Gelecek Partili Güzeldülger: Albayrak zincir marketlerden yüzde 10 indirim istemişti bugün de zararına satış ihtimali yüksek

Gelecek Partili Güzeldülger: Albayrak zincir marketlerden yüzde 10 indirim istemişti bugün de zararına satış ihtimali yüksek
Gelecek Partili Abdullah Güzeldülger, Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak döneminde yaşanan patates soğan krizini hatırlatarak "Albayrak, o dönem zincir marketlerden yüzde 10 indirim istemiş; bugün de zararına satış baskısı ihtimali yüksek" diye konuştu.

Gelecek Partisi Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu Başkan Yardımcısı Abdullah Güzeldülger, zincir marketler ve Cumhur İttifakı arasındaki gerilimin perde arkasına ilişkin T24 ekranlarında Candan Yıldız’a açıklamalarda bulundu.

Son dönemde iktidar tarafından hedef gösterilen BİM, A101, ŞOK gibi zincir marketlerle ilgili Abdullah Güzeldülger, “İktidar ekonomik başarısızlığın faturasını üzerinde tutmamak için tıpkı yabancı düşmanlığı gibi yeni bir düşman yaratmaya çalışıyor” dedi.

Güzeldülger, Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak döneminde yaşanan patates soğan krizini hatırlatarak "Berat Albayrak, o dönem zincir marketlerden yüzde 10 indirim istemiş; bugün de zararına satış baskısı ihtimali yüksek" diye konuştu.

“İndirimli marketler olmasa bugün vatandaşlar, yüzde 20-30 daha pahalıya alım yapar” diyen Güzeldülger, şunları söyledi:

Bugün dar gelirli kitlenin ağırlıklı olarak yüzde 80-90’ının alışveriş ettiği mekanlar bu indirimli marketler. Bu marketler olmasa yüzde 20-30 daha pahalıya bu ürünleri tedarik ederiz. Burada bunların hedef gösterilmesi politik bir argüman. Ekonomik gerçekliğe ve toplumun kamu yararına değil. Bakın kayıtdışı ile mücadelede de bu marketler devlete katkı sunuyorlar. Çünkü bütün alımlarını faturalı yapmak zorundalar. Bütün satışları da faturalı. Dolayısıyla bunlar neredeyse 60 milyarlık KDV tahsilatı yapıyorlar.

Bu bakkallara ve öbür tarafa gittiğinizde kayıtlı ürün alımı düşüyor. Hem istihdam, SGK ödeyicileri hem de ciddi manada KDV tahsilatı yapıyorlar. Burada hükümetin bunlarla ters düşmesi için bir sebep yok. Ancak burada iktidarın küçük ortağı olan MHP’nin yaptığı açıklamalarda memleket faydasına, dertlerine çare olacak bir açıklamaları yok. Devlet Beyin böyle bir vizyonu da yok. Dolayısıyla bugün sokağın hareketlenmesi, bir takım camların kırılması vesairesi; 12 Eylül öncesi Türkiye’ye olan özlemi hatırlatıyor. Burada ‘Af Kanunu’ ile bunların salıverilmesi ve bunun arkasında MHP’nin olması da ayrı bir parantez açılması gereken bir konu.

Burada seçim öncesi atmosferin gerilmesi, toplumun yeniden korkuya kapılarak o günlere döndürülmesine, istikrarın devamı yönünde oy kullandırmasına dönük bir mantık da yatıyor olabilir ama ben bunun ters işleyeceğini, bu mafya görüntülerinin Cumhur İttifakı’nı daha fazla eriteceğini düşünüyorum. Siyasi sonuçlar itibariyle beklediklerinin tam tersi yönünde gelişeceğini düşünüyorum.

“ALBAYRAK, ''KARDEŞİM FİYATLARI YÜZDE 10 AŞAĞI İNDİRİN'' DİYE BASKI YAPMIŞ"

Kırıkkale''deki Aybimaş isimli marketler zincirinin Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Ayan’nın, "Kırıkkale''de BİM''i kapattıracağız" sözlerini de değerlendiren Güzeldülger, şöyle konuştu:

Cezalar verilmeden önce Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın döneminde, ben bir büyük perakendeci ile görüştüğümde kendilerine ‘yüzde 10 indirim yapmaları’ yönünde baskı yaptığını ifade etmişlerdi.

Böyle baktığınızda sürekli bu grupların hükümetin elini rahatlatması için düşük marjlarla; gerekirse ‘seçime kadar zararına mal satın’ şeklinde bir yönlendirmede bulunma ihtimali yüksek. Bunun bulunduğuna dair bir kanıt elimde yok. Ama perakendeciler tarafından ortaya konulan bu itiş kakışın ve feryat figanın arkasında böyle bir zorlama ihtimali kuvvetle muhtemel.

Berat Albayrak, soğan patates krizinin olduğu dönemde bir zincir market yöneticisini çağırarak “Kardeşim fiyatları yüzde 10 aşağı indirin” diye baskı yapmış. Dolayısıyla bugün yoktur demek çok da reel olmuyor.

Teknik olarak marketlerin bu indirimi yapması mümkün değil. AK Parti için seçim kaybetmek sadece bir seçim kaybetmeyi ifade etmiyor. AK Parti için bu varlık - yokluk meselesine dönüşmüş durumda çünkü 20 yıldır çok büyük cürümler işlediler ve bu cürümlerin hesabını vermekten korkuyorlar. Bu cürümleri işlememiş olsalardı bu gergin ortama da ihtiyaç yoktu.

Bu iktidarın yönettiği ekosistem çok büyük bir ekosistem. Benim açıkladığım 200 milyar dolar, Kemal Beyin ifade ettiği 418 milyar dolarlık yurt dışına kaçırılan bir servet var. Siyaset ve iş dünyası birlikte bu serveti yurt dışına kaçırdılar. Bunun içerisinde belediye rantları var, imar rantları var, TMSF var, BDDK var, TOKİ var vs. Geldiğimiz 20 yılda hırslı, haris insanların kendilerine servet transfer etme gayretlerinin bitmez tükenmez iştahlarının sonucu önümüzde duruyor.

İlgili Haberler