Kürşat Tüzmen’in son beyanı aynen şöyle: - “Kılıçdaroğlu erkeksen, delikanlı isen televizyonda karşıma çıksana!”
Vay, vay, vay!..
Kimsin sen Kürşat Efendi; delikanlılığın acentası mı?
Sen ki sana yolsuzluk yaptı imasında bulunan ve o sebepten ötürü seni liste dışı bırakan birine yani Tayyip Erdoğan’a gıkını çıkaramayıp korkudan boyun eğerken delikanlılık ve erkeklik sözcüğünü nasıl ağzına alabiliyorsun?
Delikanlılık -eğer değilsen- sana yanlış adam diyen ve bunu meydanlarda dillendiren birine haddini bildirmek değil midir?
Erkeklik arkandan sana laf çakıp çirkin imalarda bulunana dur deyip meydan okumak değil midir?
Bilmiyorsan öğren Kürşat Efendi, erkeklik ve delikanlılık lafla, kolpayla, mavrayla olmaz, tavırla, tutumla, meydan okumayla olur!
Soruyorum Tayyip Erdoğan’a karşı neden susup dut yemiş bülbüle döndün?
Bütün Türkiye gördü; Erdoğan açıktan seni ve senin gibileri şaibe altına soktu, ama sen bunu ibadet vecdi ile içine sindirdin!.. Var mı delikanlılık raconunda böyle bir şey?
Yoksa susmanı gerektiren şeyler mi var Kürşat Efendi?
Yoksa Tayyip Bey listeden çıkarmakla yetinmez, bir de savcıları üstüme gönderir gibi korkuların mı var?
Cevap ver; eğer yoksa böyle bir endişen, niçin sana milletin önünde hakaret eden Tayyip Bey’in karşısında iki büklümsün!
Ayrıca sen kimsin ki Kemal Kılıçdaroğlu seni muhatap alacak?
Sen yanlış adam diye partisinden bile kovulan ve liste dışı bırakılan biri değil misin?
Hangi cüretle anamuhalefet liderine  gel televizyona tartışalım diyebiliyorsun?
Yoksa amacın bu şekilde Tayyip Bey’in gazabından korunmak mıdır?
Eğer kendine gerçekten çok güveniyorsan, gazeteci kimliğimle seni ben muhatap kabul edeceğim, gel Ulusal Kanal’daki programımda çık karşıma!
Evet sana programımı açıyorum, otur karşıma ve sorularıma cevap ver!..
Gelemezsin Kürşat Efendi, gelemezsin!.. Çünkü orası er meydanı yani gerçek anlamda delikanlılık platformudur, kendine güvenemeyen çıkamaz karşıma!
Çıkarım diyorsan, gel çağrı yapıyorum!
Gel de şu servetini açıkla!
Mersin’den İstanbul’a kadar uzanan mal varlığının hesabını ver!
Mersin’deki serbest bölgede dönen dolapları konuşalım.
Biraz da şu petrol alımları ve Saddam’la yakın ilişkiler konusuna girelim!
Örtülü harcamaları masaya yatıralım.
Korkmuyorsan, gelsene delikanlı Kürşat!
Bak ben arkandan iş çevirmeyeceğim, gerçek delikanlılar gibi canlı yayında sorular soracağım.
Eğer gelmeyeceksen, ki asla gelemezsin, o zaman  ne olur sus!

DİKKAT!.. DİKKAT!..
Uyarıyorum, seçimde hile yapacaklar!
Seçim olayına teknik olarak vâkıf değişik çevrelerden mesajlar alıyorum.
YSK’nın eski mensubu bir isim endişe içinde önlem alınsın feryadında!
Bilgisayar teknolojisine vâkıf olanlar benzer haykırışta!
Evet, AKP gürûhu dışındaki çevrelerde seçimde hile olacak endişesi egemen halde!
Peki haksızlar mı? Değiller, çünkü MHP barajı aşamasın diye seçim arefesinde alçakça komplolar düzenleyen bir zihniyet seçime pekâla hile karıştırmaya çalışacaktır.
Sakın bana bu sefer kamuoyu pek dikkatli demeyin, bu tür hileler için ideal iklim aslında bu gibi sanal dikkat  ortamlarıdır!
Yapılacak teknik hilenin inceliklerini bilmez ve önlem almazsanız, kuru dikkat neye yarar?
Kim bilgisayarda yapılacak hilelere nüfuz edebilir?
İl ve ilçe seçim kurulları ile ana bilgisayar bağlantıları konusu fevkalâde önemli.
Ama ondan önemlisi sandık sonuçlarının bilgisayarlara nasıl girileceğidir.
Bunun için partilerin merkezî önlem alması yetmez, lokal teknik önlemler de gerekiyor!
Sandık sonuçları tutanakları asla polise teslim edilmemeli.
Dahası, oy sandıkları bile refakatçi olmadan polise verilmemeli, bizzat refakat edilerek ilgili merkezlere götürülmeli ve birkaç imzalı tutanakla teslim edilmeli.
YSK’nin kullandığı bilgisayar programı Avrupa’da terk edilen bir program ve dışarıdan müdahale edilebilip yönlendirilebiliyor.
Altı çizilmesi gereken bir diğer husus CHP, MHP ve DP sandık görevlilerinin sadece kendi partilerinin sonuçlarını değil, bütün partilerin sonuçlarını almaları, zira AKP diğer parti oylarını ilçe ya da il seçim kurullarında kendine yazdırabilir.
Buradan hareketle, mümkünse CHP ve MHP seçim bölgelerinde oyları yansıtacak şekilde mesela internet portalleri oluşturmak gibi önlemler almalı ya da başka araçlar bulmalıdır.
Sahte oy kullanımı olayı önemli ve hiç kuşkunuz olmasın buna tevessül edilecektir. Özellikle kırsal kesimde bu hususa dikkat diyoruz!
Tekrar yazıyorum: AKP için bu seçim hayat-memat gibi bir şey ki görüyoruz meydanlarda bel altı çamurlar bile atan bir zihniyet hile için her yolu deneyecektir.
Bendeniz  AKP’yi yüzde 45’lerin üstünde gösteren o sahte anketleri böyle bir hile yapma  düşüncesi ile örtüştürüyorum.. Amaç toplumu AKP’nin yüzde 45’lerin üstünde olduğuna inandırmak ve hile’ye zemin hazırlamaktır...
Muhalefeti uyarıyorum, seçim sandıkta kazanılır.
Ne olur sandığa yani milletin iradesine sahip çıkın ve önceden doldurulmuş hileli sandıkların gerçekleri ile değiş-tokuşunu engelleyin!