İhaleler ne için, nasıl yapılır?

İhaleler ne için, nasıl yapılır?

Kanun bunu net şekilde tanımlamış… 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu''nun "Temel İlkeler" başlıklı 5.i maddesinde; idarelerin, bu Kanun''a göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumlu olduklarına ilişkin hüküm yer alır.

Çok net değil mi?

Neredeyse Türkiye''deki irili ufaklı birçok belediyede olduğu gibi şimdi anlatacağım belediyenin ihalelerinde de bu kanuna uyulmadığı tespit edilmiş. Şöyle ki…

Belediye düzenlemiş olduğu ihale evraklarında hak edişler için 180 gün süre belirlemiş. Haliyle ihaleye katılacak olanlar da bu ödeme süresine göre teklif veriyor. 180 günlük süreyi gören çoğu firma teklif dahi vermiyor. Paranızı 180 gün sonunda mı almak istersiniz 60-70 gün sonunda mı?

Mesele de burada…

Sayıştay''ın incelediği bu belediye de ihale evraklarında 180 gün ödeme süresi belirtmesine rağmen ödemeleri 75 gün içinde tak diye yapmış. Gelin nasıl rekabet ve eşit muamele engelleniyor kısa birkaç örnek ile anlatayım…

(2019/568486 ihale kayıt numaralı) "Yıldırım İlçesi Sınırlarındaki Park ve Yeşil Alanların Yapım ve Onarım İşinde" ihaleyi de Asaf Park ve Kara-Can İnşaat adında firmaların kazandığı ihalelere 180 günlük süre belirlenmiş ama ödeme 75 gün de yapılmış. Fatura 3.3 milyon lira.

(2020/80020 ihale kayıt numaralı) "Çöp Konteyneri Alımı" işini Uygun Konteyner adlı firma kazanmış. 120 gün süre belirlenmiş, sürenin uzun olması sonucunda ihalede tek geçerli teklif veriliyor. Rekabet olmadığı için de yaklaşık maliyet 653 bin TL iken 651 bin TL''ye sözleşme yapılıyor.

(2020/530887 ihale kayıt numaralı) "Kaplıkaya Cazibe Merkezi Onarım ve Tadilat Yaptırılması İşi" ihalesini GK İnşaat adlı firma kazanmış. 60 gün süre verilip, 4 istekli ihale dokümanın temin ettiği halde ihaleye tek katılım olmuş. Üstelik yaklaşık maliyet 1 milyon 287 TL iken, 1 milyon 291 TL bedelli sözleşme imzalanmış.

Haliyle bu ihalelerde rekabet ortamı oluşmadığından ihale bedelinin piyasa rayiçlerinin üstünde gerçekleştiği görülüyor. 

Ne hak ödeme süreleri doğru veriliyor, ne piyasa rayiç bedeli rakamları birbirini tutuyor böyle olunca ihalelere de kimse katılmıyor. Katılanlar da yüksek fiyat veriyor.

Değerli okurlar; Sizin günlük hayatınızda pek de bir anlamı olmayan bu ihaleler doğrudan sizin cebinizi ilgilendiriyor. Artık bunun farkına varmamız ve işin ciddiyetini kavramamız gerekiyor. Bu ihaleler, bugün üzerinde hayatta kalmaya çalıştığımız, batmak üzere olan delik teknenin rüzgara göre yol aldığı yoksulluk okyanusundaki bir damladır. Bakın hakediş ödemelerini uzun tutmalarının sebebi şu: İhaleye katılacak firmalar süreyi görüp ihaleye katılmasın, böylece istenilen firmaya istenilen rakamda iş verilebilsin.

Yaklaşık maliyetler zaten doğru hesaplanmıyor. Sayıştay da buna dikkat çekiyor.

Örneğin; Atlas Sediri ağacı için yaklaşık maliyet hesabında dikkate alınan fiyatlar 420 TL, 320 TL, 350 TL ve 2.000 TL'' dir. Bu durumda, Atlas Sediri için diğer üç fiyatın ortalaması 363 TL iken, 2.000 TL tutarındaki aşırı yüksek fiyat da ortalamaya dahil edilmiştir. İhaledeki alım fiyatı ise, 500 TL'' dir. Maske için dikkate alınan fiyatlar (5,30 TL), (5,50 TL), 15 TL ve 160 TL'' dir. İhaledeki alım fiyatı ise, 6 TL'' dir.

Daha sarsıcı bir örnek vereyim…

Gıda dağıtımı hizmetleri için pazarlık usulüyle yapılan ihalelerin (2015/183538, 2016/574761, 2016/574176, 2017/615427, 2017/664542, 2018/690628, 2018/691124) tamamında, yaklaşık maliyetin hesaplanması için 3 firmadan fiyat teklifi alınmış.

Bu firmalar ihaleye davet edilen firmalar. Davet edilen firmalardan birisi Bursa Büyükşehir Belediyesi şirketi olup, ihalelerin hiç birisine katılmamış bile. Yedi ihalede de yaklaşık maliyet hesaplama yöntemi aynı olmuş ve ihalelerin tamamını Akboran Turistik adlı firma kazanmış.

(2018/241887 ihale kayıt numaralı) Yapım işinin yaklaşık maliyeti için üç firmadan fiyat teklifi alınmış. Yaklaşık maliyet için aşırı yüksek fiyat bildiren Gezer İnşaat da ihaleyi kazanmış.

Bu durumda bu firma teklifinin yaklaşık maliyetin altında kalmasını sağlamış. Bu firmanın yaklaşık maliyet için bildirdiği fiyat 1 milyon 687 bin TL iken, ihaledeki teklifi 1 milyon 332 bin TL olarak kayıtlara geçmiş. İşin bam teli de burası…

İhalelere çoğunlukla aynı firmalar katıldığından, yaklaşık maliyet işlevsiz hale getirilmiş.

İhalelere ilişkin yaklaşık maliyetler, çoğunlukla önceki ihalelere katılan firmalar ile bu ihaleleri kazanan firmalardan fiyat teklifi alınarak hesaplandığı anlaşılmış. Bu firmalar yaklaşık maliyetin yüksek olmasını sağlamak için aşırı yüksek fiyat bildirmişler. Firmaların yaklaşık maliyet için bildirdiği fiyatlar ile ihalede teklif ettikleri fiyatlar arasında büyük farklar bulunduğu görülmüş.

Daha böyle bir sürü tespit ve usulsüzlük sadece bir belediyede var. Neresi burası, son yerel seçimlerde yüzde 56 ile AKP''nin kazandığı Bursa Yıldırım Belediyesi…

Her yazımda parti fark etmeksizin Sayıştay''ın bulduğu usulsüzlükleri aktarıyorum. Ancak genel tabloda AKP''li belediyelerin kuralları ve işleyişleri yıllardan bu yana tarumar ettiğini görüyorum.

Dönüp dolaşıp ülkedeki kanuna kitaba uymama alışkanlığının Türkiye''yi nasıl bir yere getirdiğini görüyorsunuz değil mi?

Mesele şu; Yıllarca bu usulsüzlüklerin ekonomiyi soktuğu hal ile birlikte çekirdek oyu çözülmeye başlamış bir iktidar, parti içerisindeki ve çevresindeki radikallere teslim olmuş durumda. AKP artık radikalleşerek ekonomide makul çözümlerden uzaklaşıp, bu halkın kaderiyle kazanma ihtimali bile olmadığı bir süper loto oynamaya kalktı.

Sonu bizim için bir ekonomik kriz. İktidar için ise kaçınılmaz bir seçim olarak gözüküyor.

Yazarın Diğer Yazıları