Dananın kuyruğunun kopacağı gün geldi

2 milyon 437 bin 119 adayın başvuru yaptığı ilan edilen Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS), bugün ve yarın üç oturum halinde yapılacak. Eski tabirle ÖSYM sınavı öncesi öğrencilerde bir endişe gözlemleniyor. Bunun nedeni de bu önemli sınavın korona virüs salgınının yaşandığı bir dönemde gerçekleşecek olması. Çevreme baktığımda pek çok gencin sınavlara girmeyeceği yönünde işaretler görüyorum. Bizim aileden de bir kişi aynı düşüncede. Daha önce yapılan Milli Savunma Akademisi sınavında bir kaç öğrencinin koronaya yakalanmış olması bu endişenin ana sebebi.

Gençlerimize, sınava girerken alınan tedbirlere harfiyen uymalarını tavsiye eder başarılar dilerim.

Hande Fırat fark yaratıyor

Gece Görüşü, seyir defterimde yer alanlardan. Bazıları bu programı izliyorum diye bana kızsa da ben Hande Fırat'ın tavrı ve tarzını seviyorum. Bir kişi hariç bu programın katılımcılarını da beğeniyorum. Onu da tanımayan kalmadı. Herkese kürek kürek kara çalmakla ünlendi. Oysa Ruşen Gültekin dahil sözler kesilmiyor.

Öte yandan İstanbul Büyük Şehir Belediyesi Londra'daki bir müzayedede satışa çıkan İtalyan ressam Bellini'nin 600 yıllık Fatih Sultan Mehmet tablosunu 770 bin sterline satın almayı başardı.

Buna bile kara çalmaya kimin hakkı var?

Bu alışverişe şimdi karşı çıkanlar eğer bunu Kültür ve Turizm Bakanlığı yapsaydı en büyük destekçi kesilirlerdi, yalan mı?..

CHP Kurultayı

Ha bugün, ha yarın, açık havada mı, kapalı salonda mı derken CHP Kurultayı da başlıyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu işi rahat götüreceği çoktan belli oldu. Yalnız cumhurbaşkanı adayının tespiti sırasında parti içinde çıngar çıkacağı kesin görünüyor. Bunu da bir kenara kaydedin.

Merakla bekliyorum

Emre Cemil Ayvalı, yılların FETÖ'cülerine hep destek verdi. O kadar iyi çalıştı ki sonunda AKP'nin propaganda bölümünde başkan yardımcılığına kadar yükseldi. İtiraf niteliğindeki skandal açıklamalarına kadar bu görevi sürdürüyordu.

Şimdi, Ayvalı'yı durduğu yerde yükseltenlere kimse dokunmuyor. Buna akıl, sır erdiremiyorum.

Salgın cezaları affedilmesin

Bu aralar Turgay Yılmaz coştu, peşpeşe notlarını yolluyor:

* Bilmek, anlamak, anlamlandırmak... Korona virüs salgınını anlamlandıramamanın nedeni detayını bilmemektir. Ne kadar uğraşırsanız uğraşın, insanlara bilmediği şeyi anlatamazsın. Maske takmak, fiziksel mesafe uygulamasını öğretmek gibi.

* Şimdiye kadar bir tek Yeni Zelanda korona salgınını durdurduğunu açıkladı. Başarılı yasal yaptırımlara gerek kalmaksızın fiziki mesafe, izalasyon ve hijyen kurallarına uyan vatandaşları sayesinde bu  sonucu elde etti.

* Salgın sırasında kesilen cezalar asla affedilmemeli. Ceza bazen en iyi eğitim yöntemidir.

* İşsizsiniz, iş bulmaktan ümidinizi kesmişsiniz. Size soruyorlar: "İş arıyor musun?"

"Hayır" diyorsanız artık işsiz değilsiniz.

* Twitter temizlik yapmış. Dezenfektan kullandılar mı acaba?

* Sıra kıdem tazminatına gelmiş. Kazanılmış haklara dokunmayın.

* Sürekli vatandaştan almakla, bir şey istemekle ekonomi düzelmez. Bunu zaten biliyor olmanız gerekir.

* Depremler devamlı uyarı veriyor. Daha fazla önlem almak şart. Depremlerde ölümlerin yüzde 55'i evde sabitlenmeyen eşyaların altında kalınması sonucu  oluyor. Hiç değilse bu konuda daha hazırlıklı olmak elimizde değil mi?

* Sahte gıdalar ve sahtekarlar açıklanmış. Sert ve can acıtıcı önlemler almazsanız bunları önleyemezsiniz.

Günün sözü

Mutluluğa ancak aranmadığı zaman ulaşılır. Mouthelant

Yazarın Diğer Yazıları