İkisine de yaramadı
Süper Lig'in önemli derbisi öncesinde maç anonsunu veren gazeteler içinde bir başlık hoşuma gitmişti.. Verilen başlık; " Galatasaray için çok şey, Beşiktaş için her şey" di. Gerçekten'de cümle bu maçı çok iyi özetliyordu..
Zaten maçın başlamasıyla bunun ne kadar doğru olduğunu gördük..Zira siyah beyazlılar hemen oyunu G.Saray sahasına yığdı. Gaziantep yenilgisinden sonra zirveden uzklaşan Beşiktaş için bu maçı kazanmanın anlamı çok büyüktü. Tecrübeli hoca Mustafa Denizli, bunu iyi anlatmış olmalıydı ki futbolcuları da rakip kaleyi ablukaya aldı.. Ancak Beşiktaş' ın hocasının Nihat, Bobo ve Taba'yı yanında oturtması bence bu düşüncesine tersti. Ve Beşiktaş forvetleri İspanya'da kendini kanıtlayan Leo Franco'yu geçmeyi bir türlü başaramadı..G.Saray'ın defans kurgusu Servet'in yokluğuna rağmen Beşiktaş'a gol için izin vermedi. Servet gibi Mustafa Sarp'ı da oynatmayan Rijkaard, sanırım Atletico'yu düşünmüştü..
Özellikle Franco'nun Beşiktaş'ın akınlarına izin vermemesi, Galatasaray'ın en büyük artısıydı.. Ancak bu arada sarı kırmızılıların ilk yarıda Barış ile yakladığı iki net gol posizyonu aslında Kartal için bir ihtardı..İkinci yarının başlamasıyla kafalardaki düşünce, golü atan takımın maçı kazanacak olmasıydı.. Mustafa hocanın da yaptığı Nihat, Bobo değişikliği bunun ispatıydı. Hollandalı Rijkaard da bu düşünceye Caner-Jo değişikliği ile karşılık verdi. Her iki hocanın yaptığı bu ataklar maçın da skorunu tayin etti. Arda'nın golü bir anda maçı G.Saray lehine çevirirken, Beşiktaş'ın ki de sonucu tayin etti.. Maçın hakemi verdiği kararlarla ne suya ne de, sabuna dokunmadı..
Dün gece İnönü'de alınan sonuç Beşiktaş için her şey, G.Saray içinde çok şey olmadı..Bu beraberlik ancak her iki takımın rakiplerini sevindirdi.