2025 Dünya Ekonomi Forumu'nda Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, Avrupa’nın birleşmesi gerektiğini vurgulayarak, Trump’ın politikalarına karşı güçlü bir duruş sergiledi. ABD Başkanı Davos’a katılmasa da, dünya liderleri onun politikasına tepki gösteriyor ve Avrupa'nın geleceği için endişelerini dile getiriyor.
ZELENSKİ, AVRUPA’YI TRUMP’A KARŞI BİRLEŞMEYE ÇAĞIRDI
Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenski, 2025 Dünya Ekonomi Forumu'nda Avrupa’ya, Trump’ın politikalarına karşı birlik olmalarını ve küresel düzeyde yeniden güç kazanmalarını çağrısında bulundu. Davos’ta, Avrupa’nın ekonomik ve güvenlik gücünü tekrar inşa etmesi gerektiğini belirten Zelenski, Avrupa’nın küresel arenada daha etkin bir oyuncu olabilmesi için birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Başkan Zelenski, Avrupa'nın güvenliğini ve ekonomisini korumak için daha fazla yatırım yapmasının gerektiğini ifade etti.
Zelenski, özellikle Amerika’nın Avrupa’yı savunma yükümlülüklerinden çekilmesinin ardından Avrupa’nın daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğini söyledi. ABD Başkanı Trump'ın özellikle NATO’ya karşı tavırları ve Ukrayna’daki savaşı sona erdirme yönündeki talepleri, Avrupa’daki güvenlik stratejilerini yeniden şekillendirme ihtiyacını doğuruyor. Zelenski, Avrupa'nın bağımsızlığı için askeri yatırımlarını artırması gerektiğini belirtti.
TRUMP’IN POLİTİKALARI DAVOS’TA TARTIŞMA KONUSU
Davos’ta, Trump’ın Amerika’nın iklim anlaşmasından çekilmesi ve korumacı ticaret politikaları en çok tartışılan konulardan biri oldu. Avrupa liderleri, Trump’ın politikalarını eleştirerek, serbest ticareti savundular. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, serbest ticaretin küresel ekonomi için vazgeçilmez olduğunun altını çizerken, "Europe First" söylemini savundu. Von der Leyen, Amerika'nın aksine, Avrupa'nın Çin ile daha dengeli ticaret ilişkileri kurarak küresel pazarda güçlü bir yer edinmesi gerektiğini belirtti.
Von der Leyen, Çin ile ilişkilerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini ve Avrupalı şirketlerin Çin pazarına daha fazla yatırım yapması gerektiğini vurguladı. Bu mesaj, Amerika'nın ticaret savaşlarıyla tehdit ettiği Çin için de bir fırsat anlamına geliyor. Çin, kendisini küresel ticaretin yeni lideri olarak konumlandırma çabalarını sürdürüyor.
İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KÜRESEL İŞBİRLİĞİ
Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, Davos’ta geniş bir yankı uyandırdı. Avrupa Birliği, iklim değişikliğiyle mücadelede global işbirliğinin önemini yineleyerek, sürdürülebilir enerjiye yatırım yapmaya devam edeceğini açıkladı. Von der Leyen, “Tüm kıtalar, sıfır emisyona geçişi hızlandırmalı ve iklim değişikliğinin yükünü paylaşmalıdır,” dedi. Bu bağlamda, Avrupa Birliği, küresel sıcaklık artışını 1.5 dereceyle sınırlamak için hızla yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmeyi hedefliyor.
Çin de iklim değişikliği ile mücadelede daha aktif bir rol üstlenmeye kararlı. Çin Başbakan Yardımcısı Ding Xuexiang, ülkesinin CO₂ emisyonlarını azaltma çabalarını vurguladı ve yenilenebilir enerji üretiminin arttığını belirtti. Çin’in iklim politikalarındaki öncelikleri, Paris Anlaşması’na bağlı kalma ve küresel sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlama yönündedir.
FİNANSAL DÜZENLEMELER VE KÜRESEL EKONOMİK İSTİKRAR
Davos’ta yapılan görüşmelerde, Trump’ın planladığı finansal düzenlemelerdeki değişiklikler de tartışıldı. ABD’deki finansal düzenlemelerin gevşetilmesi, Wall Street’te olumlu karşılanırken, Avrupa bankacılık sektörü bu durumdan endişe duymakta. JPMorgan Chase’in Varlık Yönetimi Direktörü Mary Erdoes, daha az düzenlemenin finansal kurumlar için faydalı olacağını belirtirken, UBS CEO’su Sergio Ermotti, Avrupa bankalarının daha fazla zorlukla karşılaşabileceğini ifade etti.
Zürich'teki UBS, ABD bankalarına kıyasla daha fazla düzenlemeye tabidir ve bu durum, Avrupa’nın finansal rekabet gücünü zayıflatabilir. Bununla birlikte, İsviçre hükümet yetkilileri, küresel finans piyasalarının stabilitesini korumanın önemini vurguladı.
GELECEK PERSPEKTİFLERİ VE DAVOS’TAKİ DURUŞLAR
Davos’taki tartışmalar, küresel işbirliğinin geleceği üzerine derinlemesine düşünmeyi gerektiriyor. Trump’ın politikalarına karşı Avrupa’nın verdiği tepki, sadece ticaretin değil, aynı zamanda güvenlik ve çevre politikalarının yeniden şekilleneceğini gösteriyor. Bu yılki Dünya Ekonomi Forumu, Avrupa'nın kendini koruma ve yeniden konumlandırma fırsatı sunduğu bir dönemeç olabilir. Trump’ın ikinci döneminde nasıl bir dünya düzeni oluşacağı henüz belirsizken, Zelenski'nin Avrupa'ya yaptığı çağrı, gelecekteki küresel ilişkilerde önemli bir rol oynayacak gibi görünüyor.
