Ekrem İmamoğlu için bundan sonraki süreç nasıl işleyecek. İşte bütün ihtimaller

Ekrem İmamoğlu için bundan sonraki süreç nasıl işleyecek. İşte bütün ihtimaller
Ekrem İmamoğlu 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılması sonrası konuştu ve "2023 ideallerimiz var; İstanbul'da başardık, Türkiye'de başaracağız" dedi. Peki bundan sonraki süreçte neler olacak. Ekrem İmamoğlu cezaevine girecek mi? Belediye Başkanlığı görevi düşecek mi? İşte ayrıntılar...

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada karar açıklandı. İmamoğlu''na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.

Mahkeme, İmamoğlu’nun, siyasi yasak içeren Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 53. maddesinde belirtilen belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına da karar verdi.

İmamoğlu kararla ilgili "Benim için yok hükmündedir" yorumunu yaptı ve "Bizim 2023 ideallerimiz var. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul''da başardık, Türkiye''de başaracağız" diye konuştu.

Davanın karar duruşması, Çarşamba günü İstanbul Kartal’daki Anadolu Adliyesi’nde gerçekleştirildi.

Adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı.

Duruşmayı çok sayıda milletvekili izledi.

Savcı, İmamoğlu’na 4 yıl 1 aya kadar hapis cezası verilmesini ve TCK''nın 53. maddesinin de uygulanmasını istedi.

Bazı tanıkların dinlenmesine devam edilen duruşmada, İmamoğlu''nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

Mahkeme heyeti kararını, akşam saatlerinde açıkladı.

Açıklanan kararın kesinleşmesi için istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

Peki bundan sonra ne olacak?

Çarşamba günkü mahkeme kararı, kesinleşmiş karar değil.

Bunun için, istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

İmamoğlu’nun avukatları, ilk aşamada 7 gün içinde istinaf yoluna başvuracak.

Hapis cezası kararı, İstinaf Mahkemesi''nde onanırsa Yargıtay''a gidecek.

Yargıtay''ın da kararı onaması durumunda İmamoğlu siyasi yasaklı olacak ve belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek, Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday da olmayacak.

Belediye Meclisi kendi içerisinde bir seçim yaparak yeni belediye başkanını seçecek.

"KARAR KESİNLEŞMEDİ, SİYASİ YASAK ŞU AN İÇİN SÖZ KONUSU DEĞİL"

CNN Türk canlı yayınında değerlendiren Avukat Mehmet Sarı, "Karar kesinleşmeden TCK''daki maddenin uygulanması mümkün değil. Dosyanın kesinleşmesi gerekiyor, siyasi yasak hali mümkün değil. Suçun niteliği bakımından İstinaf Mahkemesi''nin onamasıyla karar kesinleşmiş olacak. Bir davanın Asliye Mahkemesi''nde 1 ay içerisinde gerekçeli kararının yazılması ve temyiz süresiyle birlikte normal şartlarda 3 ay içerisinde tamamlanacağını düşünüyorum. Kanunen gerekçeli kararın yazılması için 1 ay tanınıyor. Mahkeme uygun gördüğü süre içerisinde taraflara tebliğ ediyor ve İstinaf yolu açılmış oluyor. Mevcut yürüyen davalardaki örneklere bakıldığında 1 yıldan önce kesinleşmesi mümkün değil. Karar kesinleştikten sonra belediye başkanlığının düşmesi yoluna gidilecek" dedi.

İMAMOĞLU CEZAEVİNE GİRECEK Mİ?

Peki İmamoğlu cezaevine girecek mi? İmamoğlu''nun cezaevine girmeyeceğini söyleyen Dr. Rezan Epözdemir hakaret suçunun işlendiği tarihe ve 2020 yılında yapılan infaz düzenlemesine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bu karar bu haliyle kesinleşirse İmamoğlu cezaevine girmeyecek. Neden girmeyecek? Biliyorsunuz bizde bir infaz düzenlemesi yapıldı. 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda şartla salıverme 1/2, denetimli serbestlik 3 yıl olarak uygulanıyor. Buradaki suç tarihi de 4 Kasım 2019. Dolayısıyla 1 yıl 3 ay 15 gün şartla salıverme, 3 yılda denetimli serbestlik olduğu için diyelim ki istinaf ve Yargıtay onadı bu kararı İmamoğlu,  sabah cezaevine teslim olup öğleden sonra tahliye olacak. Dolayısıyla cezası bakımından karar kesinleşirse infaz düzenlemesinden faydalandığı için bir yatarı yok." 

NELER OLMUŞTU?

Dünkü duruşmaya katılmayan katılmayan Ekrem İmamoğlu, karar sonrası Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" ifadelerini kullandı. 

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Saraçhane''de buluşma çağrısı yaptı.

İYİ Parti Genel Başkanı Genel Başkanı Meral Akşener ise yine Twitter''dan yaptığı açıklamada "Ankara’dan yola çıktım, Saraçhane’de görüşürüz" dedi.

Bu açıklamaların ardından İBB''nin Saraçhane''deki Başkanlık Binası önünde binlerce kişi toplandı.

Akşam saatlerinde İmamoğlu ve Akşener burada birer konuşma yaptı.

Altılı Masa liderleri, İmamoğlu''na verilen hapis cezası sonrası Perşembe günü İstanbul''da ortak miting yapma kararı aldı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Almanya gezisini sonlandırarak İstanbul''a döndü. Kılıçdaroğlu, Saraçhane''de İstanbul Büyükşehir Belediyesi''ne geçerek İmamoğlu''nu ziyaret etti.

Kılıçdaroğlu, "Sayın Başkan, hiç moralini bozma. Gülümsemeni sürdür. 16 milyon insana, gülümsemeyle hizmet et. Bundan en ufak bir endişen olmasın: 16 milyon seni kucaklıyor" dedi.

Dava neden ve nasıl açıldı?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019''da Fransa''nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde bir konuşma yaptı.

İmamoğlu konuşmasında, "seçim döneminde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız şekilde kullanıldığını, kampanya süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran bir dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarda bulunduklarını" söyledi.

İmamoğlu, "iktidarın İstanbul''da seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini" belirtti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 4 Kasım 2019''da İmamoğlu’nu kastederek “Avrupa Parlamentosu''na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil” dedi.

İmamoğlu aynı gün İstanbul''da gazetecilere yaptığı açıklama sırasında Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine, “31 Mart''ta seçimi iptal edenler, ve dünyada, Avrupa''da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart''ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamayla ilgili olarak, YSK''nın yazılı suç duyurusunda bulunması ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Savcılığın hazırladığı iddianame, 28 Mayıs 2021’de Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesin tarafından kabul edildi ve İmamoğlu için hapis cezası ve siyasi yasak talep edilen dava süreci başladı.

İddianamede neler vardı?

İddianamede, İmamoğlu''nun 4 Kasım 2019’da gazetecilere yaptığı açıklamada, YSK üyelerine hakaret içeren ifadeler kullandığı öne sürülüyordu.

İmamoğlu''nun, “açıklama sırasında kullandığı söylemle YSK üyelerine alenen hakaret ettiğinin anlaşıldığı" belirtilen iddianamede, "bu sözün, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu" ifade edildi.

"İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019''da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı" belirtildi.

İddianamede yer alan yazılı savunmasında İmamoğlu ise söz konusu açıklamasında YSK üyelerine yönelik bir ifadesi olmadığını, bu söylemin kimse tarafından da Kurul üyelerine yönelik algılanmadığını ifade etti.

İmamoğlu''nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik, "zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Duruşmalarda neler yaşandı?

Savcılık 20 Nisan 2022 tarihindeki duruşmada esas hakkındaki mütaalasını açıkladı ve hapis cezası talep etti.

Davanın Çarşamba gününden önceki son duruşması 11 Kasım’da görüldü.

İmamoğlu''nun avukatları 11 Kasım''daki duruşmada reddi hâkim talebinde bulundu.

Ancak hâkim, mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek talebi reddetti.

Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na hapis cezası verilmesini ve hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ''siyasi yasak'' içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istedi.

Hâkim, duruşmayı 14 Aralık’a erteledi.

Çarşamba günkü duruşmada yine yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Birçok kişi duruşma salonuna sığmadı, bazı gazeteciler salona alınmadı.

Bazı tanıkların dinlenmesine devam edildiği duruşmada, İmamoğlu''nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

Mahkeme heyeti, gün içinde verdiği biri uzun biri kısa iki ara ardından kararını akşam saatlerinde açıkladı.

İmamoğlu suçlamaları nasıl değerlendiriyor?

İmamoğlu, dava sürecinde yaptığı farklı açıklamalarda "hukuksuz" olarak gördüğünü belirttiği davaya tepki gösterdi.

“Ahmak” ifadesini kullanırken YSK üyelerini değil, kendisi için bu kelimeyi sarf eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdiğini söyledi.

İmamoğlu bir açıklamasında, “Hücremde bu konuyla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı, hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Şaka gibi. Trajikomik bir durum...Her ne olursa olacak ama ben her şeye rağmen bu ülkenin o yüce yargısına güvenmek istiyorum” dedi.

Soylu dava için ne diyor?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Kasım ayında yaptığı açıklamada, kendisinin veya bakanlığının dava ile bir ilgisinin bulunmadığını belirtti.

Soylu, “Bana açılmış bir dava değil. Benim açtığım bir dava da değil. Hatta İçişleri Bakanlığı ve bağlı hiçbir birimi de bu dava ile hukuken ilgili değil” dedi.

"Konunun, kullanılan ifadenin muhatabı YSK tarafından yargıya taşındığını" belirten Soylu, şu ifadeleri kullandı:

“Bu davanın yargılaması sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, dava konusu ifadesiyle şahsımı, yani İçişleri Bakanı''nı kastettiğini söylemiş, yani hakareti bana yöneltmiş.

"Ben de kendisi hakkında bu ifadesinden dolayı ayrıca bir şikayette bulundum. Bu şikayet, YSK ile olan davadan ayrı olarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı''nda devam ediyor.”

İmamoğlu''nun karara tepkisi ne oldu?

İmamoğlu, Saraçhane''de yaptığı konuşmada kararın "hukuk dışı olduğunu" belirtti.

"Bugün alınan karar işte bu hukuk dışı ve akıl dışı durumun ifadesidir. Bu dava, Türkiye’de yargının içine düşürüldüğü durumun bir özetidir.  Bu karar, Türkiye yargısı adına utanç vesikasıdır. Bu karar, Türkiye’de adaletin kalmadığının ispatıdır. Bu karar, yargının muhalifleri cezalandırmaya dönük bir aygıta dönüştürüldüğünün en somut ifadesidir."

İBB Başkanı, "kararın kendisi için yok hükmünde olduğunu" söyledi:

"Benim açımdan kesin olan şudur:. Bu bozuk düzenin verdirdiği mahkumiyet kararı, benim vicdanımda, hem aklımda hem de aklımda yok hükümdedir" diye konuştu.

İmamoğlu ayrıca, "Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul''da başardık, Türkiye''de başaracağız" diye konuştu.

İlgili Haberler