Göz hastalıkları ve göz kapağının fonksiyonel bozuklukları

Göz hastalıkları ve göz kapağının fonksiyonel bozuklukları

Merhaba değerli okurlarım,

Gözümüz dünyaya açılan çok önemli penceredir, bu nedenle gözümüze çok iyi bakmak, gözümüzü bozan şeylerden kaçınmak gerekir.

Belirli aralıklarla kontrol ettirmemiz, göz sağlığımız açısından çok kıymetlidir. Göz sağlığı için beslenme, doğru güneş gözlüğü kullanmak, sürekli gözümüzü ovuşturmamak, uzun süreli dijital cihazlarda gözü yormak, uykusuz kalmak gözümüze ciddi hasar verebilir.

Ayrıca sigaradan uzak durmak, ellerimizi sık sık yıkamak, çalışma ortamının ışığını ayarlamak ve kontak lens kullananların temizliğe çok dikkat etmeleri gerekmektedir.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Serhat Çiçek, göz hastalıkları ve göz kapağının kozmetik ve fonksiyonel bozuklukları hakkında merak edilen soruları yanıtladı.

Son dönemlerde kozmetiğe artan ilgiden nasibini alan konulardan bir tanesi de göz kapaklarımız. Gözün korunması ve fonksiyonel özelliklerini sürdürebilmesi gibi önemli bir görevinin olmasının yanı sıra kişinin karakteristik görünümünde büyük bir paya sahiptir. Peki göz kapaklarımız hakkında nelere dikkat etmeliyiz ne tür girişimler yapılabilmektedir?

Göz kapağının fonksiyonel değerlendirmesi

Göz kapaklarımızın açma, kapama, gözyaşı salgısının oluşumu ve göz yüzeyine dağıtılarak ıslaklığının idamesi gibi önemli görevleri vardır. Yapısında ya da fonksiyonunda oluşacak bozukluklar kişide çeşitli rahatsızlıklara neden olur.

Öncelikle üst göz kapaklarından başlayacak olursak; seviyesinin ve kas fonksiyonlarının tespiti önemli bir husustur. Normalin altında bir göz kapağı seviyesi(pitozis) kişinin görüş alanını bozabilir hatta gözün görme özelliğinin tamamen kullanamamasına neden olabilir. Bu durum her yaş grubunda görülebilmektedir. Çocuk yaş grubundaki pitozislere, göz tembelliği gibi geri dönüşsüz görme kaybı yapabilmesi nedeniyle çok dikkatli olunmalıdır. Göz kapaklarının düşüklüğü gibi seviyesinin yüksek, çekintili olması da ciddi bir sorundur. Bu durumda kişi gözlerinde yanma özellikle gece fark edilen gözünü tam kapatamama gibi durumlarla karşı karşıya kalabilir. Bunun sonucunda gözlerde ağır kuru göz ve görmeyi bozan göz üzerinde kalıcı lekeler oluşabilmektedir. Ayrıca bu durum hipertroidi gibi bir takım vücut hastalıklarının işareti olabilmektedir.

Gözlerde sulanma, kızarıklık

ve kötü görünüm oluşması

Alt göz kapaklarının değerlendirmesinde ise; gerginliği ve göz yüzeyi ile teması dikkat edilmesi gereken hususlardır. Alt göz kapağında oluşacak gevşeme ya da dışa sarkma(ektropiyon) gibi durumlar gözlerde devamlı sulanmaya, kızarık bir göz yapısına ve kötü bir kozmetik görüntüye sebep olacaktır. Kapakların içe dönmesi(entropiyon) ise kirpiklerin göz yüzeyiyle teması sonucu devamlı bir batma hissine, gözde geri dönüşsüz yaralar ve izler oluşumuna neden olacaktır.

Bu bahsedilen problemlerin konuyla ilgili bir göz hekimi tarafından değerlendirilmesi önerilir. Uygun cerrahi müdahaleler ile yukarıda bahsedilen durumların giderilmesi mümkündür.

Göz kapağının kozmetik değerlendirmesi

Göz kapakları ve çevresi, cilt altı yağ dokusuna sahip olmadığı için yaşlanmanın etkilerinin en fazla görüldüğü dokuların başında gelir. Alt ve üst göz kapağı cildinde oluşan sarkmalar ve fazla cilt; yaşlı yorgun bir görünüme, görme alanı kaybına ve kadınlarda makyaj yapamama gibi problemlere neden olabilmektedir. Bir diğer görülen durum ise, zaman içerisinde bu bölgelerde bulunan yağ paketlerinin büyümesi ve fıtıklaşması sonucu oluşan göz kapaklarında şişme ve torbalı görünümdür. Bu gibi kişiyi rahatsız eden durumların tam başarılı tek tedavisi amacına uygun cerrahidir.

Kişilerin güzellik algıları görecelidir. Kaş yapısı(yüksek, kıvrık) ya da dış göz kapağı açısıyla(badem göz) alakalı farklı talepler gelebilmektedir. Burada hastanın derdini ilgili hekime doğru bir biçimde anlatabilmesi, hekiminde doğru bir anamnez alması çok önemlidir. Cilt kırışıklıkları, mimik kaslarının oluşturduğu derin oluklar ve hafif düzeydeki sarkma gibi durumlarda cerrahiye alternatif girişimsel olmayan botoks, dolgu, plexr gibi yöntemlere başvurulabilir. Burada önemli olan doğru hastada doğru kararı verebilmektir.

Son olarak göz kapağında görülen kitlelere değinmek isterim. Bu kitlelerin özellikle hızlı büyüme göstermesi, şekil değiştirmesi, yara oluşturması ve sık kanamaya neden olması gibi durumlarda zaman kaybetmeden hekime danışılması uygun olacaktır. Kötü huylu olma ihtimaline karşı erken dönemde yapılabilecek müdahaleler kişinin kapak yapısının ve gözünün korunmasına fayda sağlayabileceği gibi kimi zamanda hayatını kurtarabileceği unutulmamalıdır.

Sağlıkla kalınız.

Yazarın Diğer Yazıları