İbrahim Kiras: "Çorba dağıtan devlet mi önlem alan devlet mi?

İbrahim Kiras: "Çorba dağıtan devlet mi önlem alan devlet mi?
Karar gazetesi yazarı İbrahim Kiras, "Vatandaşlara çorba dağıtan, milli matem atmosferinde defneden bir hükümet mi lazım, sağlam konutlar inşa eden hükümet mi lazım?" diye sordu.

Karar gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve yazarı İbrahim Kiras, Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremi gündemine taşıdı.

Kiras 41 kişinin ölümüne ilişkin “Elazığ’da yerbilimcilerin uyarıları göz ardı edilmeyip gerekli önlemler alınsaydı şimdi cenazelerinde ağladığımız vatandaşlarımızı kaybetmemiş olabilirdik” dedi.

“Japonya’da bizdekinden daha şiddetli depremler gerçekleşmesine rağmen bunlarda nadiren can kaybı oluyor” diyen Kiras, “Japon milletinin sahip olduğu haklara ve güvenceye Türk milleti de layıktır” ifadesini kullandı.

Kiras, depremle ilgili olarak yıllardır eleştiri ve uyarıların duymazdan gelindiğini ifade ederek “siyaset yapmayın” denilerek sorunları gündemden çıkarmaya kalkışmanın akıl işi olmadığını yazdı.

Karar yazarı İbrahim Kiras şöyle devam etti:

"Hükümet kendince haklı olarak depremden önce yapmadıklarının değil depremden sonra yaptıklarının konuşulmasını istiyor. Ama bunu zorla sağlaması mümkün değil. Zaten belki de hükümetin “önlem niye alınmadı” diyenlerden bu kadar rahatsız olmasına gerek yoktu. Elâzığ Valisi’nin de orada bulunan bakanlara 'kamuoyu algısı çok iyi' sözleriyle ifade ettiği üzere, depremden sonra yapılanlar vatandaşı yeterince memnun ediyor. Memnun kalmayanları da zorla memnun etmeye kalkışarak aslında 'kamuoyundaki algı'ya zarar veriyorlar farkında olmadan!

Çünkü deprem meselesinde siyasi iktidarın tutumunu değerlendirirken gözden kaçırılan husus şu: 'Bizim millet hangisini alkışlar?' "

'ÇORBA DAĞITAN DEVLET Mİ DEPREME ÖNLEM ALAN DEVLET Mİ?'

"Bir deprem yaşandığında bölgeye derhal çadır ve battaniye gönderen, ölüleri milli bir matem atmosferinde defneden, depremzedelere ayni ve nakdi yardım ulaştırıp çorba ve sıcak yemek dağıtan, bilahare eskisinden çok daha güzel deprem konutları inşa eden bir hükümeti mi?

Yoksa kaçak yapılmış veya şartlara uygun inşa edilmemiş yapılar için “deprem tehlikesi var diye” imar affı çıkarmaktan imtina eden, üstüne üstlük riskli yapıları tespit edip bunların yıkılarak yeniden inşası için insanların düzenini bozan, hatta keselerine zarar veren bir hükümeti mi? 

İlkinin daha fazla alkış alacağı -ve aldığı- ortada olduğuna göre mesela Türkiye ile Japonya arasında deprem yönetimi sahasında ciddi bir farklılık varsa bunun kaynağını yalnızca yönetici zümrenin kalitesinde ve karakterinde aramak yanlış olur herhalde."