İlahiyatçı Prof. Mustafa Öztürk, İslam dinine dair açıklamalarıyla sosyal medyada gündem oldu.
Günümüzde öğretilen dinin gerçek İslam dini olmadığını belirten Prof. Mustafa Öztürk, çoğu hadisin günlük olaylardan ibaret olduğunu ve evrensellik içermediğini dile getirirken Kur’an’da da benzeri ayetlerin olduğunu belirtti.
Prof. Mustafa Öztürk sosyal medyada hesabından paylaştığı videosunda “Kur'an-ı Kerim'de bize ne söylendiğini bir çalışma yapsak, başından sonuna okusak, sonundan başına dönseniz bir daha okusak, hepsini Allah bizden ne istedi bakalım diye maddeler halinde yazsak A4 kağıdının arkalı önünü bir iki yüzüne sığar fazla bile artar.” dedi.
“Bu nasıl din?” diye soran Prof. Mustafa Öztürk şöyle konuştu:
“KUR’AN’DA OLMASI DİNİ AHLAKİ BİR İÇERİK TAŞIDIĞI ANLAMINA GELMEZ”
“Ben size bugüne kadar dedim mi ki Kur'an-ı Kerim'de gördüğünüz her hüküm Ben evrenseldir, kıyamete kadar geçerlidir dedim mi?
Hayır, demedim.
Tam tersine.
Benim adım niye tarihselci olarak biliniyor?
Ben dedim ki Kur'an dinin kitabı olabilir.
Ama Kur'an'da anlatılan her konu dini ahlaki içerikli değildir.
Kur'an'da Arapların o günkü örfüne bağlı, örfüyle sınırlı ve bugünkü dünyada karşılığı olmayan cariyeden ganimete kadar birçok şey var dedim.
Bunlar dinde değil siyasette, kültürde dedim.
Bunlar antropolojinin konusu dedim.
Kur'an'da bunların yer alması dini ahlaki bir içerik taşıdığı anlamına gelmez.
Ben dinin ne olduğunu söyledim size.
Din insanın ruhunu besleyecek olan, manevi açlığını doyuracak olan, onu daha ahlaklı, daha duyarlı, daha vicdanlı, daha merhametli kılacak olan ve bu yönünü geliştiren konulardan ibarettir.
Onun için ben size dedim ki gidin Hz. Peygamberin binlerce hadisi var ama bu hadisler hayat olaylarının tümüne dair.
Ama bunların içerisinden birisi çıkmış demiş ki insanın günlük hayatında ahlaki olarak işine yarayacak peygamber sözlerini bir araya getireyim diye bir Riyaz-ı Salihin diye bir kitap hazırlamış.
Gidin onu okuyun, Buhari okuyacağınıza dedim.
Hz. Peygamber'in yani insanın ahlakına dokunacak hadislerini okuyun dedim.
Kur'an-ı Kerim'de bize ne söylendiğini bir çalışma yapsak, başından sonuna okusak, sonundan başına dönseniz bir daha okusak, hepsini Allah bizden ne istedi bakalım diye maddeler halinde yazsak A4 kağıdının arkalı önünü bir iki yüzüne sığar fazla bile artar.
Bu gelenek elli dört farz demiş.
Onu bile eleyip süzseniz geriye otuz-kırk maddelik bir şey kalır.
Al sana din epitopu bundan ibarettir.”
“KIZ ÇOCUKLARININ EVLİLİĞİNDEN BAHSEDİLİYOR”
“Ben size dedim mi ki Kur'an-ı Kerim'in içerisindeki her şey evrenseldir?
Dolayısıyla, evet Talak suresinin dördüncü ayetinde de kız çocuklarının evliliğinden bahsediliyor.
Ama beni o beyan hiç ilgilendirmiyor.
İman konusu değil orası.
Vahiy konusunda ne düşündüğümü de anlattım.
Soluğu yurt dışında aldım biliyorsunuz.
Vahiy konusundaki görüşümü de açıkladım.
Soluğu yurt dışında aldım biliyorsunuz.
Vahiy konusundaki bakış açınızı değiştirmedikçe
Bu işleri başaramayacaksınız.
Ama bir gün o noktaya ulaşacaksınız.”
“BU NASIL DİN?”
“Zeyd-Zeynep evliliği, sonra boşanmaları, peygamberin evliliği veya Ahzab suresinin 50. ayetinde şunlar, şunlar, şunlar, şunlar, şunlar, şunlar, şunlar, bu sınıf kadınların hepsini, mümin erkeklere değil, sadece sana helal kılan ayetleri anlatan bunlar din midir?
Bu nasıl din?
Allah, şu kadar sınıf ve tür kadınla evlenmeyi sadece Hz. Peygamber'e imtiyaz olarak helal kıldı.
Başkasına değil.
Bu cümlenin insanlığa bir mesaj verme amacı var mı?
Savaş çıktı ganimet aldık.
Esirleri önümüze getirdik ve bunları esir olarak aldık.
Kadınsa cariye yaptık, erkekse köle yaptık.
Gittik ya pazarda sattık ya merhametimize geldi hepten serbest bıraktık.
Alın size hukuk.
Bu evrensel bir hukuk mu?
Değil.”