CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, AKP'nin İstanbul'da seçimin iptali ve yenilenmesi talepli olağanüstü itirazına ilişkin CHP Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Öztrak toplantıda, “Şunu görüyoruz ki çok önemli bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Üç tane bavulla YSK'dan içeri giriyorlar. Arkadaşlar Balyoz'la ilgili kumpas sadece bir bavuldu. Öyle zannediliyor ki İstanbul'a 3 bavul yetmemiş. FETÖ tipi bir kumpasla karşı karşıyayız” ifadelerini kulandı.
Faik Öztrak'ın konuşmasının tamamı şu şekilde:
“BU USULSÜZLÜĞE İTİRAZ ETMEMİŞ”
“Sayın Yavuz'un itiraz dilekçesini verdikten sonra yaptığı açıklama var. Öyle bir itiraz dilekçesi ki ortaya karışık bir itiraz dilekçesi hazırlanmış. Bir sürü gerekçe var, biri olmazsa diğeri, o da olmazsa başka biri. Bu amaçla YSK'nın vaktini alacaklar öyle anlaşılıyor. Kendi anlatımıyla sayım döküm çizelgelerinde usulsüzlük var diyor? Mühürsüz ve imzasız diyor. Bu usulsüzlüğe, sayım döküm çizelgeleri bulundurulurken orada bulunan kendi üyeleri itiraz etmeleriydi, itiraz etmemiş. Ama bunları düzelttiğinizde sonuç değişmiyor. Bu usulsüzlükler sonuca müessir olabilecek nitelikte olmadığı izlenimi var.”
“AKP'NİN ELİNDE BİZDEKİ ISLAK İMZALI TUTANAKLARDAN FARKLI TUTANAKLAR MI VAR?”
“Tam sayılsaydı bizim sonuç çıkacaktı diyor. Ne demek bu? Islak imzalı tutanaklar var. Bizdeki şöyle olacaktı derken, AKP'nin elinde bizdeki ıslak imzalı tutanaklardan farklı tutanaklar mı var? İkinci bir gerekçe, oy kullanamayacak olanlarla ilgili. Kısıtlılar, hükümlülerle ilgili birtakım usulsüzlüklerden bahsediliyor. 4 bin 287 hükümlünün kaydının yanına şerh düşülmediğini söylüyor. Buradaki hükümlüler orada oy kullandı mı, kullanmadı mı? Hiçbir şey söylenmiyor. Kullanılan oyla seçmen sayısının tutmadığını söylüyorlar. Başka illerden gelen polisler oy kullanmış olabilir. Partilerin almış olduğu oylara bakmak lazım. Sandık kurullarındaki memurlar hakkında birtakım iddialar var deniyor. Bu sandıkta sizin gözlemcileriniz yok muydu?”
“FETÖ TİPİ BİR KUMPASLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Sandık kurulları belirlenirken Adalet ve Kalkınma Partisi'nin adamları neredeymiş? Niye itiraz etmemişler? Genel başkanları İstanbul'da 250 binden fazla sandık görevlisi atadık diyordu. Niye sandık başına hakim olamadılar. Her sandık başına üç gençlik, üç kadın, üç merkez teşkilatından gözlemci koyduk deniyor. Ne yaptı bunlar? Şunu görüyoruz ki çok önemli bir algı operasyonu yürütülmeye çalışılıyor. Üç tane bavulla YSK'dan içeri giriyorlar. Arkadaşlar Balyoz'la ilgili kumpas sadece bir bavuldu. Öyle zannediliyor ki İstanbul'a 3 bavul yetmemiş. FETÖ tipi bir kumpasla karşı karşıyayız. Yarın basın toplantısı yapacaklar biz de basın toplantısı yapacağız. Bu suistimale dur diyecek olan milletin verdiği hakkı o hakkı sahibine teslim edecek olan artık Yüksek Seçim Kurulu'dur.”
“KAZANDIĞIMIZ SEÇİMİ KİMSEYE ÇALDIRMAYIZ”
“Bu ülkede hukuk güvenliği ve öngörülebilirliği varsa YSK'nın vereceği karar şimdiden bellidir. İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur. Oy namustur, dokundurtmayız, kazandığımız seçimi de kimseye çaldırmayız.
Büyükçekmece'de hem devletin polislerine hem de Büyükçekmece halkına lüzumsuz yere eziyet etmişler, öyle gözüküyor. Baktığımız zaman itiraz ettikleri hususların bir kısmı hala itiraz dilekçesinin içinde var, öyle gözüküyor ki onlar tutmayınca arabayı başka bir vitese takmışlar. İstanbul'da birleştirme tutanakları ortaya çıktıktan sonra mutlaka sayın İmamoğlu'na mazbatası verilmesi lazım.”
