Hong Kong sokakları savaş alanına döndü

Hong Kong sokakları savaş alanına döndü
Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde "yasağa rağmen" 15'inci haftasında devam eden protestolara polis müdahale etti.

'Sivil İnsan Hakları Cephesi'nin organize ettiği gösteri kapsamında merkezi hükümet ofisleri önüne yürüyen kalabalık, güvenlik güçleri tarafından durduruldu.

Polis, molotofkokteyli ve kaldırım taşları atan kalabalığa, zırhlı araç ve göz yaşartıcı gazla müdahale etti.

Bir grup eylemci ise eski sömürge İngililtere'nin konsolosluk binasına giderek "Çin'in Hong Kong'da özgürlükleri teminat altına alması" taleplerinin yetkililere iletilmesini istedi.

Olaylardan zarar gören bölgedeki işyerleri kepenk kapattı.

Göstericilerin bölgedeki bazı yolları kapatması üzerine Admiralty ve Wan Chai metro hizmetleri askıya alındı.

Hong Kong Polis Gücü, çevreye verilen zararı gerekçe göstererek 15 Eylül protestosunu yasaklamıştı.

BİN 300 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Gösterilerin hedefindeki "şüphelilerin Çin'e iade yasa tasarısı" yerel meclise nisan ayında sunuldu, ancak protestolar üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, 4 Eylül'de tasarıyı geri çekti.

Protestocular bu adımın 7.5 milyon nüfuslu bölgenin özerk statüsünü ihlal ettiğini ve Pekin yönetiminin baskısını artıracağını savunuyordu.

Bölgede hazirandan bu yana düzenlenen protestolarda bin 300'den fazla kişi gözaltına alındı.

Protestocular, eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız bir komisyon kurulması, tutuklanan protestoculara af çıkarılması, protestoların "ayaklanma" olarak adlandırılmasına son verilmesi ve siyasi reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor.

HONG KONG İÇİN ULUSLARARASI TEPKİ

Hong Kong'daki olaylarla ilgili Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya başta olmak üzere ülkeler olayın diyalog yoluyla çözülmesi için çağrısı yapıyor.

Hong Kong, uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kaldıktan sonra 1997'de "bir devlet iki sistem" modeliyle Çin'e devredildi.

Hong Kong'u iç meselesi olarak gördüğünü açıklayan Çin'de Devlet Başkanı Şi Cinping göreve geldiği 2012'den bu yana Hong Kong'da ilk kez bu boyutta bir kriz yaşadı.