Pazar günkü yazımda değerlendirdiğim konuyu hatırlayalım: AYM kararları alt mahkemelerce uygulanmıyor, seçilmiş bir milletvekilinin seçme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı açıkça ihlal edilerek hürriyetinden alıkonuyor.

Sorun bu kadar değil elbet…

Yargıtay, kararlarını beğenmediği AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Yargı sistemi adeta çürüyor.

Yargı çürüyünce ne mi oluyor?

Çürümüşlük yayılıyor.

Futbolda yumruklama olayları,

Yasadışı bahis siteleri,

Hemen her hafta bir mafya liderinin İstanbul’da yakalanması,

Futbolcuların kolay yoldan para kazanma hevesiyle dolambaçlı yollara girişmesi,

Kentsel dönüşüm bahanesiyle birilerine rant sağlanması,

Nepotizmin yaygınlaşması…

Çürümüşlük her yerde!

Güzellik merkezleri, diş hekimleri, avukatlar… Hepsi kara para aklamayla ilişkilendirilerek araştırılıyor. Bu minvalde estetisyenler ve dermatologlar da benzer ithamların olası muhatapları… Etik sahibi, sağduyulu insanların da bu çürümüşlük içinde zan altında kalarak kirlenmesi de cabası.

Polatlar Davası

Dilan Polat, Engin Polat vd. davasında yine bir gelişme yaşandı.

HSK kararnamesiyle 506 hakim ve savcının yeri değiştirilirken, bu soruşturmayı yürüten savcı da Erzurum’a gönderildi.

Bu konuda pek çok iddia ortaya atıldı. İddiaların hepsi birbirinden korkunç.

Hükümette bulunan bazı kişilerin bu soruşturmanın ilerlemesinden (dolayısıyla soruşturmanın kendilerine dayanmasından) rahatsız olduğunu söyleyen de var; adliyede mevcut bazı rüşvet iddiaları nedeniyle hakim ve savcıların yerleri değiştirildi diyen de yerleri değiştirilen isimlerin eski bakana daha yakın olduğunu söyleyen de… İddiaların hepsi birbirinden felaket.

Toplumun bu denli ilgilendiği bir davada, görevli hakimin yerini değiştirmenin böyle bir şüphe oluşturacağı ve suyu bulandıracağı oldukça açıkken, bunun hesap edilememesi veya göze alınması da başka bir felaket.

Ancak topluma bu hususta açıklama yapılmazsa bunların konuşulur. Çünkü ülkede yargıya güven yok, kurumlara güven yok, devlete güven yok.

Çürümüşlüğün temizlenmesi

Çürümüşlüğü her alanda görmek mümkün, örnekler çok…

Sanki elimizi attığımız yer, elimizde kalıyor ve bu çürükleri temizlemenin tek bir yolu var. O da yargı sistemini tüm bunlardan yeğ tutmak.

Yargı sağlıklı işlemedikçe, ne bu kurumların ne de bu toplumun çürüklerinden temizlenmesi mümkün değil.