Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Sabahattin ÖNKİBAR

Sabahattin ÖNKİBAR

Demirel neyi bekliyor?

Referandum sürecinde yaşananlar ve alınan oy ortada! Merkez sağın adresi diye sunulan Demokrat Parti kampanya sürecinde binlerin toplandığı bir miting bile yapamadı!
Kimse kimseyi kandırmasın Hüsamettin Cindoruk’la DP’nin barajı aşması milyonda bir ihtimal bile
değil!
Hayır Hüsamettin Bey kişi olarak gerçekten adam gibi adam ama parti liderliği için yaşı dahil pek çok dezavantajı var!
Aslına bakarsanız, Cindoruk zaten seçime girmeye değil, DYP ile ANAP’ı ağabey kimliği ile bütünleştirmek için Demirel’in ısrarlı ricasıyla DP’nin başına geçmişti.
İki parti birleştiğine göre artık görev tamamlanmıştır!
Peki Cindoruk sonrası kim mi?
Bu sualin birinci muhatabı herhalde Sayın Demirel’dir!
Öyle, çünkü merkez sağ taban Demirel’in hem bilge kişi hüviyeti hem de Cindoruk’a gel demesi sebebiyle öncelikle ondan işaret bekliyor!
Bırakın başkalarını işte Tansu Çiller bile, Demirel gel derse gelirim diyor!
Eski bir Başbakan ve Genel Başkan bu noktada ise diğerlerinin farklı olması düşünülemez!
Buradan hareketle Sayın Demirel’in hadiseye el atması artık görev kabilindedir!
Diyeceksiniz ki Sayın Demirel’in enerjisi ve yaşı malum, eşleri de hasta, dolayısı ile onu sık boğaz etmeyip rahat bırakalım!
Bu saygıdeğer bir yaklaşımdır ama o zaman Sayın Demirel’in açık ve net olarak ben bundan sonra fiili politikada ailemin sağlık sorunları sebebiyle yokum demesi gerekiyor!
Hem bunu söylemeyip hem de hiçbir şey yapmamak AKP’ye
yarıyor!
Son referandumda görüldü AKP bütün merkez sağ oyları fethetmiş durumda!
Eğer bu duruma bugünkü gibi seyirci kalınırsa, DP hiç kuşkunuz olmasın çok yakında derneğe dönüşecektir!
Olması gereken hemen harekete geçilmesi ve AKP’nin muhafazakar tabanından oy alabilecek yeni bir çekim merkezinin yaratılmasıdır.
DP bugünkü gibi CHP’ye benzeyeceğine Demirel’in AP’si ve Özal’ın ANAP’ına benzemelidir ki AKP’ye giden seçmenini oradan söküp
alabilsin!
Türkiye’de laikçi oyların toplamı bellidir, bunun artması da bugün için mümkün değildir. Dolayısı ile DP geleneksel hinterlandına oturmalıdır!
Böyle bir şey Cindoruk ve Mesut Yılmaz gibilerle olmaz!
Tansu Çiller’le olur mu emin
değilim!
İlhan Kesici’nin patinajları ve güven verme olgusu ortada!
Haberal ise malum, hapis!
O yok bu yok, o zaman kim derseniz, emin olun istendiğinde temiz ve muhafazakar patentli biri bulunur!
Önemli olan Demirel’in önderlik ettiği malum klanın ona destek olmasıdır!
’Yeni isim için daha erken, önümüzdeki baharda toparlanma olur’ diyenlere ise söyleyeceğimiz şudur:
Tayyip Erdoğan ortamı uygun görüp Aralık ya da Mart’ta baskın bir seçim yaparsa ne olacak? Dolayısıyla Sayın Demirel, eğer bir şey düşünüyorsa bunun için DP’nin olağan kongre tarihi olan Aralık ayını beklememelidir!
Yok Sayın Demirel hâlâ referandum sürecinde takındığı “Ben siyaset üstüyüm” tavrında ise bunun da bilinmesi ve başkalarının o boşluğu doldurması gerekiyor! Ne dersiniz haksız mıyım?

 


İKİ FAKTÖR...
Merkez sağdaki çöküşün sorumluları!
1) Endirekt sorumlular.
a) Mesut Yılmaz gibi ancak CHP değerlerini temsil edebilecek birini ANAP’ın başına getiren Turgut Özal.
b) Tansu Çiller’in DYP’nin başına gelmesine, “Ben artık tarafsız Cumhurbaşkanıyım, arkama bakmam”  deyip izin veren ve gelişini engellemeyen Süleyman Demirel!
2) Direkt sorumlular:
a) Mesut Yılmaz!
Milliyetçi-Muhafazakar imaj oluşturamadı, adı çeteler ve yolsuzluklarla anıldı, Çiller’le hep kavga etti!
b) Tansu Çiller.
O da Yılmaz gibi Milliyetçi-Muhafazakar görülmedi. ABD’deki mal varlığı ile kafa karıştırdı. Eşi hakkında spekülasyonlar yapıldı. PKK ile mücadelesi destansıydı ama Mesut Yılmaz’la sürekli didişerek merkez sağın çöküşüne o da katkı sundu.

 

SEYREDİYORLAR...  
Bunu diktatörler bile yapmadı!
Demokrasi ile yönetilen bütün ülkelerde Başbakanlar protesto edilir ve bunun polisiye müeyyidesi yoktur. Eğer fiili bir saldırı olmazsa bu protesto demokratik hak olarak kabul görür. Başbakan Erdoğan’ın Dünya Basketbol Şampiyonası esnasında salonda bir grup genç tarafından ıslıklanıp protesto edilmesi de bu kategoridedir. Hal bu iken o genç protestocular polisin cansiperane gayretleri ile belirlenip toplanmaya başlandı. Muhtemeldir ki bunlar hakkında devlet büyüklerine hakaretten dava açılacak. Dedik ya, ortada fiili bir teşebbüs yok, sadece sloganla protesto var. Durum bu ama buna rağmen kolluk kuvvetleri harekete geçirildi. Emin olun böylesi bir uygulama değil demokratik bir ülkede, diktatörlükle yönetilen ülkelerde bile artık olmuyor...Ve heyhaaat, AB’ci sahte demokratlar bu tabloyu sadece seyrediyor ve hiç
eleştirmiyor!


ARMAĞAN...   
AKP, Türkeş’i mezarında rahat bırakmıyor!
İstihbaratı veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’dir ve ona göre AKP, merhum Alparslan Türkeş Bey’in kabrini başka yerlere taşımak istiyor! Bu dehşet bir düşüncedir ve sadece merhum Türkeş’in ismine ve hatıratına değil aynı zamanda bütün ülkücü camiaya ağır bir hakarettir... Evet iddia gerçekten olmaz böyle şey denilecek türdendir ama Devlet Bahçeli gibi ciddiyeti bilinen biri bunları söylüyorsa, bunun büyük bir ehemmiyeti vardır. Görülüyor ki AKP sadece MHP’nin bugününe değil, geçmişine karşı da bir harekatın içindedir. Amaçları büyük Türk Milliyetçisi Türkeş Bey’i akıllarınca yaralamaktır... AKP’nin 12 Eylül’den hesap soracağız masallarına inanıp evet oyu veren sözde ülkücülere bu tabloyu armağan ediyoruz!

Yazarın Diğer Yazıları