Siyasal İletişimci Suat Özçelebi, katıldığı televizyon programında iktidarın erken seçim stratejisini değerlendirdi. Özçelebi, 2027’den önce bir baskın erken seçim ihtimalini düşük gördüğünü belirterek, “İktidar ekonomik göstergeleri düzeltmeden seçime gitmez. Böyle bir riski alamaz” dedi.

Muhalefetin dağınık yapısına rağmen AK Parti’nin erken seçim kararı almayacağını belirten Özçelebi, iktidarın gündem mühendisliğiyle ekonomik krizi geri plana ittiğini söyledi. “Vatandaşın cebini yakan mutfak yangını konuşulmuyor. Gündem kayyumlar, kurultaylar, yolsuzluk iddialarıyla dolu” ifadelerini kullandı.

ozcelebi.webp

Özçelebi, iktidarın muhalefeti dizayn etme çabalarının devam edeceğini ifade ederek, özellikle CHP içinde tartışmaların derinleşmesini sağlayacak politikaların sürdürüleceğini iddia ederek şöyle konuştu:

Erken seçim daha doğrusu baskın erken seçim bu operasyonlar devam ederken ben çok ihtimal dahilinde görmüyorum. 2027'den önce bir erken seçime iktidarın gideceğini düşünmüyorum. Bunun çok temel ve basit bir sebebi var. Yeterli ekonomik koşulları sağlamadan yani seçmeni ekonomi anlamında da ikna edecek, her zaman klasik kullanılan araçları kullanabileceği ekonomik zenginliği kendi açısından yaratmadan iktidarın seçime gideceğini düşünmüyorum. Böyle bir risk asla alamaz. Yani muhalefet ne kadar dağınık veya kendisinin şu ana kadar uyguladığı politikalar nedeniyle muhalefeti ve ana muhalefeti dizayn etme çabaları, itibarsızlaştırma çabaları belli bir noktaya ulaşmış olsa da iktidarın yine de buna cesaret edebileceğini düşünmüyorum. Çünkü hala derin ekonomik kriz iktidarın çok başarılı gündem mühendisliği politikalarıyla belli bir düzeyde ötelenmiş. Örneğin, neredeyse haftalardır ana muhalefet partisi ne olacak ne olmayacak, kayyumlar, belediyeler, onların yaptıkları yolsuzluklar, yolsuzluk mu değil mi? Bunları tartışırken ülkenin ana gündemini yani vatandaşın cebini yakan işte mutfaktaki yangın diye adlandırdığımız süreci asla konuşamıyoruz.

secim.jpg

AKP'NİN BÖYLE BİR ŞEYE GİRİŞECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORUM

İnsanların ay ortasında maaşları bitiyor. Ertesi ayı veya o ayı nasıl geçireceklerini bilemiyorlar ama bunları değil hala işte o belediye başkanı gözaltına alındı. Bu yolsuzluk yaptı. Kurultay mı olacak? Mutlak butlan mı olacak? Bunları konuşturan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bunlara ihtiyaç duyduğu için bunun da 2026 yılında hala ekonomik göstergeler yeterli düzeyde yani örneğin asgari ücreti belli bir düzeye getirme, emeklilerin maaşlarını düzeltme, memur ve işçi maaşlarını belli bir seviyeye çekme, dolayısıyla enflasyonu aşağı çekme, işsizliği aşağı çekme gibi çok temel ekonomik göstergelerin hepsinde iktidar şu anda çok geride ve bunları başarabilmiş değil, bunları iyileştirmeye çalışıyor. Böyle bir ortamda hiçbir siyasal iktidar ki özellikle AK Parti bunu her zaman temel bir kaldıraç ve araç olarak kullanıyor. AKP, seçime gitmez dolayısıyla burada çok sıkı bir iyileştirme, bir kaynak, yurt dışından ciddi bir para transferi vesaire sağlamadan ben AK Parti'nin böyle bir şeye girişeceğini düşünmüyorum. Ama şu sürecek ki devam ediyor. İktidar hem muhalefeti hem de bunun içinde özellikle ana muhalefeti tasarlamaya, dizayn etmeye devam edecek. Bununla ilgili işte belediyelerle ilgili operasyonlar da dahil. Birçok şeyin süreceğini düşünüyorum. Bunlardan asla iktidar vazgeçmeyecek. Özellikle de Cumhuriyet Halk Partisi'nin ana muhalefetin yani kendisine rakip olan, birinci parti olan Cumhuriyet Halk Partisi'nin içinde belli tartışmaların topluma yansımasını, onların derinleşmesini, artmasını sağlayacak politik argümanları da sürdüreceğini düşünüyorum.