Avustralya’da Gizemli Süpernova Kalıntısı Bilim Dünyasını SarsıyorAvustralya’nın gökyüzü gözlemcileri, Samanyolu Galaksisi’nde eşine rastlanmamış bir keşfe imza attı.

Western Sydney Üniversitesi’nden astrofizikçi Prof. Miroslav Filipovic liderliğindeki bir ekip, Avustralya Kare Kilometre Dizisi Yol Bulucusu (ASKAP) teleskobuyla gerçekleştirdikleri gözlemler sırasında, kusursuz bir küre biçiminde olan ve yalnızca radyo dalgalarında tespit edilebilen bir süpernova kalıntısı keşfetti.

Antik Yunanca’da “mükemmel” anlamına gelen “Teleios” adıyla anılan bu yapı, gökbilim dünyasında büyük bir heyecan dalgası oluşturdu.

Bilim insanları, Teleios’un simetrik yapısı ve alışılmadık özellikleriyle evrenin yıldız patlamalarına dair bilinenleri yeniden sorgulatabileceğini belirtti.

Teleios, diğer süpernova kalıntılarından farklı olarak X-ışını, kızılötesi veya optik dalga boylarında hiçbir emisyon göstermiyor. Bu durum, yapının doğasını anlamaya çalışan bilim insanlarını şaşırtmış durumda.

Filipovic, “Teleios’un yalnızca radyo dalgalarında görünmesi, onu gökbilim tarihindeki en gizemli yapılar arasına yerleştiriyor. Ya bu kalıntı çok yaşlı ve optik emisyonları solmuş, ya da sıcaklığı diğer dalga boylarında ışıma yapacak kadar yüksek değil” dedi.

Araştırmacılar, Teleios’un bir Tip Ia süpernova kalıntısı olabileceğini düşünüyor; bu tür patlamalar, bir beyaz cüce yıldızın eşinden kütle çalarak kritik bir sınıra ulaşmasıyla meydana geldi. Ancak, X-ışını emisyonunun olmaması, bu teoriyi sorgulattı.

Filipovic, alternatif olarak Tip Iax süpernovalarını işaret ederek, “Bu tür patlamalar ‘zombi yıldız’ olarak bilinen kalıntılar bırakabilir. Teleios’un merkezinde böyle bir yıldız adayı tespit ettik” diye ekledi.

ULUSLARARASI UZMANLARDAN ÇARPICI YORUMLAR

Keşif, uluslararası bilim camiasında da yankı uyandırdı. Cambridge Üniversitesi’nden astrofizikçi Dr. Andrew Pontzen, Teleios’un simetrik yapısının, patlamanın çok düşük yoğunluklu bir ortamda gerçekleştiğini gösterdiğini belirterek, “Bu yapı, süpernova patlamalarının çevresel etkilerden nasıl korunduğunu anlamak için bir dönüm noktası olabilir. Ancak simetrisi, tüm sorulara yanıt vermiyor; aksine, yeni sorular ortaya atıyor” dedi.

Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Prof. Alicia Soderberg ise, “Teleios, süpernova kalıntılarının evrimine dair bildiklerimizi yeniden değerlendirmemizi gerektirebilir. Radyo dalgalarındaki bu yalnız parıltı, evrenin yıldız ölümü süreçlerindeki çeşitliliği gözler önüne seriyor” yorumunda bulundu.

TELEİOS’UN MESAFESİ VE YAŞI: BİR BİLMECE

Araştırmacılar, Teleios’un Samanyolu düzleminin yaklaşık iki derece altında yer aldığını belirledi, ancak uzaklığı konusunda net bir bilgi elde edilemedi.

Üç farklı mesafe senaryosu üzerinde duruluyor: Eğer Teleios 3.262 ışık yılı uzaklıktaysa, çapı yaklaşık 11 ışık yılı ve oldukça genç bir kalıntı.

7.175 ışık yılı mesafede ise çapı 46 ışık yılına ulaşıyor ve yaşı yaklaşık 1.000 yıl olabilir. En uzak senaryoda, 25.114 ışık yılı mesafede, çapı 157 ışık yılına ulaşabilir ve yaşı 10 bin yılı aşabilir. Ancak bu kadar eski bir kalıntıda bile X-ışını emisyonu beklenirdi, bu da Teleios’un gizemini daha da derinleştiriyor.

GELECEK GÖZLEMLER VE YENİ TELESKOPLAR

Ekip, Teleios’un kimyasal bileşimini ve çevresel koşullarını daha iyi anlamak için Atacama Büyük Milimetre Dizisi (ALMA) ve gelecekte devreye girecek olan Kare Kilometre Dizisi (SKA) teleskoplarıyla yeni gözlemler planlıyor.

Filipovic, “Bu yapı, yıldızların nasıl öldüğüne ve geride neler bıraktığına dair evrenin en temel sorularına yeni bir pencere açıyor. SKA’nın devreye girmesiyle Teleios’un sırlarını çözmek için daha fazla veriye ulaşacağız” dedi.

Evrenin Sırlarına Yeni Bir IşıkTeleios’un keşfi, süpernova kalıntılarının yalnızca bilimsel bir merak konusu olmadığını, aynı zamanda evrenin kimyasal evrimini ve yıldız oluşum süreçlerini anlamada kritik bir rol oynadığını gösterdi.

Süpernovalar, oksijenden rubidyuma kadar pek çok elementin yıldızlararası ortama yayılmasını sağlıyor ve bu elementler, yeni yıldızların ve gezegenlerin oluşumunda temel yapı taşlarını oluşturuyor. Teleios, bu süreçlerin ne kadar çeşitli ve karmaşık olabileceğini bir kez daha hatırlattı.

Bilim dünyası, Teleios’un süpernova kalıntısı mı yoksa tamamen yeni bir gök cismi türü mü olduğunu anlamak için çalışmalarını devam ediyor. Bu gizemli kürenin kusursuz simetrisi ve radyo dalgalarındaki yalnız parıltısı, evrenin sırlarla dolu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Avustralya’nın teleskopları, bu sırrı çözmek için gökyüzüne kilitlenmiş durumda.