Teknoloji insan beynine yelken açıyor

Teknoloji insan beynine yelken açıyor
Teknoloji insan beynine yelken açıyor

Önümüzdeki on yıl içerisinde süper bilgisayarların insan beyni kadar hızlı ve karmaşık çalışma

Önümüzdeki on yıl içerisinde süper bilgisayarların insan beyni kadar hızlı ve karmaşık çalışma
yetisine yaklaşabileceği tahmin ediliyor.

 

Çoğunluğu Avrupa ülkesinden 135 bilimsel kurumun katılımıyla gerçekleşen ve 10 yıl sürecek olan uluslararası İnsan Beyni Projesi’ne başlandı. Toplam maliyetinin 1 buçuk milyar doları bulması beklenen araştırma kısmen Avrupa Birliği tarafından finanse ediliyor. İngilizce “The Human Brain Project” ya da kısaca HBP olarak bilinen projenin amacı, insan beyninin işleyişini bilgisayar ortamına taşıyacak teknolojileri geliştirmek. Ayrıca her yıl on binlercesi yayımlanan beyin araştırmalarını bir araya getirerek bir veri tabanının oluşturulması hedefleniyor.

 


100 milyar hücre
Halihazırdaki bilgisayar teknolojisi beynin işlevlerini taklit edebilecek düzeyde değil. Fakat önümüzdeki on yıl içerisinde süper bilgisayarların insan beyni kadar hızlı ve karmaşık çalışma yetisine yaklaşabileceği tahmin ediliyor.
Bilim çevreleri İnsan Beyni Projesini, insanın genetik haritasının çıkarıldığı İnsan Genomu Projesi’ne benzetiyor.
Genom Projesi, dünyanın dört bir yanından binlerce araştırmacının katkılarıyla on yılı aşkın bir sürede gerçekleşmişti.
Ancak İnsan Beyni Projesi, beynin tam bir haritasını çıkarmayı vaadetmiyor. Bu süreç insanoğlu için şu an aşırı karmaşık bir iş. İnsan beyni 100 milyar sinir hücresi ve 100 trilyon sinaptik bağlantı içeriyor.
Proje kapsamında beynin sınırlı simülasyonları yaratılacak. Örneğin Manchester Üniversitesi araştırmacıları beynin yüzde 1’ini taklit edecek bir model üzerinde çalışıyor. Bu çalışmanın başındaki bilim insanı Steve Furber, bilgisayar teknolojisinin öncüleri arasında sayılıyor. Furber, “Kariyerim boyunca konvansiyonel bilgisayarlar inşa ettim. Performanslarının çok çarpıcı biçimde büyüdüğüne tanıklık ettik. Ancak insanların bazı en basit içgüdüsel tepkilerini bir bilgisayarın gerçekleştirmesi halen çok zor bir iş. Yeni doğmuş bir bebek annesini görünce hemen tanıyabilir. Ama belirli bir insanı aynı şekilde tanıyacak bir bilgisayar geliştirmek çok zor bir konu” diyor. Araştırmacılar, önümüzdeki on yılda bilişim teknolojisindeki belli başlı ilerlemelerden birinin “nöromorfik” bilgisayarlar olacağını tahmin ediyor. Bir diğer deyişle makinaların insan beyni gibi öğrenme kapasitesine sahip olması hedefleniyor.

 

Öğrenirken sağ, hatırlarken sol yumruk

Bir araştırma, yumruk sıkma yoluyla hafızanın güçlendirilebileceğini ortaya koydu. Amerikalı psikologlar, sağ yumruğun 90 saniye süreyle sıkılmasının hafıza oluşumuna yardımcı olduğunu, aynı işlemin sol yumrukta yapılmasının ise hatırlamayı kolaylaştırdığını açıkladı. 50 yetişkin ile yapılan deneyde, kişilerin bu yolla uzun bir kelime listesini hatırlamaya çalışırken daha iyi performans sergilediği görüldü. Araştırmacılar, yumruk sıkmanın beyinde hafıza ile ilgili bazı özel bölgeleri harekete geçirdiğine inanıyor. New Jersey’deki Montclair Üniversitesi’nden Ruth Propper’a göre bu araştırma, bazı basit vücut hareketlerinin beynin işleyişini geçici olarak değiştirip hafızayı geliştirebileceğini gösterdi. Dr Propper BBC’ye yaptığı açıklamada, “Bir şey öğrenmeden hemen önce sağ yumruğun, hatırlamaya çalışırken de sol yumruğun sıkılması hafızayı geliştiriyor” dedi.

 


Deneyle kanıtlandı
Sağ elini kullanan 50 öğrenciye ezberlemeleri için bir kelime listesi verildi. Öğrenciler beş gruba ayrıldı. Bir grup, ezbere başlamadan önce 90 saniye sağ yumruğunu, kelimeleri hatırlamadan önce de 90 saniye sol yumruğunu sıktı.
İkinci grup ise aynı deneyi sol yumruğu sıkarak yaptı. Diğer iki grup ise ezberden önce istedikleri yumruklarını, hatırlamadan önce de diğer yumruklarını sıktı. Son gruptakiler ise yumruk sıkmadı. Listeyi ezberlemeden önce sağ yumruğunu, hatırlamadan önce de sol yumruğunu sıkan grubun performansının diğer gruplardan daha iyi olduğu gözlendi. Bu grup, hiçbir yumruğunu sıkmayan gruptan da daha iyi performans sergiledi; ancak aradaki farkın istatistik bakımından kayda değer olmadığı belirtiliyor. Daha önceki araştırmalarda, sağ yumruğun sıkılması ile beynin sol yarısının, sol elin sıkılması ile de sağ yarısının harekete geçtiği gözlenmişti. Bu eylemin duygularla bağlantısı kurulmuş, örneğin sağ yumruğun mutluluk ve öfke ile, sol yumruğun ise üzüntü ve endişe ile bağlantısına dikkat çekilmişti. Hafıza ile ilgili süreçlerde beynin iki yarısının da kullanıldığı, sol yarısının hafıza kaydında, sağ yarısının ise hatırlamada etkili olduğu düşünülüyor. Yapılacak yeni araştırmalarla yumruk sıkmanın sözel ya da uzamsal, kelimelerin yanı sıra resim ve yerlerin de hatırlanması ile ilgili diğer zihinsel işlevleri de etkileyip etkilemediği incelenecek. Ancak araştırma sonuçlarını kesin bir dille ifade etmek için daha fazla konu üzerinde daha fazla çalışma yürütülmesi gerektiği belirtiliyor. Londra Üniversitesi Bilişsel Sinirbilim Enstitüsü’nden Profesör Neil Burgess, hafıza üzerindeki özel etkinin kesin olarak belirtilmesi için daha geniş bir araştırma gerektiğini, örneğin taram yoluyla beynin sol ve sağ yarısına kan akışının incelenmesi gerektiğini ifade etti. Araştırma Plos One dergisinde yayımlandı.