Gezi Parkı mahkemesinde bir hakim ''Sanıklar beraat etmeli'' dedi. İşte hukuk tarihine geçecek gerekçesi

Gezi Parkı mahkemesinde bir hakim ''Sanıklar beraat etmeli'' dedi. İşte hukuk tarihine geçecek gerekçesi
Gezi Parkı eylemlerini finanse ve organize ettikleri iddiası ile suçlanan sanıkların yargılandığı davada dün karar çıkarken bir üye hakim kararda karşı oy kullandı. Hakim Kürşad Bektaş, "Yasak delilden tutuklama olmaz” gerekçesiyle beraat ve tahliye talep etti.

Gezi olaylarına ilişkin beraat kararlarının bozulmasından sonra tekrar görülmeye başlanan Gezi Davası''nın 6. duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etti.

Dün görülen karar duruşmasında iş insanı Osman Kavala ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ten ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı.

Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi 18’er yıl hapis cezası alarak tutuklanmalarına hükmedildi.

Oy çokluğu ile alınan kararda, Hakim Kürşad Bektaş "Yasak delilden tutuklama olmaz” gerekçesiyle beraat ve tahliye talep ederek karara şerh düştü.

Karara muhalif kalan Bektaş, dosyada dinleme kayıtlarından başka delil olmadığını belirtti.

Bektaş, şu ifadeleri kaydetti: 

“İlk dinleme kararının 18 Haziran 2013 tarihinde TCK’nin 220’nci maddesinde düzenlenen ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçuna ilişkin olarak alındığı, TCK 312’nci maddesi kapsamında ‘hükümete karşı suç’ suçundan alınan dinleme kararı olmadığı, daha sonra dinlemenin uzatılması talep ve kararlarında ayrıca TCK 312’nci maddesinin de eklendiği, ancak bu suçun bu tarihlerde CMK’nin 135/8’inci maddesinde sayılan ve yasal dinlemeye konu suçlardan olmadığı, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan, hükümete karşı suç’ suçunun 2 Aralık 2014 tarihinde CMK’de yer alan dinleme kapsamındaki suçlara eklendiği, bu tarihten sonra da alınan bir dinleme kararının bulunmadığı, dosyadaki tüm dinleme kayıtlarının 2 Aralık 2014 tarihinden önce olduğu, bu haliyle dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulundukları, CMK 206/2-a, CMK 217/2, CMK 230/1-b maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirme ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu, sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı, aksi kabul edilse dahi kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı anlaşılmış olup sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil de bulunmadığından beraatı, tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesiyle diğer sanıkların tutuklanmaması görüşündeyim.”

 

İlgili Haberler