İYİ Parti Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, Yeniçağ gazetesi yazarı Murat Ağırel ve OdaTV çalışanlarının tutuklanmasını Meclis Genel Kurulu’nda gündeme getirdi.
Ağırel’in Şaki ve Sarmal kitaplarını hatırlatan Bahşi, “Cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı cemaat, tarikat ve vakıfların nasıl korunduğunu, özellikle TÜRGEV, TÜGVA, ENSAR ve Okçular Vakfı gibi vakıflara kamu kaynaklarının nasıl peşkeş çekildiğinin delilleriyle ortaya konulması rahatsızlık yarattı” ifadelerini kullandı.
Tartışmalı mahkeme zaptını da hatırlatan İYİ Partili Bahşi, “Eğer bu zapt doğruysa, bunun tek bir izahı olabilir; Kararla ilgili bir talimat beklenmektedir” şeklinde konuştu.
Feridun Bahşi’nin açıklamaları şöyle:
"Tutuklu gazeteci sayısı bakımından Çin’den sonra ikinci sıradayız. Tutuklanan gazetecilerin durumuna bakıldığında her üçünün de son dönem de AKP iktidarınca yapılan yolsuzluklar ile başta FETÖ olmak üzere tarikat ve cemaatlerle olan ilişkilerinin belgeleriyle ortaya dökülmesi, bunlara sağlanan rantlar konusunda kitap yazmış olmalarıdır. Murat Ağırel, önceki kitabı Şaki’de AKP’li belediyelerin yolsuzluklarını Sayıştay belgeleriyle ortaya koymuş ve bu kitabıyla birçok kesimi rahatsız etmişti. Son kitabı Sarmal’da ise Cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı cemaat, tarikat ve vakıfların nasıl korunduğunu, özellikle TÜRGEV, TÜGVA, ENSAR ve Okçular Vakfı gibi vakıflara kamu kaynaklarının nasıl peşkeş çekildiğinin delilleriyle ortaya konulması rahatsızlık yarattı.
Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu ise Metastaz kitabı ile FETÖ’nün siyasi ayağı da dahil, kimlerin nasıl iş tuttuğunu belgeleriyle ortaya koymuşlar, AKP’de büyük bir rahatsızlık yaratmışlardı. Her 3 gazetecinin tutuklanmasının görünen sebebi Libya’da şehit olan MİT görevlisi askerlerin isimlerinin yayınlanmasıydı."
"BUNUN TEK BİR İZAHI OLABİLİR..."
"2937 sayılı MİT kanunun 27/2-3 fıkralarında bu fiile öngörülen ceza 3 yıldan 9 yıla kadardır. CMK(Ceza Muhakemesi Kanunu) hükümlerine göre bu miktar ceza sebebine tutuklama yapılamaz. Gazetecilerin kaçma, delil karartma şüpheleri yok. Konunun baskı yapılacak tarafı yok. Böyle bir soruşturmada zaten tutuklama yapılamaz.
Üstelik dönem arkadaşları da dahil birçok yerde şehitlerimizin isimleri de yayınlandı. Ama tutuklu gazeteciler dışında kimse hakkında soruşturma açılmadı. Tutuklamalar gösteriyor ki kitaplarda ortaya konan belgeler muktedirleri rahatsız etmiş. Bir başka konu da Murat Ağırel’in sorgu zaptındaki çelişkili kararlar. Bize gelen 15 sayfalık zaptın 9. sayfasında ‘serbest bırakma’ ve ‘adli kontrol’ 10. sayfanın başında doğrudan ‘serbest bırakma’ sonunda ise tutuklama kararı var. Eğer bu zapt doğruysa, bunun tek bir izahı olabilir; Kararla ilgili bir talimat beklenmektedir. Hakim işi erken bitirebilmek için her üç kararı da önceden zapta geçirir. Talimat geldiğin diğer iki kararı silecektir. Talimat tutuklama yönünde gelince Murat tutuklanır. Diğer iki kararın ise silinmesi unutulur."
"SUÇ OLUŞTURMAZ"
"Bir diğer konu da şehit olan MİT görevlisinin adının açıklanması bu maddede tarif edilen suç oluşturur mu? Bizce maddede yazılı MİT mensubu sözünden kasıt halen yaşayıp görev başında olandır. Bu sebeple vefat eden bir MİT görevlisinin adının açıklanması suç oluşturmaz."
