"İktidarın S-400 kararı IMF'ye gidilmesine sebep olabilir"

"İktidarın S-400 kararı IMF'ye gidilmesine sebep olabilir"
İktidarın S-400’leri alması durumunda ABD yaptırımları nedeniyle dolar kurunun fırlayacağını söyleyen ekonomist Atilla Yeşilada bu durumun sonrasında IMF yolunun görülebileceği konusunda uyardı.

FATMA GÜL-YENİÇAĞ

Türkiye’nin yaşadığı ekonomik dalgalanmayı değerlendiren ekonomist Atilla Yeşilada, ilk çeyrekte ekonomide toparlanılmaya çalışıldığını ancak Hazine’nin son 12 ayda 100 milyar lirayı geçen bir açık verdiğini söyledi.

Yeşilada, hükümetin 31 Mart seçimlerine ciddi boyutta paralar harcadığını ve bu harcamalarında ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirtti.

Son 12 ayda 811 bin kişinin işsiz kaldığına da dikkat çeken Yeşilada, “İstihdam verilerine bakıldığında ise son 12 ayda Türkiye’de 811 bin kişi işsiz kaldı. Özellikle inşaatta korkutucu rakamlara ulaşıyor işsizlik. Buna bağlı olarak da tüketim azalıyor. Nisan ayı konut satışları yüzde 18 gerileme, otomotivde ise yüzde 56’lık bir daralma var. Sonuç olarak Mart’ta biraz umut veren ekonominin öldüğünü görüyoruz. Birinci çeyrekteki toparlanmanın ardından ikinci çeyrekte resesyona girilecek” ifadelerini kullandı.

Yeşilada, şuan yaşanan ekonomik bunalımın 2017-2018 dönemine benzediğini aktararak, “Herkesin hesabı 31 Mart’ta seçim döneminin son bulacağını düşünüyordu. Şimdi İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı çıkınca iş dünyasını etkiliyor. Seçim belirsizliği çözülmeden iş dünyasında düzelme beklemiyorum” dedi.

İktidarın S-400’leri alması durumunda ABD yaptırımları nedeniyle dolar kurunun fırlayacağını söyleyen Yeşilada bu durumun sonrasında IMF yolunun görülebileceği konusunda uyardı.

Yeşilada’nın açıklamaları şu şekilde:

Faizler düşük tutularak, kamu bankaları bol miktarda kredi vererek ve en önemlisi Hazine tarihinde görülmemiş açıklar vererek ekonomide toparlanmaya çalışıldı. Hazine yılın ilk 4 ayında 54 milyar lira açık verdi. Son 12 aydaki açığı 100 milyar lirayı geçti. Son bir yılda Hazine’nin açığının milli gelire oranı 1.5’lerde 2,7’ye çıktı. Yani neredeyse ikiye katlandı. Hükümetin 31 Mart yerel seçimlerini kazanmak için ciddi boyutta para harcadığını görüyoruz. Nisan ayına bakıldığında harcamaların daraltıldığı görülüyor. İlk çeyrekteki toparlanma suni olamadığı için de kalıcı değil.

İstihdam verilerine bakıldığında ise son 12 ayda Türkiye’de 811 bin kişi işsiz kaldı. Özellikle inşaatta korkutucu rakamlara ulaşıyor işsizlik. Buna bağlı olarak da tüketim azalıyor. Nisan ayı konut satışları yüzde 18 gerileme, otomotivde ise yüzde 56’lık bir daralma var. Sonuç olarak Mart’ta biraz umut veren ekonominin öldüğünü görüyoruz. Birinci çeyrekteki toparlanmanın ardından ikinci çeyrekte resesyona girilecek. Aşırı şahlanma ve bir anda yere çakılma döngüsünü biz 2017-2018’de de yaşadık. Kredi Garanti Fonu sayesinde bir de bankalar coştu. Bankalar her vatandaşa kredi vermeye başladı. Cari açık, enflasyon patladı. Sonra para bitti. Krediler daraldı. Bununla birlikte ekonomi de daralmaya başladı. 2017-2018’de yaşadığımız durumun 2019’un ilk çeyreğinde de yaşadık. Herkesin hesabı 31 Mart’ta seçim döneminin son bulacağını düşünüyordu. Şimdi İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı çıkınca iş dünyasını etkiliyor. Seçim belirsizliği çözülmeden iş dünyasında düzelme beklemiyorum.

Türkiye’nin ikinci sıkıntısı da kur. Buradaki daralma da s-400’lere bağlı. Türkiye bir karar vermek zorunda. S-400’leri alırsa ABD’den yaptırımlar gelecek ve bizi NATO’dan fiilen atacaklar. Yani NATO’da kalacağız ama artık askeri tatbikatlara katılamayacağız. Onların güvenlik kalkanından yararlanamayacağız. Bu durum da iş dünyası için bir etken. Geçtiğimiz sene Rahip Brunson nedeniyle ABD’nin bize yapmış olduğu tehditler yüzünden kurdaki hareketlenmeyi de gördük. Dolayısıyla da S-400 sorunu çözülmeden dışarıdan para gelmez. Dışarıdan para gelmezse ve içeride harcama olmazsa Haziran’dan sonra ayakta kurtarılacak şirket kalır mı, ödenecek borç kalır mı yoksa IMF mi çağrılır bunu zaman gösterecek.