Her ay 10 bin Dolar alan milletvekilini çok merak etmiyorum… İlişkisi vardır, emeği vardır, ortaklığı vardır, vardır da vardır…

Garip olan şu: Dolar''la mücadele edeceğiz diye, borsa başkanı Dolar turşusu kurarken, berber Dolar bozup makbuzu getireni bedava tıraş ederken, ilahî grubu düğünlerde indirim yapacağını söylerken, kebapçı kardeşimiz yine makbuz karşılığı insanlara dürüm ısmarlarken, ''yerli ve millî'' milletvekilimizin rüşveti Dolar''la alması hiç etik olmadı!..

Alıyorsun bari TL olarak al!.. Referandum propagandası sırasında "Evet verin, Dolar''la Euro''yla nasıl mücadele ediliyormuş görün" denilen bir ülkede, yerliyi ve millîyi savunan bir iktidar milletvekilinin yer altıyla ilişkisini Dolar''la kurmuş olması tam bir hayal kırıklığı!..

TL''nin değer kaybetmesinden korkmuş olabilir… O vakit altına bağlasaydı keşke… Sorduklarında "Düğünde taktılar" der geçerdi… Bankayla tek ilişkisi, bankamatiğin önünden geçmek olsa da Halkbank''ın marka değerini dert eden seçmenimiz bunu fazla kafaya takmayacak tabii… Dilde TL''nin, zulada ise Dolar''ın okşanması iyidir değil mi?

***

Binali Yıldırım açık sözlüdür… Osmangazi Köprüsü''nden geçiş fiyatlarını yüksek bulanlara "Pahalı bulan Körfez''i dolaşsın" diyebilmişti…

Dobra siyasetçimizin oğlu da Venezuela gibi dost ve kardeş bir ülkeye maske ve kitleri incelik olsun diye elden götürmüş!.. Keyif onun değil mi? İster geminin ambarında götürür, ister valizde, ister gömlek cebinde!..

Gümrük kaydı yokmuş!.. Bakan Bey açıkladı, Venezuela''dan Türkiye''ye gelen peynir de yokmuş!.. Bu kadar yok''un içinde biz neyi arıyoruz? Gerçeği mi? Hangi gerçeği?

Caddelerinde doğru dürüst kaldırımı olmayan belediyelerimizin hizmet pasaportuyla ''insan ticareti'' yaparak, Avrupa''ya attıkları ''yerli ve millî'' kazık çok mu kayıt içiydi? Çöp torbası görmemiş adamları ''sıfır atık'' veya ''çevre bilinci'' gibi uzmanlık işlerinde ''görevlendiren'', notadan habersiz tipleri müzisyen olarak Avrupa''ya salan belediyecilerimiz çok da nizamîydi sanki!..

***

Venezuela, işleri öylesine rast gele emanet edebileceğimiz bir ülke değil ki zaten… Maske ve kit konusu gündeme geldiğinden beri en çok konuşan, daha doğrusu en çok savunan kişi, Serkan Bayram…

Serkan Bayram kim? Türkiye Venezuela Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı… Hemşeri Bayram, 2015''te Erzincan''dan milletvekili seçiliyor, daha sonra da İstanbul''dan… Ama daha da önemlisi daha önce Binali Yıldırım ve ailesinin avukatlığından başlıyor kariyer yapmaya…

Tabii ona düşüyor, bademşekeri ve baklavayla birlikte, bir miktar maske ve test kiti götürüldüğünü, Erkam Yıldırım''ın ise kendi imkânlarıyla seyahate iş adamı sıfatıyla katıldığını açıklamak…

***

Dışarıdan bakıldığında daha tuhaf bir ülkeyiz artık… Suç örgütü liderliğiyle suçlanan kişinin inandırıcılığı, yöneten siyasetçilerden daha fazla… Ne zaman sıkışılsa, HDP''nin kapatılması ve Karadeniz''de doğal gaz bulunması gibi gündemler nöbetleşe yer değiştiriyor… Daralan İçişleri Bakanı, önceki İçişleri Bakanı''nın suçunu canlı yayında ifşa edebiliyor… Ülkenin adı kokain trafiğinde daha çok anılıyor ve siyasetçilerin suçlanması yadırganmıyor…

İddialar ne kadar vahim olursa olsun ''hukuk devleti''nde hukuk kendiliğinden harekete geçemiyor… Daha önce her kriz yaşandığında kendini gösteren siyasetçiler, bu defa tedbirli davranıyor, adeta gizleniyor… Ucu kendisine dokunacağından emin eski belediyeci ve siyasetçiler şimdilik penguen belgeselleriyle uykusuz uykusuz idare ediyor…

Olan yine devlete, binlerce yıldır üzerine toz kondurmamaya çalıştığımız devlet algısına oluyor…