Ekonomistler bağımsız politikalara dikkat çekti

Ekonomistler bağımsız politikalara dikkat çekti
Ekonomistler krizin kontrol altına alınabilmesi için Merkez bankası başta olmak üzere maliye ve ekonomi bürokrasisinin bağımsız hareket etmesi gerektiğini belirtiyorlar.

YENİÇAĞ/ANKARA- Halil YATAR

Ülkenin tam bir bilinmezlikle yönetildiğini söyleyen ekonomistler bir an evvel Merkez Bankasının bağımsızlığını sağlamak adına yönetimin değişmesi ve politika faizinin yüzde 30’lara çekilmesi gerektiğini savundu.

“BUNDAN SONRASINI TAHMİN ETMEK ÇOK ZOR”

Ekonomist Prof. Dr. Bilge Yılmaz, hikayenin sonunun kötü biteceğini belirtti. Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşcu ise “Bundan sonrasını tahmin etmek çok zor. Bu saatten sonra geri dönüş bile olsa taşlar yerinden oynadığı için aynı noktaya gelmez. İlk olarak merkez bankası başkanı istifa etmeli, yeni bir merkez bankası başkanı atanmalı. Para politikaları toplanıp en az yüzde 15 faizleri yükseltmeli. Sonra erken seçim düşünmeli. Eğer bu şekilde yapılmaz hemen bir seçime gidilirse en az 3-4 ay daha böyle devam edecek demektir ki bunu ülke ekonomisi kaldıramaz” dedi.

EKONOMİDE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK VE GÜVEN

Ekonomist Prof. Dr. Bilge Yılmaz, şu an uygulanan ekonomik program veya adı her neyse devam ederse hikâyenin sonunun kötü biteceğini belirtti. Şuanda yapılanın bir hikâye uydurmak olduğunu belirten Yılmaz, yapılanların ekonomi bilimi ile bağdaşmadığını vurguladı. Bir ülke ekonomisinin bu kadar bilimsellikten uzak olmasını üzücü ve gerçeklikten kopuk olarak nitelendirdi. Ekonomide özellikle Merkez Bankasına güvenin çok önemli olduğunu dikkat çeken Yılmaz, ekonomide öngörülebilir ve güven verilmesinin önemi hatırlattı.

“İSTİKRARSIZLIĞI İŞARET ETTİ”

Yılmaz, Türkiye’deki Merkez Bankasının bu iki önemli özelliğini de kaybettiğini belirterek, güvenin kaybedildiğinde tekrar kolay kazanılmadığını ifade etti. Merkez Bankasının bağımsızlığı ve politikasında bir güven sorunu yaşanırsa kolay kolay telefi edilemeyeceğini söyleyen Yılmaz, şu anki ülke ekonomisinin başına kim gelirse gelsin düzeltmesinin zor olduğunu bunun sebebinin ise her an görevden alınabilecek olması yani istikrarsızlığı işaret etti. Böyle bir durumda da yapılan hamleler ne kadar doğru ve iyi olsa da piyasaların görevden alınacak endişesi taşıyacağı için bir sonuç alamayacağınızı söyledi. Bunu Naci Ağbal olayında yaşandığını hatırlatan Yılmaz, doğru adımları atmasına rağmen beklenen etkinin bir türlü gerçekleşmediğine vurgu yaptı.

POLİTİKA FAİZLERİ YÜZDE 30’A ÇEKİLMELİ

Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof.Dr. Şenol Babuşcu, Merkez Bankasının yaptığı müdahalelerin ateşi söndürmeye yetmediğini belirterek, “Merkez Bankasının yeterli düzeyde rezervi olsa müdahaleler ateşi söndürebilir ama ne yazık ki yeterli rezervlerimiz olmadığı için müdahaleler yetersiz kalıyor. Müdahaleler yetersiz oldu. Müdahale edip etki alabilmek için en azından 10 milyar dolar piyasaya sürmesi lazım.

“EN AZ 3-4 AY DAHA BÖYLE DEVAM EDECEK”

Kavcıoğlu yönetmediği için merkez bankasını koltukta olması veya olmaması çok bir etki yapmıyor. Kişisel görüşüm istifa etmesi gerektiği yönünde fakat dediğim gibi şu ortamda kimin geldiğinin bir önemi yok. Çünkü bağımsız hareket edemiyor. Bu durumda geleceğe dair belirsizliği arttırıyor. Bundan sonrasını tahmin etmek çok zor. Bu saatten sonra geri dönüş bile olsa taşlar yerinden oynadığı için aynı noktaya gelmez. İlk olarak merkez bankası başkanı istifa etmeli, yeni bir merkez bankası başkanı atanmalı. Para politikaları toplanıp en az yüzde 15 faizleri yükseltmeli. Sonra erken seçim düşünmeli. Eğer bu şekilde yapılmaz hemen bir seçime gidilirse en az 3-4 ay daha böyle devam edecek demektir ki bunu ülke ekonomisi kaldıramaz” ifadelerini kullandı.