Golcün yoksa zor
Hedefe gidilen yolda çok önemli olan şubat ayındaki zor iki sınavını önce İspanya’ da daha sonra inönü’de 1-1’lik skorla geçen Galatasaray’ın telaşsi olmayan bu tur maçında kazanmaktan başka çaresi yoktu ancak başaramadı.
İspanya’da Keita’nın golüyle beraberliği bulan ve avantaj sağlayan sarı-kırmızılılar, bunu tura çevirmek için her şeyini ortaya koymalıydı. Zira beraberlik bize yeter düşüncesi Galatasaray’ı zor durumda bırakabilirdi.
Baros, Kewell ve Jo gibi gol yollarındaki silahları olmayan Galatasaray, rakibinin gücünü bilerek önce beraberliği düşündü bu düşünce ne yazık ki Cim Bom ’un sonu oldu.
Sarı-kırmızılılar oyunun hakimiyetini maçın başından itibaren rakibe kaptırdı. Arda’yı mecburen ileride oynatan Rijkaard, M.Sarp, Mehmet Topal ve Caner’in etkisiz oyunuyla orta alanda Atletico’nun hakimiyetini kıramadı. ikinci yarının hemen başında Elano’nun çıkmasıyla bu alandaki boşluk daha da büyüdü. Atletico’nun atakları sanki golün habercisiydi. Reyes’in direkten dönen
topundan sonra yenen gol sarı-kırmızılı defansın büyük acziydi.
G.Saray’ın en iyisi Arda ile Keita’nın ortaklaşa golü Ali Sami Yen’deki kötü havayı bir anda bahara çevirdi. Ancak Caner’in atağında rakip defansın elle müdahalesini görmeyen yardımcı hakem ve ona uyan orta hakem G.Saray’ın turunu adeta çaldı. Üstelik Caner bu pozisyondan sonra yaptığı gereksiz faul ile oyun dışı kalırken, hem hakeme hem de rakibe büyük yardım etmiş oldu.
Cim Bom dün gece avantajla döndüğü ilk maçın rövanşında ne yazık ki kazanmak için çok şey yapmadı. Sarı-kımızılılar Türkiye Kupası’ndan sonra Avrupa Ligi’ne de veda etti. Veda etti çünkü sarı-kırmızılar kötü oynadı. Defansta savruk ve dikkatsiz, orta alanda ise oynayan değil adeta seyredendi.
Bir tek Arda ile Keita’nın çabası galibiyete yetmedi. Ali Sami Yen’de dün gece önce beraberlik düşüncesi işas etti. Sonrada golcü olmadan olmuyor gerçeği sarı-kırmızıların suratında bir tokat gibi patladı.