İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ilk kez geçen hafta çıktığı Meclis grup kürsüsünden “Hukuksuz bir ülkede, adaletsiz bir düzende, ekmeksiz bir millete yeni Anayasa demek ancak abesle iştigaldir. Ekmek bulamıyorsanız Anayasa yiyin demektir” vurgusu yaparak sözlerini şöyle bitirmişti:

-“Ya Adalet Ya Kıyamet.”

Bildiğiniz gibi, 9. Yargı Paketi’nde yer alan “Etki Ajanlığı” yasası tasarısını 12 Mayıs tarihli yazımda, “Faşist diktatörlüğün kapısı sonuna kadar açılır” başlığı ile eleştirdim.

Dervişoğlu’na hayırlı olsun ziyaretine gittiğimde de “Etki Ajanlığı” yasa tasarısı için ne dersin diye sordum.

Genel Başkan şöyle yanıt verdi:

-“Yazını okudum yüreğine sağlık. Yanıtımı Meclis grup toplantısında vereyim mi?”

Elbette diyerek dün İYİ Parti Meclis grup toplantısını izledim ve konuşmasında Dervişoğlu, “Etki Ajanlığı” yasa tasarısını şöyle değerlendirdi:

-“Yeni bir Gestapo kanunu denemesi…”

Değerli okurlarım,

Gestapo (Gizli Devlet Polisi), faşist diktatör Adolf Hitler’in talimatı ile Nazi Almanya’sı ve Alman işgali altındaki Avrupa ülkelerinde gizli teşkilat olarak kuruldu.

Hitler karşıtı aydınları, Yahudileri işgal altına aldıkları ülkelerin Hitler muhaliflerini yakalayan ve toplama kamplarına gönderilmesinde aktif rol oynayan oluşumdur Gestapo.

Ve Müsavat Dervişoğlu, bu benzetmesinde de yerden göğe kadar haklıdır.

Dervişoğlu konuşmasında yazımda yaptığım gibi satır, satır sayarak “Etki Ajanlığı” yasa tasarısı için iktidarı özetle şöyle eleştirdi.

-“Diğer faaliyetler adı altında yeni bir suç kabul edilerek, devletin güvenliği yerine, iktidardakilerin güvenliği” cümlesini koyduğunuzda, konu daha anlaşılır hâle gelebilir.

Tasarının satırlarını okuduğumda aklıma birçok şey geldi…

İlk önce de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanı olduğunu, ülkenin meydanlarında gururla haykırmaktan geri durmayan Sayın Recep Tayyip Erdoğan geldi.

Şimdi biz o dönemleri ve yaşananları sorgularsak, acaba hangi sıfatlarla anacağız endişesine kapıldım.

Bu kanun teklifi, devlet güvenliğine yönelik olarak hazırlanmış bir kanun teklifi değildir.”

Değerli okurlarım,

İktidarı, hatalarını yüzlerine vurarak eleştiren cesur siyasetçiyi seviyorum.

Dervişoğlu, “Milletimizi rahatsız edenleri, rahatsız etmeye devam edeceğim” diyor.

Ben de Dervişoğlu’na diyorum ki;

Vur vur inlesin, iktidar dinlesin…