Unutkanlık, modern yaşamın yoğun temposunda sıkça karşılaşılan bir durum. Ancak, anahtarları nereye koyduğunu unutmak ya da bir toplantı saatini hatırlamakta zorlanmak, hemen Alzheimer hastalığını akla getirmemesi önerildi.

Bilimsel araştırmalar ve uzman görüşleri, her unutkanlığın Alzheimer olmadığını açıkça ortaya koydu.

Peki, bu iki durum arasındaki fark nedir ve beyin sağlığımızı nasıl koruyabiliriz? İşte tüm detaylar...

UNUTKANLIK VE ALZHEİMER: FARK NEREDE?

Unutkanlık, genellikle stres, yorgunluk, uykusuzluk veya vitamin eksiklikleri gibi geçici faktörlerden kaynaklanabilir.

Harvard Tıp Fakültesi’nden nörolog Dr. Andrew Budson, “Normal unutkanlık, günlük yaşamın bir parçasıdır ve genellikle hafızanın geçici olarak bulanıklaşmasıyla sınırlıdır. Alzheimer ise ilerleyici bir nörodejeneratif hastalıktır ve hafıza kaybı, dil becerilerinde bozulma ve günlük işleri yürütememe gibi belirtilerle kendini gösterir” dedi.

Budson’a göre, Alzheimer hastalığında unutkanlık, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, tekrarlayan ve ilerleyen bir durum.

BİLİM NE DİYOR?

The Lancet Neurology dergisinde yayımlanan bir çalışma, Alzheimer hastalığının erken teşhisinde biyobelirteçlerin önemine dikkat çekti.

Araştırmaya göre, amiloid-beta ve tau proteinlerinin beyindeki birikimi, Alzheimer’ın temel göstergelerinden biri. Ancak, bu protein birikimlerinin görülmediği durumlarda, unutkanlığın başka nedenlerden kaynaklanma olasılığı yüksek.

Örneğin, B12 vitamini eksikliği veya tiroit problemleri, hafıza sorunlarına yol açabilen yaygın sebepler arasında.

Londra Üniversitesi’nden nörobilim profesörü Dr. Lisa Barnes, “Unutkanlık şikayetiyle gelen hastaların çoğunda Alzheimer değil, tedavi edilebilir başka sorunlar tespit ediyoruz” diyerek bu ayrımın önemini vurguladı.

BEYİN SAĞLIĞINI KORUMAK İÇİN NE YAPMALI?

Uzmanlar, beyin sağlığını desteklemek için yaşam tarzı değişikliklerinin kritik olduğunu belirtti. Akdeniz diyeti, düzenli egzersiz ve zihinsel aktiviteler, hafızayı güçlendirmede etkili.

Journal of Alzheimer’s Disease’te yayımlanan bir meta-analiz, haftada en az 150 dakika orta yoğunlukta egzersiz yapan bireylerde bilişsel gerileme riskinin %30 azaldığını gösterdi Ayrıca, uyku kalitesinin hafıza üzerindeki etkisi de yadsınamadı.

Oxford Üniversitesi’nden nöropsikolog Dr. Catherine Loveday, “Yetersiz uyku, beyindeki toksinlerin temizlenmesini engelleyerek hafıza sorunlarını tetikleyebilir” dedi.

TOPLUMDA YAYGIN YANILGILAR

Unutkanlığın Alzheimer ile eşanlamlı sanılması, toplumda gereksiz korku ve paniğe yol açabiliyor.

Türkiye’de yapılan bir 2025 araştırmasına göre, 50 yaş üstü bireylerin %60’ı unutkanlık yaşadığında Alzheimer’dan şüpheleniyor. Ancak, uzmanlar bu korkunun yersiz olduğunu vurguladı.

Alzheimer Derneği’nin verilerine göre, 65 yaş üstü bireylerde Alzheimer görülme oranı %10 civarında. Yani, unutkanlık yaşayan herkesin bu hastalığa yakalanma riski düşük.

ERKEN TEŞHİS HAYAT KURTARIR

Unutkanlığın altında yatan nedenleri anlamak için erken teşhis büyük önem taşıyor.

Dr. Budson, “Eğer unutkanlık günlük yaşamı aksatıyorsa, bir nörolog veya geriatriste başvurulmalı” dedi.

Modern görüntüleme teknikleri ve kan testleri, Alzheimer’ı erken evrede tespit etme konusunda umut vadediyor.

Örneğin, 2025’te geliştirilen yeni bir kan testi, amiloid protein seviyelerini %90 doğrulukla ölçebildi.