Hürriyet Kelebek’te Cengiz Semercioğlu’nun yazdığına göre, AKP seçim propagandasının altın vuruşunu yeni bir filmle yapacakmış.
Seyredenlerin içindeki milliyetçilik duygularını ayağa kaldıran film şöyleymiş.
Karanlıklar içinden bir el, gönderdeki Türk bayrağını kesiyormuş.
Bayrak yere düşerken, AKP’nin elleri onu tutup yeniden göndere çekiyormuş.
Okurken aylar önce, Kürt açılımının zirvede olduğu günlerde yaptığım küçük bir uyarıyı hatırladım. “Türk hassasiyetine de dikkat edin” demiştim.
Bir hafta içinde yediğim hakaretler şunlardı:
“Irkçı”, “Faşist”, “Puşt”, “Kan emici” “Kof”...
Şimdi aynı şahıslar, Türk bayrağı üzerinden oy toplamaya çalışıyor.
Ayıp yahu...
“Türk” kelimesini neredeyse ayıp haline getirenlerin bugün Türk kelimesi üzerinden oy toplama hesabı yapmaları...
Ne diyeyim...
Ben kendi payıma o filme her baktığımda, göndere çektiklerinin Türk bayrağı değil, tarihin gördüğü en büyük ikiyüzlülük olduğunu düşüneceğim.
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
Van nerenin incisi?
Hafta sonu Van’da simgesel önemi olan bir görüşme yapıldı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sözde “Kürdistan”ın Başbakanı Neçirvan Barzani’yle ne hikmetse burada görüştü, yeni sınır kapılarının açılması anlaşmaları yaptı.
Davutoğlu’nun, Van zirvesi öncesi ve sonrasındaki sözlerinden bir demet:
-Van gelecek dönemlerde bölgenin olduğu gibi, bütün coğrafyanın da incisi olacak...
-Van’ın Ortadoğu’nun, Mezopotamya’nın yükselen şehri olmasını istiyoruz...
-Bundan sonra kimse Türkle, Kürdü karşı karşıya getiremeyecek...
-Bölgemizde önemli gelişmeler yaşanıyor. Örülen psikolojik duvarlar yıkılıyor...
-Sayın Mesut Barzani de Diyarbakır’da Başbakanımızla görüşmüşlerdi. 10 sene önce olsaydı nasıl karşılanırdı; Ama bir devrim olarak görüldü...
Neçirvan Barzani ise şunları söyledi:
“Van’ın, Kürtlerin tarihinde çok önemli bir yeri var. Van yine kültürel olarak çok önemli bir yere sahip. Bugün de açılımın yürümesi, Kürtlerin tarihinde önemli bir yer edinecektir.”
Hatırlıyor musunuz Başbakan Erdoğan tam 10 yıl önce şöyle konuşmuştu:
“Ben özellikle Diyarbakır’a çok farklı bakıyorum. Yani Diyarbakır, istiyorum ki şu anda yani Amerika’nın da hani düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya Genişletilmiş Orta Doğu, yani bu proje içerisinde Diyarbakır bir yıldız olabilir, bir merkez olabilir.”
Evet, Diyarbakır’ı “yıldız” yaptılar, anlaşılan sıra Van’da.
İyi de nerenin?
Davutoğlu Van’daki konuşmasında, “Psikolojik duvarları tümüyle yıkmaya kararlıyız. Türkiye’de yıktığımız gibi, bölgede de psikolojik duvarları yıkmaya kararlıyız. On yıl öncesine göre karşılaştırıldığında büyük bir psikolojik devrim yaşanıyor, psikolojik eşikler aşılıyor, psikolojik duvarlar yıkılıyor” da dedi. Acaba “psikolojik duvarlar” mı yıkılıyor, yoksa yeni sınırlar mı çiziliyor?
Müyesser/Yıldız facebook.com
Sıfırlanıyor!..
(...)Evdeki paraları sıfırlamaları kolay olmadı!..
Avrolar ortada kaldı!..
Ama Tayyip ülkeyi yönetme kabiliyetini hızla sıfırlıyor!..
Çocuk yaşta, gencecik insanların cenazelerini bile ayrıştıran bir Başbakan o ülkede “herkesin Başbakanı” olabilir mi?..
İşte, biri kol sallar, diğeri el hareketi yapar, birileri de dağa taşa Tayyip’in yeni sıfatlarını yazar!..
Yüzde 70 de alsa artık hava gazıdır!..
Tayyip sıfırlanıyor!..
Mehmet Türker/Sözcü
Fezlekeyi de kaçırsalar hepsi mahkum olacak
(...) Eğer fezlekeye bağlanmış ama içeriği saklanmış rüşvet ve yolsuzluk suçları söz konusu ise bu suçların hesabının sorulmadığı bir seçim ortamı düşünülemez.
Sansürle karartılan ortamları ancak hırsız, uğursuz takımı sever. Doğru seçim, şeffaf bir ortamda halkın gerçekleri öğrenme hakkına saygı gösterilmesidir.
(...)
Seçim arifesinde halk namusluyu namussuzdan ayırmak ister.
(...)
Ama iktidar fezlekelerin Meclis’e geldiği haberini veren bir kapak gösterme şovu ile bu meseleyi kapatmak hesabında.
Ortada milyar dolarlık rüşvet ve yolsuzluktan söz ediliyor ama hangi bakan ne çapta suç isnadı ile karşı karşıyadır, iki aydır çıt çıkmıyor.
Dosyayı değilse bile kapağındaki sunuş yazısını öğrenmek, anlamak halkın hakkıdır. Dört tane dosyayı havaya kaldırıp “bunlar fezleke” diye bağırmak marifet değildir.
Ayakkabı kutusu göstermenin başka bir yoludur. İçinde para yoksa kime, neye yarar? Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, soruşturmayı engelleyenlere uyarıda bulundu:
“Yapılan bellidir. Hepsi mahkûm olacaktır!”
Suça ve günaha bulaşmış çocuklarını korumak ve kurtarmak için yeni kanunlar çıkarmak iktidarı yoracaktır..
Güngör Mengi/Vatan
RTE “Oy için kapıları çalın” diyor.
Eylem talimatı yanlış anlaşılmasın!
Burada yandaşlardan istenen sadece zile basmaları...
Akif Kökçe/Milliyet (Açık Pencere)