İnternete sansürü veto etmeniz şart!

İnternete sansürü veto etmeniz şart!
Feyzioğlu'nun Gül'e gönderdiği mektupta, düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılıp, sansürün getirilmiş olacağı vurgulandı

İnternete sansürü veto etmeniz şart!

Türkiye Barolar Birliği (TBB), TBMM'de kabul edilen "İnternet Yasası" ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup gönderdi. Mektupta söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılacağı, internete sansür getirilmiş olacağı vurgulandı. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu tarafından yazılan mektupta, internet yasasında öngörülen değişikliklerin, ilgili meslek kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ve bilişim uzmanlarınca yapılan değerlendirme ve öneriler dikkate alınmaksızın, TBMM'de kabul edildiğini ve Cumhurbaşkanı'na sunulduğu hatırlatıldı.

Özgürlüğe aykırı

Söz konusu düzenlemenin yürürlüğe girmesi halinde, temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılarak, internete sansür getirilmiş olacağını belirten Feyzioğlu, "Oysa, temel hak ve özgürlüklerin serbestçe kullanılmalarını esas, çok gerekli hallerde bir yasayla sınırlandırılmalarını ise istisna olarak kabul eden TBB, internete sansür uygulamasını, katılımcı demokrasiye aykırılığı yanında, başta AİHM ve ülkemizin taraf olduğu diğer uluslararası düzenlemelerde tanımlanmış olan ifade özgürlüğüne de aykırı bulmaktadır" ifadelerini kullandı. Feyzioğlu, benzer şekilde, Avrupa Konseyi'nin 2013 ilerleme raporunda da Türkiye'nin, uygulanan internet yasaklarının ifade özgürlüğünü ve bilgi edinme hakkını kısıtlayan boyutlara vardığı gerekçesiyle eleştirdiğini ve 5651 sayılı kanunun Avrupa standartlarına uygun şekilde düzenlenmesi gerektiğinin vurgulandığını ifade etti.

Katkı sağlamaz

Yürütmeye, mahkeme kararı olmaksızın doğrudan "internete erişimin engellenmesi yetkisinin verilmesi", yürütmenin, yargının anayasal yetki alanına açıkça müdahalesi anlamına geldiğini vurgulayan Feyzioğlu, "Biz, TBB olarak, söz konusu yeni düzenlemelerin, 21. yüzyılın olmazsa olmazı bilgi toplumunun odağında bir Türkiye oluşumuna katkı sağlamayacağı gibi, çağdaş dünyada eşit hak ve yükümlülüklere sahip, etken bir üye sıfatıyla yer alabilmemizin önünde de engel teşkil edeceğini değerlendirmekteyiz. Erişimin engellenmesi ya da kısıtlanması kararı, yalnızca hakim tarafından somut gerekçelere dayandırılarak verilmeli. Konuya ilişkin tüm kavramlar, hiçbir kuşkuya ya da yanlış yoruma neden olmayacak açıklıkla tanımlanmalıdır. Uygulamalar, 'ileri fişleme' örneğinde görülebileceği şekliyle hiçbir biçimde bireysel hak ve özgürlüklerin kısıtlanması ya da kullanılmalarını zorlaştırıcı veya engelleyici nitelikte olmamalıdır."

Batı medyası AKP'yi "sansürcü" ilan etti

Türkiye'deki olup bitenler, Batı medyasında geniş yer almayı sürdürüyor. Tartışmalı internet yasasına ve buna yönelik protestolara dikkat çekilirken attığı bir tweet nedeniyle Azeri bir gazetecinin sınır dışı edilmesi için "Medyaya son baskı silahı" gibi yorumlar yapılıyor. Yeni internet yasasını protesto amacıyla İstanbul'da düzenlenen gösteriyi izleyen BBC, polisin, hükümetin internet üzerindeki "kontrolünü sıkılaştıran" düzenlemeleri, "hükümet sansürü" diyen protestoculara karşı tazyikli su ve göz yaşartıcı gaz kullandığına, göstericilerin ise polise havai fişek ve taş attığına dikkat çekti. "Cumhurbaşkanı, yasayı onaylamaması için baskı altında" savını da dile getiren BBC, internet yasasına ilişkin hükümet ve muhalefetin argümanlarını aktarıp yasanın içeriğine ilişkin bilgi verdikten sonra "Türkiye'de internete erişim zaten kısıtlanmış durumda, binlerce site bloke edildi" dedi.

Son baskı silahı

ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal, Azeri gazetecisi Mahir Zeynalov olayını anlatırken "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni bir tehdit ile, yani sınır dışı edilmekle, yabancı gazetecilere yönelik baskıyı artırdı" görüşünü öne sürerken yabancı gazeteciler için Erdoğan'a "en açık biçimde eleştirenler" nitelemesini yaptı. Söz konusu adımın, "Erdoğan'ın, Türkiye'nin siyasi ve ekonomik sorunlarından uluslararası medyayı sorumlu tuttuğu bir dönemde" atıldığını yazan gazete, 2013 yılının ortasından bu yana "hükümetin, Wall Street Journal, BBC, Bloomberg, The Economist ve Reuters'ın yayınlarını hedef aldığını" savundu. WSJ, Gezi olaylarına, ekonomideki sorunlar ve yolsuzluk soruşturmalarına işaret ederek Türk hükümetinin geçen yılın haziran ayından bu yana "uluslararası ve yurt içi baskıların altında olduğunu" öne sürdü. Gazete, Türkiye'de yabancı gazetecilere daha önce uygulanan baskılara değinirken de 1990 yıllarında Aliza Markus ve Andrew Finkel haklarında açılan davaları anımsattı.

Gül'e veto baskısı

New York Times de, "Türkiye, Twitter üzerinden hükümeti eleştiren gazeteciyi sınır dışı etti" başlığıyla verdiği haberinde Zeynalov'a ilişkin sürecini anlattıktan sonra milyonlarca dolar nakit ile dolu ayakkabı kutuları dahil iddiaların yayınlanması üzerine "yolsuzluk iddiaları hükümeti sarstığını" yazdı. Türk yetkililerin, Gülen hareketinin "hükümeti devirmeyi" amaçladığını savunduklarını kaydeden gazete, "Düzenleme, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, veto etmezse önümüzdeki iki hafta içinde yasallaşmış olacak" ifadelerini kullandı.