Çözüm ve çözülme

Araştırma sonuçları ele alınınca kamuoyunun nasıl yanıltıldığı, yanlış şartlandırıldığı ortaya çıkıyor. Bilhassa son senelerde anti-Türk söylem ve politikalar vatandaşları etnik sıfatlarına yöneltmiş, yeni kimlik arayışlarına itmiştir. Ülkemizdeki asıl terör milli kimliğe yönelen terördür. Milli kimlik ve milliyetin adının Türk olduğunu fark edememek, etnik ırkçılığa ortak olmaktır. Bazıları bu konuda çok hızlı gidiyor. Onlara göre Türk, etniklik çağrışımı yapıyor. Acaba “Türk Tipi Başkanlık Sistemi”, “Türk Kahvesi” ve “Türk Lokumu”da etnik çağrışım mı yapıyor?
Çirkin örnekler
Terör örgütü ve yandaşlarına olmadık tavizler verilmiştir. Teröristbaşının mesajlarının TV ekranlarından topluma duyurulma örnekleri hangi ciddi devlette görülebilir? Barışı ve çözümü sağlamaktan çok uzak, ancak çözülmeye hizmet edecek çirkin örnekler görülmektedir. Terör örgütünün talepleri masaya yatırılmaktadır. Bölücü, ırkçı, kanlı çete adeta aklanmaya çalışılmakta, halkı ikna turları düzenlenmektedir. Oysa asıl ikna olması gereken terörist katillerdir. Türksüz Anayasa, T.C.’siz devlet, adsız bayrak ve küçüklü büyüklü sivil darbeler birbirini izlemektedir. Terör örgütü silah bırakmaya da niyetli değildir.

 


Asıl sorun ekonomik

 


Açılımlara doyamayanlar, Türkiye’yi son derece tehlikeli bir uçuruma sürüklemektedirler. Açılımın asıl sahibinin Uluslararası Kriz Grubu olduğu, yönetiminde Dünyayı karıştırmak ve sorun üretmekle meşhur isimlerin bulunduğu bu grubun verdiği raporların bir bir uygulandığı iddiaları vardır. Soros’tan Abramowitz ve Kıbrıs sorununda Ecevit iktidarını yanlış yönlendiren Finlandiya Cumhurbaşkanı Ahtisaari’ye kadar ülkelerin içişlerine rahatlıkla karışılmaktadır.
Yabancı patentli önce Kürt açılımı daha sonra demokratik açılım  adı verilen macerayı araştırmalara göre halk tasvip etmemektedir. Nitekim, KONDA’nın 2010 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, bizzat Kürt deneklerin sadece %12,2’si bu macerayı “çok iyidir” şeklinde değerlendirmiştir. Deneklerin %22,7’sine göre bu politika göstermeliktir. Yoğun propagandaya rağmen, deneklerin en az yarısı açılımı tasvip etmemektedir. Konsensüs’ün 2009 yılında yaptığı araştırmada %67,2 oranında açılım paketi onaylanmamaktadır. Demokratik açılım, örgütün amaçlarına hizmet etmektedir. Kürt deneklerin %45,3’ü kimliğini yaşayabildiği inancındadır. Kürt sorununun asıl sebebi birçok araştırmada olduğu gibi ekonomiktir ve istihdamla ilgilidir. Nitekim KONDA’nın araştırmasında “Kürtler nasıl mutlu olur” sorusunda bu şıkkı tercih edenler %37,8’dir. Bu ülkede zorla etnik sorun yaratılmaktadır. Etnik sorun öne çıkarılarak dışarıyı tatmin edecek yeni bir anayasa kotarılmaktadır.

 


Onuru zedelenenler

 


Büyük iddialarla kurulan TRT-6, kanalını izleyenlerin oranı Kürt denekler arasında %4,4’tür. Roj TV’yi izleyenler ise %24,8... Bu kanal açılırken TRT’nin farklı yıllarda yaptığı araştırmalar bile göz ardı edilmiştir. Vatandaşın Türkçe ile bir sorunu olduğu peşin hükmünden hareket edilmiştir.
Diyanet İşleri Başkanı “Onuru zedelenen kimse kalmasın”  diyor. Türk’e karşı açıkça ırkçılık yapılan bir ülkede kendini Türk olarak hisseden büyük çoğunluğun asıl onuru zedelenmektedir. Batı Trakya’da ve diğer bazı bölgelerde “Siz Türk değil, Yunanlı Müslümanlarsınız” şeklindeki politikaların benzeri bizde de uygulanır olmuştur.

Yazarın Diğer Yazıları