Temeli 1990 yılında rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş tarafından atılan Erciyes Zafer Kurultayı’nın 25’nci yıldönümünde bir araya gelen bozkurtlar, ihanet odaklarına karşı ‘direniş ateşini’yaktılar.
Türkiye’nin dört bir yanından yaklaşık iki bin yüz elli metre yükseklikteki eteklerinde bulunan Tekir Yaylası’na akın eden Türk milliyetçileri, gecenin dondurucu ayazı, gündüzün kavurucu sıcağı altında birbirleri ile kucaklaşıp hasret giderdiler.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından 1987 yılında ‘keneler’bahane edilerek askıya alınan, 1988 yılında ise ‘Türkeş’in vasiyeti’ gerekçesiyle iptal edilen kurultaya, her geçen yıl ilgi biraz daha artıyor.
1989 yılında ‘bir avuç’ ülkücüye ev sahipliği yapan kurultaya katılanların sayısı bu yıl neredeyse on binlere ulaştı.
Bu sayının önümüzdeki yıllarda yeniden ‘milyonlara’ ulaşacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın.

***

Kurultay geleneğinin sürdürülmesi için yıllardan beri büyük emek veren Kayserili ülkücü işadamlarından Necip Dinçer,  açılış konuşmasında şöyle seslendi:
 “Eski dediniz, yeni dediniz, bağımlı dediniz, bağımsız dediniz, önüne sinsice bir sürü kelam koydunuz, ama ayrıştıramadınız. Ülkücünün önünde, arkasında takısı olmaz. Ülkücünün başka gömleği yok, değiştiremez. 
Çok iyi biliyorsunuz ki, ülkücüler birlik içinde olduğunda bu ülkeyi Oslo’da aldığınız kararlarla, Kandil’de kurduğunuz kumpaslarla yönetemezseniz. Kurduğunuz bütün pusular bozulacak, tuzaklar yıkılacak. Gün gelecek, Erciyes’ten çıkan kararlar ile hükümet etmek zorunda kalacaksınız. 
Başbuğum; bozkurtların emanetine sahip çıkmaya devam ediyor. Tek nefer, tek nefes kalana kadar da devam edecek. Bayrağın asla yere düşmeyecek.” 

***

Ayaklarına çarıklarını, sırtına hırkasını geçirerek sahneye çıkan Türk milliyetçiliğinin Dede Korkut’u Ozan Arif, türküleri ve destanları ile bir kez daha ülkücüleri ‘şarj’ etti. 
Ozan Arif, özellikle ‘AKP dönemini’ anlatan  “Sen değil misin?”, “Neden?”, “Ayıptır”, “Sıkar mıydı?”, “Tayyip Bey”  şiirleri ile ülkücüleri ayağa kaldırdı.
Ozan Arif, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili tereddütte olanlara şu mesajı verdi:
- “Bazıları hala diyorlar ki, Ozan Arif kimi seçeceğiz? Zıkkımın kökünü seç. Birini çok fazla tanımıyorum. Ama diğer ikisini çok iyi tanıyorum. Biri ‘Türküm’diyemiyor, ‘milliyetçiliği’ayakları altına alıyor; diğeri ‘Türkiye’yi bölmek’için özel güvenlik birimi kuruyor. Yoksa onlara mı oy vereceksiniz?” 
Kurultay’da sahne alan Türk milliyetçiliğinin güçlü seslerinden Esat Kabaklı, İsmail Türüt ve Cuma Kayacık da birbirinden güzel türküleri ile ülkücüleri coşturdu.

***

Birkaç gün öncesinden kurultay alanına çadırlar kuran ülkücüler, beraberlerinde getirdikleri yöresel yiyecekleri birbirlerine ikram ediyorlar.
Ahmet Bican Ercilasun, Abdülhaluk Çay, Osman Sevimli, Sevgi Kafalı ve Arslan Bulut ile ziyaret ettiğimiz bir kıl çadırda, 2002 kurultayından ardından görevden alınan Ereğli eski ilçe başkanı Mehmet Emin Albayrak ve arkadaşları tarafından ikram edilen meşhur beyaz kirazlar ve vişnelerden tadıyoruz.
 “Türk Dünyası Kurultayı’nı düzenlediği için görevinden azledilen ‘Türk Dünyası’ndan sorumlu eski devlet bakanlarından Prof. Dr. Abdülhaluk Çay, çocukları ile birlikte çimlere kurulan aileleri gösteriyor:
“Bakın, insanlar buradaki her türlü olumsuz şartı eğlenceye çeviriyor, geri döndüklerinde sanki yedi yıldızlı otelde konaklamışlar gibi vatandaşlara anlatıyorlardı. Bunun kime zararı vardı, kimi, neden rahatsız etti? 

***

Türkeş’in partisini yönetmek için ortaya çıkıp, Türkeş’in mirası olan Erciyes Türk Kurultayı’na katılmaya bile cesaret edemeyenlere inat Türkeş döneminin milletvekillerinden Osman Sevimli bakın nasıl haykırıyor:
- “Kurultay’ın ilk düzenlendiği 1990 yılından beri buradayım. Ömrümün sonuna kadar da burada olacağım. Bir gün beni bu alanda göremezseniz eğer, biliniz ki ölmüşümdür.”