Ülkede gündem öyle hızlı değişiyor ki yetişmek mümkün olmuyor. Akşam kamuoyu tarafından gündem olan bir olay ertesi gün önemini yitiriyor.

Ben yine de kamunun har vurulup harman savrulan parasını kayda geçirmeye devam edeceğim.

Bahsedeceğim konu Diyarbakır''da yapılan heykeller.

Hani şu herkes tarafından beğenilmeyen ve milyonlarca lira harcandığı belirtilen heykeller…

Hah işte gelin ben o işin perde arkasını en baştan anlatayım.

Diyarbakır Belediyesi kayyum tarafından yönetiliyor.

Kayyum, kentin simgesi olarak havaalanı yol güzergâhındaki bir kavşağa peyzaj düzenlemesi yapmaya karar veriyor. Bununla ilgili de Mali Hizmetler Müdürlüğü nezdinde bir ihale düzenliyor.

İhale 202/534850 kayıt numarası ile yapılıyor. Sözleşme başlangıcı olarak 6 Ocak tarihi belirleniyor. Bitiş tarihi olarak ise 5 Temmuz tarihi. İhale bedeli ise 4 milyon 412 bin TL.

İhale konusu Havaalanı Yonca Kavşağı Peyzaj Düzenleme yapım işi. İhale ayrıntısında yapılması istenilen dört adet heykel var.

Heykellerden birisi içinde Kuzey Kore liderine benzeyen bir çocuğun yer aldığı karpuz, elinde tepsi tutan bir tatlıcı, burma bilezik ve halay çeken kişiler…

Durun gülmeyin devamı var.

Bu ihaleyi Irmak Mühendislik adlı bir firma kazanmış. Firmanın sahibi Hüsniye Aydın vekili ise Erhan Aydın gözüküyor. Hüsniye Aydın, bahse konu firmayı 2017 yılında Ahmet Dağılma adlı bir kişiden devralmış.

Firmanın 6 milyon 200 bin TL devam eden sözleşmesi 6 milyon TL de biten olmak üzere aldığı ihaleler toplamı 12 milyon TL''yi geçmiş.

İşin açıkçası Hüsniye Aydın şirketi devraldıktan sonra işleri açılmış ve ihaleden ihaleye koşmuş. Ümraniye Belediyesi trafik işareti yapım işini 2 milyon 500 bin TL''ye almış, Bingöl İl Özel İdaresi''nden işler almış, Ilıcalar Belediyesi, Karakoçan Belediyesi derken başarıdan başarıya koşmuş!

Elbette bu firma bu heykelleri kendisi yapmıyor. Başka birine yaptırıyor.

Zaten ben de heykel bedellerini karşılaştırmak için biraz araştırdım.

Aslında belediyenin belirlemiş olduğu yaklaşık maliyet, ihale sonucunda belirlenen maliyetin neredeyse iki katı.

Mesela bir örneğini vereyim…

Rize''de yapılan 10 bin metrekare büyüklüğünde alana bir çay çarşısı yapılıyor. Projenin tamamının maliyeti 19,5 milyon TL.

Proje dahilinde 29 metre yüksekliğinde 7 katlı, içinde çay müzesinin de olacağı ince belli bir çay bardağı figürü de yapılıyor. Bu figürün maliyeti ise Diyarbakır''da yapılan heykeller ile hemen hemen aynı.

Peki, zevksizlik abidesi olan, değeri maliyetinin kat be kat üzerinde olan bu heykeller için neden bu kadar para harcanıyor?

Şu pandemi günlerinde Diyarbakır esnafının tüm derdi bitti, sanki Diyarbakır esnafı krizden hiç etkilenmedi de "bizim belediye kasamız fazla verdi, harcama yapalım" mı denildi?

Zira aklıma başka hiçbir düşünce gelmiyor.

Esnaf kan ağlıyor, yurttaşlar evine ekmek götüremiyor. Her gün acı haberleri duyuyoruz.

Peki, bu savurganlık neden?

Bu heykelleri kim yaptı?

Maliyeti neye göre nasıl belirlendi?

Bu sorularımıza cevap arıyoruz.

Gerçi Diyarbakır Belediyesi bahse konu heykellerden ikisini kaldırdı ve bir açıklama yaptı.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada, "Diyarbakır Havalimanı Yonca Kavşağı''nda yapılan çevre düzenlemesi kapsamında alana yerleştirilen iki maket hakkında yapılan eleştiriler, Diyarbakır Valimiz Münir Karaloğlu''nun talimatlarıyla belediyemizin ilgili birimleri tarafından değerlendirilmiş, yapılan değerlendirme sonucu maketler bulundukları yerden kaldırılmıştır. Maket yapımcısı, eleştirileri dikkate alacak şekilde ürünlerini yenileyecek, ilgili birimlerin onayıyla belediyemize teslim edecektir" denildi.

İyi güzel de derdimiz sadece heykeller mi yani. Şu yaşadığımız zor günlerde bunca parayı bu kadar kolay harcayabilmek hangi devlet adamlığı sorumluluğuna girer.

İnanılır gibi değil…

Memlekette Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiğinden beridir her kademedeki kontrol ve denetim mekanizmaları öyle bir çöktü ki kim fırsatını yakalıyorsa kayyum, belediye, vakıf ve şirketler devletin kasasına çullanıyor.

Her şeyi Cumhurbaşkanlığının kontrol etme arzusu ve her şeyi kontrol edemeyeceğinin bir türlü anlaşılmaması bize büyük maddi ve manevi zararlar veriyor.