İklim değişikliği, dünya genelinde sıcaklıkların artması, yağış düzenlerinin değişmesi ve ekstrem hava olaylarının daha sık hale gelmesiyle birlikte sadece çevreyi değil, insan sağlığını da tehdit ediyor. Küresel ısınmanın etkileriyle birlikte, dünya çapında yeni hastalıkların ortaya çıkması ve mevcut hastalıkların daha yaygın hale gelmesi, sağlık sistemleri üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor.

Küresel ısınma, doğrudan ve dolaylı yollarla insan sağlığını etkileyen bir dizi faktörü beraberinde getiriyor. Sıcaklık artışı, su kaynaklarının azalması, hava kirliliği ve doğal afetlerin sayısındaki artış, enfeksiyon hastalıklarının yayılmasını hızlandırabiliyor. Sıcak hava dalgaları, özellikle kalp ve solunum hastalıkları riskini artırırken, artan nem oranı ve su baskınları, vektörle bulaşan hastalıkların yayılmasına yol açabiliyor.

Dr. Kristie Ebi, Washington Üniversitesi Küresel Sağlık ve Çevre Araştırmaları Direktörü, "İklim değişikliği, sağlık üzerinde çok boyutlu bir etkiye sahip. Artan sıcaklıklar, hava kirliliği ve su kaynaklarındaki değişiklikler, özellikle yaşlılar, çocuklar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler için büyük tehditler oluşturuyor" diyor.

İklim değişikliğinin etkisiyle, vektörle bulaşan hastalıkların yayılma potansiyeli artmakta.

Özellikle sıcaklıkların artması, sivrisinekler ve keneler gibi taşıyıcıların daha geniş alanlarda varlık gösterebilmesine olanak tanıyor. Bu durum, sıtma, dengue, Zika virüsü ve Lyme hastalığı gibi hastalıkların yayılma riskini artırıyor.

Dr. Peter Daszak, EcoHealth Alliance Başkanı ve küresel sağlık uzmanı, "Sivrisinekler, keneler ve diğer vektörler, sıcaklık arttıkça daha uzun süre hayatta kalabiliyor ve daha geniş alanlara yayılabiliyor. Bu, daha önce görülmeyen hastalıkların yeni bölgelere taşınmasına neden olabilir," açıklamasında bulunuyor.

İklim değişikliği, su kaynaklarının kirlenmesine ve suyun kalitesinin bozulmasına yol açabiliyor. Sel ve su baskınları, kirli suyun içme suyuna karışmasına neden olarak, su yoluyla bulaşan hastalıkların yayılmasına zemin hazırlıyor. Kolera, dizanteri ve suyun kirlenmesinden kaynaklanan diğer enfeksiyonlar, sıcaklık artışı ile birlikte daha yaygın hale gelebilir.

Dr. Jonathan Patz, Wisconsin Üniversitesi Halk Sağlığı ve Çevre Sağlığı Profesörü, "İklim değişikliği, su kaynaklarını kirletirken, aynı zamanda su yoluyla bulaşan hastalıkların hızla yayılmasına neden olabilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, altyapı yetersizliği nedeniyle bu hastalıkların etkisi çok daha büyük olabilir" şeklinde açıklama yapıyor.

Sıcaklıkların artması, hava kirliliğinin de artmasına yol açmakta. Ozon tabakasındaki incelmeler, daha fazla güneş ışığının yeryüzüne ulaşmasına neden olurken, bu da hava kirliliğinin artmasına ve solunum yolu hastalıklarının daha yaygın hale gelmesine yol açıyor. Astım, KOAH (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) ve diğer solunum yolu hastalıkları, özellikle şehirlerde yaşayan insanlar için daha büyük bir tehdit oluşturuyor.

Dr. Maria Neira, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) Çevre ve Sağlık Direktörü, "Hava kirliliği, kalp ve solunum hastalıklarını artırıyor. İklim değişikliği ile artan hava kirliliği, her yıl milyonlarca erken ölüme neden oluyor. Bu, özellikle çocuklar ve yaşlılar için ciddi bir risk taşıyor" açıklamasında bulunuyor.

Bilim insanları, iklim değişikliği ile mücadele için küresel sağlık stratejilerinin geliştirilmesini öneriyor. Bu stratejiler, hastalıkların yayılmasının önlenmesi, sağlık altyapısının güçlendirilmesi ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için çeşitli önlemleri içeriyor. Ayrıca, sağlık sistemlerinin, iklim değişikliğinin getirdiği yeni tehditlere karşı daha dayanıklı hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.

Dr. David King, İngiltere'deki Climate and Health Alliance'ın başkanı, "Sağlık sistemlerimizi iklim değişikliğine karşı daha dirençli hale getirmek için acil bir şekilde harekete geçmeliyiz. Bu, sadece mevcut hastalıklarla mücadele etmek için değil, aynı zamanda gelecekteki sağlık krizlerinin önüne geçmek için de gereklidir" diyor.

İklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, giderek daha belirgin hale geliyor.

Yeni hastalıkların ortaya çıkması, mevcut hastalıkların yayılması ve sağlık sistemlerinin bu değişimlere uyum sağlamakta zorlanması, küresel bir sağlık krizine yol açabilir. Bu yüzden, iklim değişikliğiyle mücadele, yalnızca çevre için değil, aynı zamanda insan sağlığı için de kritik bir öneme sahip.