Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ

Özcan YENİÇERİ

Devlete ve millete saldırmak!

Geçtiğimiz hafta iki ilginç ve ibret verici olay aynı anda meydana geldi. Bu olaylardan ilki İpsala ilçemizden Yunanistan''a geçmek isteyen kimliksiz, vatansız ve sahipsiz göçmenlerin Yunan askerleri tarafından paraları, elbiseleri, ayakkabıları alınıp, soyulup, dövüldükten sonra dondurucu soğukta Türkiye sınırlarından içeriye itilmeleridir. Üzerlerinden elbiseleri çıkarılarak buz gibi soğukta sığınmacılar resmen ölüme gönderilmişler. Tespit edildiği kadarıyla 19 kişi o soğukta donarak ölmüşlerdir. Yunanlıların Akdeniz''de kendisine sığınacak vatan arayanların botlarını delerek çocuklarıyla birlikte soğuk sularda boğulmaya terk ettikleriyse her gün medyaya düşen haberler arasındadır. Yunanlıların karada ve denizde kitlesel ve somut katliamın Batının insanlık vicdanını çok da etkilediği söylenemez!

İkinci bir olay da Samsun''da meydana geldi. Türk milletinin boynuna dolanmış olan urganı koparmak için Atatürk, Samsun''a çıkmıştı. "Ya İstiklal ya Ölüm" şiarıyla başlattığı kurtuluş savaşı neticede Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. Kurtuluş Savaşı için Samsun''a çıktığı yere, Türk Milleti düşmana karşı şahlanışı simgeleyen Onur Anıtı''nı dikmişti.

Türk milleti bu anıttan üç tane dikmiştir: Birincisi Samsun''da düşmana karşı Türk Milletinin şahlanışını, ikincisi İzmir''de düşmanı denize dökerek vatanın kurtuluşunu, üçüncüsü de Ankara''da Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunu simgeler. 

İki sapkın yaratık aynı zamanda kendi boyunlarına da dolanmış olan urganı kökünden koparan, Atatürk''ün bu anıtını urganla devirmek için hain bir eylem gerçekleştirmişlerdir. Vatansızlığa, bağımlılığa, köleliğe, uşaklığa ve mandacılığa karşı dikilmiş olan bu anıtı devirmeye çalışmak herhangi bir Türk evladının yapacağı bir iş değildir.

Bu tür provokatif ve tahrik edici hain eylemlerin bireysel olmadığı da açıktır. Bu bir örgüt/çete işi olduğu kadar çoğu kez de etki ajanları vasıtasıyla yabancı istihbarat unsurları toplumsal çatışma yaratmak amacıyla çıkarırlar. Bu tür eylemlerin amaçları toplumsal refleksleri harekete geçirmek, kendileri gibi hain düşünceli olanları benzer eylemlere teşvik etmek ve iç kargaşa çıkartmaktır.

Tarih boyunca Türk milletinden olanlar "evlat mı devlet mi?" sorusuna her zaman "devlet" diye cevap vermişlerdir. Onun için Türk ana ve babalar şehit düşen evlatlarının ardından "vatan sağ olsun" derler. Acısını yüreğine basıp "Allah devlete ve millete zeval vermesin" sözlerini bunun için ederler.

IŞİD kafasına sahip olduğu anlaşılan sefil alçakların ''kendi istek ve iradeleriyle'' Türk milletinin şahlanışını simgeleyen Atatürk Heykeli''ne saldırırken aslında onun kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devletine ve Türk Milleti''ne saldırmaktadırlar. Aynı Yunan''ın İngiliz''in bir zamanlar Türk devletini ve Milletini ortadan kaldırmak için saldırdıkları gibi.

İşin en ilginç yanı ise bu hain, alçak eylemi yapanların üzerlerinde Atatürk''ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin nüfus cüzdanlarını taşıyor olmalarıdır. Bu yaratıklar Atatürk''ün milletiyle, ölümüne savaşarak kurduğu bir devletin kimliğini taşımaya hakları olabilir mi? Düşmanın ordularıyla yapamadığı eylemleri bu milletin ve devletin kurucusuna karşı yapanlara, -aynı onların yaptığı gibi- düşman muamelesi yapmak gerekmiyor mu?

Altında arabaları, ellerinde halatları, kafasında hain düşünceleriyle Atatürk''e saldıranların Atatürk''ün kurduğu devletin kimliğini ve vatandaşlığını taşımaya hakları yoktur. Onlara hapishaneye atmak yerine üzerlerindeki nüfus cüzdanlarını alarak taşımayı hak etmedikleri devletten, milletten ve kimlikten onları kurtarmak gerekir!

Bu milletin evlatları ülkesini düşman işgalinden kurtaran komutanlarına her zaman ölümüne minnet duyarlar. Düşmanların yapmak isteyip de yapamadıklarını yapmaya çalışanlar ne bu milletin evlatları ne de bu devletin vatandaşları olamazlar.

Hiç merak etmesinler Yunan onları, sınırdan ayakkabılarını, elbiselerini, üstündeki diğer eşyaları alarak Türkiye''ye geri itmeyecek, bağrına basacaktır. FETÖ''cüleri bağırlarına bastıkları gibi!

Yazarın Diğer Yazıları