, tersine bu coğrafyada yaşayan 20 küsur etnik unsurdan biridirler ve vatan yaptığımız bu ülkenin yüzlerce yıldır sahibi yani ortaklarıdır.
Şu halde Kürt sorunu kavramı mugalataya, istismara ve gizli amaçlara araçtır.
Evet Kürt sorunu ifadesi Türkiye’yi bölmenin, ayrıştırmanın örtüsüdür.
Peki o zaman PKK ne midir?
Bu ülkenin terör sorunudur!
Her başkaldıranı, kalkışanı sorunu var deyip kutsarsak, bu ülkede ne dirlik ne de birlik olur!

Yazarın Diğer Yazıları