Uzmanlar, her dört okul çağındaki çocuktan birinin görme sorunlarından muzdarip olduğunu vurgularken, yeni araştırmalar bu sorunun sadece fiziksel değil, psikososyal bir yük de taşıdığını ortaya koydu.

Ambliyopi, beynin bir gözden gelen sinyalleri tam olarak işlememesi sonucu oluşan bir nörogelişimsel durum. Özellikle 3-7 yaş arası çocuklarda kritik öneme sahip olan bu bozukluk, şaşılık, refraktif hatalar veya yoksunluk gibi nedenlerle tetiklendi.

Tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına yol açabiliyor; ancak erken müdahale ile başarı oranı yüzde 50-80'e varıyor. Amerikan Optometri Derneği'ne göre, okul çağındaki çocukların yüzde 25'inde teşhis edilmemiş görme sorunları mevcut ve bunlar arasında ambliyopi başı çekti.

Son bilimsel çalışmalar, bu sorunun akademik performansa etkisini netleştirdi. Birleşik Krallık'ta 2000-2001 doğumlu 9.989 çocuğu kapsayan Millennium Cohort Study (MCS) araştırması, ambliyopi geçmişi olan çocukların erken okul yıllarında bilişsel testlerde ve okul hazırlığında belirgin fark göstermediğini, ancak okuma hızı ve akademik öz-güven açısından zorluk yaşadığını ortaya koydu.

Araştırmanın başyazarı, University College London'dan Prof. Dr. Jugnoo Rahi, "Ambliyopi, çocukların sınıf içi görevlerini yerine getirmesini zorlaştırıyor. Tedavi edilmiş olsa bile, yavaş okuma ve düşük özgüven kalıcı izler bırakabiliyor" dedi. Rahi'nin ekibi, 17 yaşına kadar takip edilen verilerde, ambliyopi grubunun matematik ve okuma gibi temel becerilerde hafif gerileme gösterdiğini, ancak üniversiteye hazırlık niyetlerinde fark olmadığını belirtti.

İrlanda'da 1.612 okul çağındaki çocuğu inceleyen 2021 Harrington-Davison-O’Dwyer çalışması ise daha çarpıcı sonuçlar sundu.

Araştırmaya göre, tek taraflı ambliyopi olan çocukların yüzde 15,2'si düşük performans bildirirken, bu oran ikili ambliyopide yüzde 52'ye fırlıyor. Hiç ambliyopisi olmayanlarda ise oran sadece yüzde 5,7. İrlanda Ulusal Göz Sağlığı Enstitüsü'nden Dr. Sarah Harrington, "Teşhis edilmemiş görme sorunları, yazma ve kavrama gibi akademik görevleri doğrudan etkiliyor. Bu çocuklar, sınıfın ön sıralarına oturmak zorunda kalıyor ve sosyal entegrasyonları zorlaşıyor" şeklinde konuştu.

Çalışma, ambliyopi tedavisinin okul başarısını artırabileceğini, ancak ebeveyn ve öğretmen farkındalığının yetersiz kaldığını vurguladı.

ABD'den gelen veriler de benzer bir tablo çiziyor. Johns Hopkins Üniversitesi'nden Dr. Michael X. Repka, Pediatric Eye Disease Investigator Group (PEDIG) çalışmaları temelinde, "Ambliyopi, ince motor koordinasyonu bozarak yazı yazma ve görsel arama görevlerini yavaşlatıyor. Bu, çocukların yüzde 3'ünü etkileyen bir sorun ve okul performansını düşürüyor" dedi.

Repka'nın araştırması, yama tedavisi gören çocukların okuma sürelerinin akranlarından yüzde 20-30 daha uzun olduğunu gösterdi. Ayrıca, Retina Foundation of the Southwest'ten Dr. Arash Afraz'ın 2019 çalışması, 8-13 yaş arası 50 ambliyopi'li çocuğun akademik, sosyal ve atletik öz-yeterlik puanlarının kontrol grubuna göre düşük çıktığını kanıtladı. Afraz, "Bu çocuklar, akran zorbalığına daha açık ve bu da motivasyonlarını kırıyor" uyarısında bulundu.

Uzmanlar, erken tarama programlarının kurtarıcı rolüne işaret etti. Amerikan Oftalmoloji Akademisi, 7 yaş öncesi rutin göz muayenelerinin ambliyopiyi yüzde 80 oranında önleyebileceğini belirtiyor. Yama tedavisi, atropin damlaları veya dikoptik egzersizler gibi yöntemler, özellikle 7 yaş altı çocuklarda etkili. Ancak, Romanya'da 2017'de yürütülen bir kohort çalışması, şiddetli ambliyopi'li çocukların okul notlarının aile desteğiyle iyileşebileceğini, ancak sınıf ergonomisi sorunlarının (örneğin tahtayı görememe) kalıcı bir engel oluşturduğunu gösterdi.