Gazeteci Nevşin Mengü, Youtube kanalından Fahrettin Altun'la ilgili iddiaları gündem oldu.
Mengü, “Fahrettin Altun’un oğlunun düğününe katılanların çoğu gözden düşmüş AKP’liler. Normal şartlar altında bu nikahı Cumhurbaşkanı’nın kıyması gerekiyordu, yıllarca beraber çalıştılar. Demek ki gerçekten araları açık ve bir sürtüşme olmuş” ifadelerini kullandı.
Mengü'nün açıklamaları şu şekilde:
"CUMHURBAŞKANINA KIYMASI GEREKİRDİ"
"200 milyon liralık sermayesi olan şirketi olan onun oğlu evlenmiş. Beykoz'da işte bilmem ne kasrında olmuştu gün 1000 kişi katılmış. Ali Canlı'da diyor ki 5 milyon lira ödemişler muhtemelen ya 5 milyon lira ödemiş.
1000 kişiye 5 milyon çok belediyeyle saksı. Bu levelde bir düğün için ama şunu söylemek istiyorum. Bak birlikte beraberlik ve vefa göründüsü demişken. Bak katılın isimleri sürema soru var. Hulusi yakar falan var bazı isimler ama.
Bak hepsi. Yani eski bakan, en milletvekili. Yani biraz gözden bir şeyden gelir içerisinde gözden düşmüş isimler. E tabi İstanbul varisi falan da gitmişler.
Burhanettin Duran var bu konuşan. Sonuçta Fahrettin Altun'da Tahaseta'da eskiden beraber çalışmış isimler. Burhanettin Duran şu anda iletiş başkanlığı. Başındaki isim ama bak normal koşullar altında demek ki gerçekten bir gelinim sonucu Fahrettin Altun butiyenin başına almış anladığım kadarıyla yoksa bu kadar yakın çalıştılar.
Cumhurbaşkanında biri bir erişimi olan, aksesi olan bir isim Fahrettin Altun normalde şu nikâh, Tevfik Göksu kıymış tamam da o da AK Partisi'ne önemli bir siyaset ama cumhurbaşkanına kıyması gerekirdi.
Normalde bu kadar uzun yıllar beraber çalışıldı değil mi ya da hani aynadan belki başka birisi hani temsilen cumhurbaşkanı yoğun olabilir, katara gitti çünkü bildiğim kadarıyla. İşte böyle bir şey olabilirdi.
Aslında demek ki gerçek bir sürtüşme, memnuniyensiz bir şey olmuş öyle anlaşılıyor."
NE OLMUŞTU?
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevden alınan eski Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un hikayesi, hâlâ Ankara kulislerini meşgul etmeye devam ediyor.
Altun, 2018'den beri sürdürdüğü İletişim Başkanlığı görevinden alınarak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanlığı'na atanmıştı. Yerine Dışişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Burhanettin Duran getirilmişti. Ancak resmi açıklamalara rağmen, Altun'un görev değişikliğinin arkasında yatan nedenler, sosyal medya ve basın organlarında tartışılmaya devam ediyor. Özellikle gazeteci Fatih Altaylı'nın ortaya attığı "komplo girişimi" iddiası, iddiaları alevlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, değişikliklerin "kamu yönetiminde etkinlik ve verimliliği artırma amacıyla" gerçekleştirildiği belirtilmişti. Altun, sosyal medya hesabından yaptığı veda paylaşımında, "Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyor, görevim süresince hep yanımda hissettiğim aileme... teşekkür ediyorum" demiş ve Duran'a başarılar dilemişti. Duran da atanmasını "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde hayırlı hizmetlerde bulunmayı nasip etsin" sözleriyle kutlamıştı.
Bazı AKP kaynakları, değişikliğin "bürokratik rotasyon" olduğunu savunurken, muhalif kesimler Altun'un "trol orduları kumandanı" olarak anılan agresif iletişim tarzının sona erdiğini öne sürdü.
Altun'un görev süresi boyunca sosyal medyada AKP lehine organize edildiği iddia edilen "trol hesaplar" ve muhaliflere yönelik sert açıklamaları, eleştirilerin odağındaydı.
Görev değişikliğinin perde arkasını en çarpıcı şekilde ortaya atan isim, tutuklu gazeteci Fatih Altaylı oldu. Altaylı, YouTube yayınında Ankara kulislerinden edindiği bilgilere dayanarak, Altun'un "AKP'nin önemli bir ismine karşı komplo girişimi" nedeniyle görevden alındığını iddia etti.
İddiaya göre, komplo AKP içindeki güç odaklarını hedef alıyordu ve Altun'un bu süreçte Berat Albayrak'la yaşadığı eski husumetler de rol oynadı. Altaylı, Albayrak'ın 2020 istifasını sosyal medyada duyulmasını engelleyen ve trolleri Albayrak'a karşı organize eden Altun'un, bu kez boynundan büyük işlere kalkıştığını öne sürdü. Bu iddia, sosyal medyada geniş yankı buldu. Kullanıcılar, Altun'un görevden alınmasını "halkın taleplerini Erdoğan'a iletmemek" veya "borsa manipülasyonları" gibi nedenlere bağladı.
Nevşin Mengü Anıtkabir'deki rezalete isyan etti: Güvenmediğiniz askerlerle nasıl savaşa gideceksiniz?